21 Nisan 2025 11:11

Özel hastane çetesi davası 4. duruşması görüldü

İstanbul'da yenidoğan bebek acil hastalarının ölümlerine neden olan ve haksız kazanç sağladıkları belirtilen özel hastane çetesi davası görüldü. 6 sanığın dinlediği duruşma yarına ertelendi.

Özel hastane çetesi davası 4. duruşması görüldü

Evrensel

İstanbul'da yenidoğan bebek acil hastalarını anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine neden olan ve haksız kazanç sağladıkları belirtilen özel hastane çetesi davasına devam edildi.

30’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın 4'üncü duruşması bugün görüldü. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaklaşık 8 saatte 6 sanığın dinlendiği duruşma, yarın görülmeye devam edilmek üzere ertelendi.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde adliyenin konferans salonunda görülen duruşmaya, 30 tutuklu sanıkla bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı. Yeni iddianame ile davaya yargılanan sanık sayısı 58’e yükseldi. Duruşma, sanık yoklamasıyla başladı. Tutuklu sanıklar, jandarma eşliğinde mahkemeye getirildi.

“Fırat Sarı ne derse onu yapardım”

Tutuklu sanık Senanur Ünlü savunmasında "Ben sadece 10 ay hastanede çalıştım. Fırat Sarı bana ne derse ben onu yapardım. Tıbbi sekreter olarak çalışmam. Benim tek görevim yenidoğanda ultrason, röntgen gibi belgeleri sisteme işlemekti. Epikriz belgesi hakkında zaten tıbbi bir bilgim yok. Yaptığım tek şey sonuçları sisteme yüklemek. Ben doğum iznine çıkmıştım. O sırada Hasan Basri Gök, yeni gelen 'Asistan işleri yetiştiremedi bize yardım eder misin' dedi. Ben de zaten kontrol için hastaneye gitmiştim o sırada belgeleri sisteme yükledim. Ardından Fırat Sarı benden IBAN istedi. Bana Fırat Sarı'nın gönderdiği para 1 günlük mesai parasıdır. Hesap hareketimdeki para bununla ilişkilidir" dedi.

Savunmasını yapan tutuklu sanık hemşire Aslı Alemdağ, "Epikrizi düzenleyen ve yazan ben değilim. Ben sadece sisteme yüklüyordum. Maille epikriz geliyordu ve ben de kopyalayıp sisteme yüklüyordum. Epikrizleri Hasan Basri yolluyordu. Bu nedenle epikrizlerle ilgili Fırat Sarı ile hiç görüşmedim. Suçsuzum" dedi.

Diğer yandan Bakırköy Adalet Sarayı'nda 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya saat 14.00 sıralarında ara verildi.1 saatlik aranın ardından duruşma saat 15.00 sıralarında yeniden başladı. Aranın ardından savunmasını yapan tutuklu sanık Özlem Polat, hakkındaki suçlamalarla ilgili "Hasan Basri Gök yazar bana mail atar ben de sisteme işlerdim" dedi.

Silivri Kolan Hastanesi mesul müdürü ve Başhekimi tutuklu sanık Bener Mansuroğlu ise savunmasında hakkındaki suçlamaları reddetti. Tutuklu sanık Müberra Palabıyık savunmasında, Fırat Sarı ile arasında para giriş çıkışına dair konuştu. Palabıyık, "4 bin lira kadar bir para girişi oldu o da Fırat Sarı 'Bu parayı size veriyorum çünkü hastane usulü böyle onlar bana veriyor ben de sizlere dağıtıyorum' dedi. Bu parayı da toplu olarak değil parça parça aldım. Ben emeğimi satmadım, helal para kazandım suçsuzum" dedi.

Duruşma yarına ertelendi

Bugün 5'i tutuklu 1'i tutuksuz 6 sanığın dinlediği duruşma, yarın saat 10.00'a ertelendi.

CHP'li Şahbaz: Özel hastane sahipleri nerede?

Bakırköy Adliyesi'nde gerçekleşen duruşma öncesinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz adliye önünde davaya ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Aynı zamanda kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bir hekim olan Şahbaz, "Yeni doğan yoğun bakımların, yarıdan fazlasının altyapısı yeterli olmayan özel sahnelerde bulunduğunu görüyoruz. Kamu hastanelerindeki yenidoğan üniteleri kapatılmış, yoğun bakımlar kapatılmış, hastaneler kapatılmış ve bebeklerimiz özel hastanelere teslim edilmiştir. Burada bir örnek vermek gerekirse Bakırköy'de bulunan Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi kapatılarak yerine AVM yapılmıştır. Türkiye'nin pek çok yerinde Ankara'da, İzmir'de, Bursa'da, Adana'da, Mersin'de, Eskişehir'de kadın ve çocuk hastaneleri kapatılmış, kamu hastaneleri kapatılmış, bebeklerimizin güvenli bir şekilde tedavi gördüğü, annelerimizin doğum yaptığı bu hastaneler kapatılmış, yerine özel alan açılmıştır.

Bugün bu davada, sadece 19 hastanede ücretli olarak çalışan hemşirelerin yargılandığını görüyoruz. Sadece çete mensuplarının yargılandığını görüyoruz. Peki 19 hastanede bu yasa dışı faaliyetlere izin veren ve bundan menfaat sağlayan özel hastane sahipleri neredeler? Neden onlar bu yargılamanın içinde değiller? AKP'nin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bu hastanelerden birinin sahibi olan, nerede? Niçin yargılanmıyor? Bu işin sorumlusu olan İl Sağlık Müdürlüğü’ndeki, Sağlık Bakanlığı’ndaki hiçbir kamu görevlisinin, bürokratın, değil yargılanma, soruşturma bile geçirmediğini görüyoruz. Bu çete burada faaliyet gösterirken İl Sağlık Müdürü olarak görev yapan Sağlık Bakanı bu işin sorumlusudur, hesap vermelidir. Kendisini bu davada göremiyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir araştırma komisyonu kuruldu. Bu komisyona, partimizin tüm ısrarlarına rağmen, çetenin faaliyet gösterdiği dönemde görev yapan Bakanlar çağrılmadı, hiçbir bakan gelip ifade vermedi. Bu çetenin, bu ölümlerin sorumlusu tüm bu sağlıkta dönüşümü gerçekleştiren, sağlığı çetelere teslim eden, özelleştirmeyle sağlık sistemimizi çürüterek halkımızın sağlığını tehlikeye atan AKP iktidarı, onun cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanlarıdır.

"Siz bu halk için çalışmıyorsunuz, siz kendi çeteleriniz için çalışıyorsunuz"

“AKP iktidarı doğum sayılarının düşüklüğünden yakınıyor. Ve daha fazla doğum yapılması gerektiğini söylüyor. Peki siz çocuklarımızı koruyabildiniz mi? Koruyabildiniz mi de daha fazla çocuk doğmasını istiyorsunuz. Bebeklerimizi yeni doğan çetelerinden koruyamayan, çocuklarımızın Kartalkaya yangınında yanmasını engellemeyen, çocuk iş cinayetlerinde katledilen çocuklarımızı koruyamayan, depremde çürük binaların altında kalan binlerce, on binlerce çocuğumuzu koruyamayan iktidar, daha fazla çocuk doğurmamızı istiyor. Hadi oradan diyoruz. Faciaların sorumlusu olarak utanmadınız, istifa bile etmediniz, yüzünüz kızarmadı. Siz hesap vermiyorsunuz. Siz bu halk için çalışmıyorsunuz, siz kendi çeteleriniz için çalışıyorsunuz. Biz bu iktidara son vereceğiz. Yapabileceğiniz en hayırlı iş, istifa etmektir, halkın iradesinin önünü açmaktır. İstifa edin."

Tutuklu patron yok

İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlayarak Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu belirtiliyor. Sanıkların hasta bebeklerin durumunu olduğundan daha ağır gösterdiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı yer alıyor. Esas amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor. Soruşturma kapsamında İstanbul’da 9, Çorlu’da 1 özel hastanenin ruhsatı iptal edilerek bu hastaneler kapatıldı. Ancak soruşturma kapsamında özel hastane patronlarından hiçbiri tutuklanmadı. (Haber Merkezi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

TÜPRAŞ’ta öfke büyüyor

TÜPRAŞ’ta öfke büyüyor

Erdoğan-Şimşek programını arkasına alan Koç Holdingin TÜPRAŞ’ta düşük zam dayatması işçilerin öfkesini büyüttü. Yüzde 28 zammı kabul etmeyen işçiler, 4 rafineride eylem yaparak ücretlerdeki erimenin karşılanmasını istedi. 1 Mayıs’ı toplu sözleşme mücadelesiyle karşılayan işçiler, etkili eylem kararları alınmasını istiyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Aile Bakanlığı, “aile yılı” kapsamında düşük gelirli ve üç çocuklu ailelere TOGG için uzun vadeli finansman sağlayacağını duyurdu

Evrensel'i Takip Et