22 Nisan 2025 05:55

TİP Can Atalay için çalışmalara başladı: Kararın gereği derhal yapılmalı

AYM’nin “Milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmündedir” kararın Mecliste okunmasına rağmen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hâlâ tutuklu.TİP Genel Başkan Yardımcısı Ergün, "Gereği yapılmalı" dedi.

TİP Can Atalay için çalışmalara başladı: Kararın gereği derhal yapılmalı

Fotoğraf: ANKA

Dilan Temiz                                                                                    
[email protected]


Milletvekilliği düşürülen Gezi davası hükümlüsü Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay, hakkındaki milletvekilliğinin düşürülmesi işleminin yok hükmünde olduğu Anayasa Mahkemesi (AYM) kararının TBMM Genel Kurulunda okutulmasının ardından iktidar tarafından tepkiler sürüyor.

Karar her ne kadar AKP’li vekiller tarafından hedef alınarak, ilk okunduğunda Meclis tutanaklarına geçirilmese de şu an tutanaklarda yer alıyor.Kararın okunmasını değerlendiren TİP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün, Atalay’ın avukatlarının başvurular için çalıştığını söyleyerek, “Kararın okunmasıyla tartışma her açıdan kapanmıştır. Gereği derhal yapılmadır” dedi. Atalay’ın avukatı, TİP Parti Meclisi Üyesi, Özgür Urfa ise hukukin sürecin tamamlandığını söyledi.

TİP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün, Atalay’ın AYM kararları yok sayılarak cezaevinde tutulduğunu belirterek, bu durumun sadece bir kişinin haksız yere özgürlüğünden mahrum edilmesi değil aynı zamanda halkın sandığa yansıyan iradesinin de gasbedilmesi anlamına geldiğini söyledi.

AKP’li TBMM başkan vekilinin hukuksuz Yargıtay kararını okuması ve Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesini hatırlatan Ergün, “En yüksek yargı mercii olan AYM’nin kararları hiçe sayılarak, Yargıtayın kararının okunması tam bir oldubitti örneğidir. Bu uygulamanın ne hukukta bir yeri vardır ne de yapılan teamüllere uygundur” dedi.

Anayasal düzenin açık ihlaline örnekleri sayan Ergün, “İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasına ilişkin karar, İstanbul Sözleşmesi hakkındaki Cumhurbaşkanlığı kararı gibi, Atalay hakkındaki uygulama da anayasal düzenin açık ihlali örnekleridir. Türkiye demokratik ve hukuk devletine uygun şekilde yönetilen bir ülke olacaksa bu açık ihlallerin hepsinin hesabı hukuk önünde sorulacaktır” ifadelerini kullandı.

"Hukuk tanımaz beyanlardır"

TBMM Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca’nın geçen hafta Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararını okutması tutarlı ve hukuka uygun bir uygulama olduğunu belirten Ergün şöyle konuştu: “Yıllara dayanan hukuksuzluğun tescili anlamına gelmiştir. Atalay’ın vekilliği, zaten seçmen iradesi ve kamuoyu vicdanı açısından tartışmaya yer bırakmayacak şekilde tasdik edilmiş, Sayın Karaca’nın kararı okutmasıyla da tartışma her açıdan kapanmıştır. Gereği derhal yapılmalıdır. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Mehmet Uçum’un ve iktidar cephesinin konuyla ilgili açıklamaları panikle yapılmış, hukuk tanımaz beyanlardır.”

"Avukatları başvurular için çalışıyor"

Atalay’ın avukatlarının konunun hukuki takibi ve başvuruları için çalıştığı bilgisini veren Ergün, “Öte yandan konunun artık hukuki bir izahı bulunmuyor. Yalnız Atalay değil, diğer tüm siyasi tutsaklar özgürlüklerine kavuşana kadar bu zorbalığa karşı siyasi mücadelemiz devam edecek. Saray rejimine karşı olan tüm güçlerle kol kola bu zorba düzeni yıkacağız” diye konuştu.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Avukat Urfa: Hukuki süreç tamamlanmıştır

TİP Parti Meclisi Üyesi, Can Atalay’ın Avukatı Özgür Urfa ise TBMM’de Can Atalay ile ilgili AYM kararının okunmasıyla birlikte hukuki sürecin tamamlandığını söyledi. Urfa, vekilliği iade edilen önceki milletvekilleri örneklerinde olduğu gibi kararın okunmasıyla TBMM’de milletvekilliğinin iade edilmesi ve akabinde mahkemece yeniden yargılama ve tahliye kararı verilmesinin anayasal zorunluluk olduğuna dikkat çekti.

Urfa, “Numan Kurtulmuş veya Mehmet Uçum gibi isimler, gürültülü açıklamalar yaparak gerçeklerin üzerini örtmeye çabalamaktadır. Meclis teamülünde önceki benzer olayların tamamında mahkeme kararları okunmak suretiyle vekillikler iade edilmişken bunu inkar etmek ve olmamış gibi davranmak gerçekleri değiştirmiyor. Geçmiş Meclis Genel Kurul tutanakları arşiv kayıtlarında durmakta, (Eğer onları da gizlice silmedilerse) arşiv kayıtlarını açıp incelemeleri halinde kendilerinin gerçekleri söylemeleriyle ortaya çıkacaktır” dedi.

“Can Atalay’a vekilliğinin iade edilmemesi yönündeki her davranış Türk Ceza Kanunu’nun 309. maddesindeki “Anayasayı İhlal” suçunu oluşturmakta” diyen Urfa, “Kişiye göre hukuk, teamül ve uygulamada farklı yaklaşımlar sergilenmesi Anayasanın da TBMM’nin de meşruiyetini ortadan kaldırmaya yönelik adımlardır” şeklinde konuştu.

“Hukuksuz ve keyfi uygulamaların kaynağı siyasi iktidarın kararlarıdır”

Urfa, “Can Atalay ile ilgili sürecin başından beri söylediğimiz şey “konu yalnızca bir milletvekilinin uğradığı haksızlık değildir, yurttaşların seçme ve seçilme hakkının gaspedilmesidir” şeklindeki yaklaşımımız aradan geçen iki senelik süre zarfından çok sayıda seçilmiş belediye başkanının hukuksuzca görevden alınarak tutuklanması ve kayyım atamaları ile devam etmiş, son olarak ise en güçlü cumhurbaşkanı adaylarından biri olan Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile başka bir evreye geçilmiştir. Bütün bu hukuksuz ve keyfi uygulamaların kaynağı siyasi iktidarın tercih ve kararlarıdır. Tam da bu nedenle yaşanan adaletsizliklere karşı verilecek mücadele de bu bütünlükte ve zeminde olmayı zorunlu kılmaktadır” dedi.

Evrensel'i Takip Et