İstanbul’da hastaneler de sağlığımız da risk altında

Vural Nasuhbeyoğlu
[email protected]

İstanbul’u sallayan deprem her ne olursa olsun ayakta kalması gereken hastaneleri yeniden gündeme getirdi. Maraş merkezli depremlerde çok sayıda kamu sağlık kurumunun yerle bir olması İstanbul için de endişeyi büyütmüştü. Bu süreçte bazı hastaneler boşaltılıp taşınırken bazılarında güçlendirme çalışmaları başladı. Ama sorun çözülmüş değil. Kamu binalarının yanı sıra yüzlerce aile sağlığı merkezi (ASM) binasının ne durumda olduğu bile belli değil.

Sıva döküldü, eski çatlaklar ortaya çıktı

Küçükçekmece'deki Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi B Blok’ta deprem nedeniyle çatlaklar oluştu. Deprem sonrası hastalar A Blok'a taşındı.

Daha önceki depremde hasar gören Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi B Blok binasındaki çatlakların üzeri sıvalarla kapatılmıştı. Bugün yaşanan depremde sıvalar döküldü, çatlaklar yeniden ortaya çıktı.

A Blok’a taşınan hastalar arasında durumu riskli olanlar da bulunuyor. Taşınan hastalara risk durumuna göre öncelik verilirken tüm hastaların A Blok’a sığıp sığmayacağı bilinmiyor.

Hastanelerin 5’te 1’i risk altında

İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre, mart 2025’te 6 Şubat 2023'teki depremlerin ardından İstanbul'da sağlık tesislerinin güvenliği ve dayanıklılığının öncelikli hale geldiğini söyleyerek “İstanbul'daki sağlık tesislerinin yüzde 80'i depreme dayanıklı hale getirildi” açıklamasını yapmıştı. Emre’nin açıklaması kentteki sağlık kurumlarının yüzde 20’sinin ise halen risk altında olduğunu ortaya koymuştu. Emre ayrıca kentin sağlık altyapısının depreme ve çeşitli afetlere karşı yenilenmesi ve güçlendirilmesi çalışmalarının devam ettiğini söylemişti.

Riskli hastaneler açıklanmalı

Emre’nin açıklamalarını gazetemize değerlendiren İstanbul Tabip Odası Deprem Çalışma Grubu Genel Koordinatörü Dr. Hasan Oğan, bu yüzde 20’lik dilimde hangi hastanelerin olduğunun açıklanması gerektiğini hatırlatarak İstanbul’da sayıları 163’ü bulan özel hastanelerin ise ne durumda olduğunun bilinmediğine dikkat çekmişti. İstanbul’daki sağlık kurumlarına ait binaların deprem riski sorununun 1999’da yaşanan Marmara depreminin ardından yapılan araştırma sonrası bütün sağlık kurumları denetlendi. Cerrahpaşa ve Çapa öncelikli olmak üzere bütün sağlık kurumlarının en kısa sürede dayanıklı hale getirilmesine yönelik adım atılması için tam 23 yıl geçmesi beklendi. Bunca yıl sonra Çapa’nın taşınması için yapılan inşaat dururken Cerrahpaşa’nın ise ancak bir kısmı taşınabildi.

1142 ASM’nin yarısı yıkılabilir

Sağlık emek ve meslek örgütlerinin çoğunluğu şahsa ait binalarda kiracı olan İstanbul'daki 1142 aile sağlığı merkezinin (ASM) yüzde 50’sinin depreme dayanıklı olmadığı ve olası bir depremde çökebileceği uyarılarına rağmen tek bir adım atılabilmiş değil. Meslek örgütleri, özel-kamu fark etmeksizin tüm hastanelerin binaları için hastane afet acil planını (HAP) belgesini alıp sağlık müdürlüğüne sunması gerektiğini yoksa çalışma yürütemeyecekleri bilgisini veren Oğan, “Mantık olarak bu raporu alan hastane binalarının sağlam olması gerekir ama 6 Şubat’ta bu belgeye olan hastanelerin yıkıldığını gördük. Hatay’da 2017’de hizmete giren devlet hastanesi çöktü. Hastalar ve çalışanlar hayatını kaybetti örneğin. Bu bina eski de değildi. Bu belgeye sahip çok sayıda sağlık kurumu da yıkıldı” diye konuştu.

Riskli denilen bu hastaneler için ne yapıldı?

İstanbul’da deprem riski nedeniyle tahliye edilen veya taşınması planlanan hastanelerden bazıları sırlanmıştı: “Kağıthane Devlet Hastanesi, Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 02. Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Erenköy Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Üsküdar Devlet Hastanesi.” Peki bu hastaneler bugün ne durumda, ne yapıldı, plan ne bilinmiyor.