İHD: Soykırım inkâr edildikçe suç işlenmeye devam ediyor
İHD, 24 Nisan Ermeni Soykırımı Anma Günü’nde yaptığı açıklamayla inkâr politikalarının devam eden bir insan hakkı ihlali olduğunu vurguladı.

Kamuoyunda ölüm yolculuğu olarak anılan bu fotoğraf ABD'deki Holokaust Müzesi’ne göre; bir Alman gezgini tarafından Nisan 1915'te Elazığ'da çekildi. Fotoğrafta Ermeni erkekleri Harput'tan şehir dışına çıkarılıyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD), 24 Nisan Ermeni Soykırımı Anma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, 1915’te yaşananların açık bir soykırım olduğunu yineleyerek, inkâr politikasının devam eden bir suç anlamına geldiğini vurguladı. Dernek, “Cezalandırılmayan suç işlenmeye devam eder. İnkâr, soykırımı sürekli kılar” diyerek, devletin yüzleşme sorumluluğuna dikkat çekti.
İHD, açıklamasında, soykırımın yalnızca 1915’teki kitlesel kıyımlardan ibaret olmadığını, aynı zamanda bir halkın mal varlıklarına el koyma, kültürel varlıklarını yok etme ve torunlarına yönelik süregelen ırkçılıkla da sürdürüldüğünü ifade etti.
“İnkâr, failleri aklamak, kurbanı suçlamaktır”
Açıklamada, soykırımın faillerinin cezalandırılmamasının Türkiye'de cezasızlık kültürünü beslediği ve bunun yeni hak ihlallerinin zeminini oluşturduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Soykırım ve onun inkârından bu yana Türkiye’de kan, gözyaşı, ağıtlar dinmedi. Çünkü cezasızlık yeni suçlarla devam etti ve suçlular cezasız kaldı.”
İHD, inkâr politikasının yalnızca “biz yapmadık” demekten ibaret olmadığını, aksine kurbanların torunlarına günlük yaşamın her alanında soykırımı tekrar tekrar yaşatmak anlamına geldiğini belirtti. “Katilleri kahraman yapmaktır, soykırımcıları onurlandırmaktır,” denilen açıklamada, Enver, Talat ve Cemal Paşalar gibi İttihatçı figürlerin yıllar içinde artan şekilde övülmesinin ırkçılığı ve toplumsal kutuplaşmayı körüklediği vurgulandı.
“Soykırım yalnızca öldürmek değil, aynı zamanda büyük bir soygundur”
Dernek, 1915'te yaşananların sadece katliamlarla sınırlı kalmadığını, Ermenilere ait taşınmaz mallar, bankalardaki hesaplar ve değerli eşyaların da gasp edildiğini hatırlatarak, bu sistematik yağmanın 1915 yılı itibarıyla 22 milyon dolar değerinde olduğunu belirtti.
“Soykırım, tarif edilemez bir zulüm olduğu kadar, büyük bir hırsızlıktır. Bu, yalnızca evler ve kilise arazileriyle değil, bankalardaki hesaplara el koymakla da ilgilidir.”
“Soykırımın lanetli mirası Cumhuriyet’in temellerine işlendi”
İHD, Türkiye Cumhuriyeti'nin, bu inkâr üzerine kurulduğunu ve soykırımın hukuk dışı devlet uygulamalarına zemin hazırladığını belirtti:
“Cumhuriyet tarihi boyunca süregelen insan hakları ihlalleri, bu devlet aklının ürünü olan lanetli mirasın bir devamıdır.”
Yargı süreci ve anmalar
Açıklamada, 24 Nisan 2005’te “soykırım” sözcüğünün ilk kez açıkça kullanıldığı anma toplantısını düzenleyen İHD’nin, bu söylemi nedeniyle çeşitli dönemlerde dava ve soruşturmalara maruz kaldığı hatırlatıldı. 2021 yılında yapılan bir açıklama nedeniyle açılan dava 2 Mayıs 2024’te beraatle sonuçlandı. Savcılığın itirazı ise Aralık 2024’te üst mahkemece reddedilerek karar kesinleşti.
Ayrıca, 24 Nisan 2011’de zorunlu askerlik hizmeti sırasında başka bir asker tarafından öldürülen Sevag Şahin Balıkçı da anılarak, “Anısını yaşatmaya devam edeceğiz” denildi.
“İnkâra son verin, adalet yerini bulsun”
İHD açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı:
“Soykırımın inkârı, soykırımın sürdürülmesidir. İnkâra son verin. Bütün hukuki sonuçlarıyla birlikte bu suçu kabul edin. Ancak o zaman bu topraklarda huzur mümkün olacaktır.” (Haber Merkezi)
Evrensel'i Takip Et