Dertlerimizi ve öfkemizi mücadeleye dönüştürelim
Ben 14 yaşında, daha liseye yeni geçmiş bir gençken bilimden uzaklaşan ve yozlaşan eğitim sisteminde kendime bir gelecek görememiştim. Ailemin de üç çocuğunu aynı anda okutamayacağını düşündüm.

Fotoğraf: DHA
Umut
Esenyurt/İstanbul
Ben 16 yaşında, Esenyurt'ta yaşayan bir dağıtım şirketinde moto kuryelik yapan bir gencim. 19 Mart sabahı işe gitmek için uyandığımda İstanbul Belediye Başkanı’nın tutuklandığını öğrendim. Yıllardır demokrasiden, insan haklarından ve kendi anayasasından uzaklaşan bir ülkede böyle bir sabaha uyanmak benim için şaşırtıcı olmadı. Daha önce ailemin, çevremin ve Esenyurt halkının seçtiği belediye başkanı, hiçbir suçu olmamasına rağmen tutuklanmıştı. Üstüne anayasal bir hak olan protesto hakkının kullanılması, kolluk kuvvetleri ve yargı sopasıyla engellenmeye çalışıldı. Fakat sonra Van'da belediye başkanının seçilmesinden hemen sonra, daha mazbata verilmeden belediyeye kayyum atanmasıyla halkın sokağa dökülüp buna izin vermemesi aklıma geldi. Bunun daha fazla devam etmemesi için tek çıkar yolun mücadele olduğunu anladım.
Çocuk işçilik bizleri eğitimden koparıyor
Ben 14 yaşında, daha liseye yeni geçmiş bir gençken bilimden uzaklaşan ve yozlaşan eğitim sisteminde kendime bir gelecek görememiştim. Ailemin de üç çocuğunu aynı anda okutamayacağını düşündüm ve erkenden öğretimime son vermemin ardından geçen 3 yılda birçok yerde ve sektörde çalıştım. Çocuk işçi olduğunuzda herkes kadar iş yapıyorsunuz, ama asla aynı haklara veya aynı ücrete sahip olmuyorsunuz. Devlet işyerlerini hiç denetlemediği için patronların ve yöneticilerin size istediği gibi davranmasına karşı hiçbir şey yapamıyorsunuz ve okumanız gereken yaşta hayatınızı nasıl idame edeceğinizi düşünmek zorunda bırakılıyorsunuz. Yukarıda bahsettiğim bütün sorunları yaşayan tek ben değilim. MESEM’li çırak vb. şekilde çalışan milyonlarca genç var ve bu sayı günden güne artıyor, artmaya da devam edecek.
Aslında hepimizin dertleri, öfkesini biriktirdiği ve değiştirmek istediği şeyler benzer. Herkesin eşit ve adaletli bir şekilde yaşayacağı bir dünya istiyoruz ve bunun için mücadele etmeliyiz. Bizimle beraber aynı bankta, aynı sırada, aynı mahallede oturan arkadaşlarımızla bunu paylaşmalı ve mücadelemizi büyütmeliyiz. Ancak o zaman istediğimiz dünyanın sahibi olabiliriz.
Evrensel'i Takip Et