Liselerde dinci-gerici politikalar alanlarımızı işgal ediyor

Orhangazi Anadolu Lisesi öğrencisi

Maltepe/İstanbul

Merhaba, ben Orhangazi Anadolu Lisesi’nde son sınıf öğrencisiyim. Okulumuzun konferans salonunun yanında bir mescit bulunuyordu. Mescidin karşısında ise boş bir alan bulunuyordu. Bu alan genelde kulüplerin etkinliklerinde ya da telafi sınavlarının yapılmasında kullanılırdı. Ancak bu boş alan, okulda zaten bir mescit olmasına rağmen ikinci bir mescit olarak yeniden düzenlendi. Zaten bir mescit vardı ve o alan, öğrencilerin sosyalleşmesi ya da kulüp faaliyetleri için kullanılabilecekken dinci-gerici sistem yine şaşırtmadı.

Sohbet adı altında din dersi verildi

Geçen ay okulumuzda bir iftar düzenlendi. Konuk olarak ilçe milli eğitim müdürü de katıldı. Biz iftarın öncesinde yardımcı olmak için erken gitmiştik. Yaklaşık 20-25 kişiydik. O sırada biri gelip, “İlçe milli eğitim müdürü geliyor, sizinle sohbet etmek istiyor” dedi. Hepimiz öğretmenler odasında toplandık. Müdür baş köşeye oturdu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda iftar yapılmasını ve müdürlerin öğrencilerle sohbet etmesini önerdiği söylendi.

Biz, eğitimden, okuldan, hayatımızdan konuşacağız sanmıştık. Ama sohbet daha ikinci dakikada din dersine döndü. Evet, komik. Sohbet adı altında bize resmen din dersi verildi. İstanbul’un güzelliğinden bahsederken bir anda peygamberlerle bağlantı kuruldu ve peygamberlerin hayatı anlatılmaya başlandı. Öğrencilerin çoğu ne yapılmaya çalışıldığının farkındaydı. İftara yaklaşık 150 öğrenci katıldı. Hepsi de birlikte vakit geçirmek, güzel bir akşam geçirmek amacıyla gelmişti. Kim bilebilirdi ki bu, Millî Eğitim Bakanlığı’nın planlı bir oyunuymuş? Madem bu bir “sohbet”ti, neden sadece din öğretmenleri katılmıştı? Bunun yanı sıra tayt giydiğim için okuldaki dinci bir kadın öğretmen bana, “İftarda tayt mı giydin?​” diye sordu. Zaten onlardan beklenebilecek bir bakış açısıydı. Dört kadın öğretmen sırayla gelip “Üzerine uzun bir şey giy” deyip durdular. Giymedim.

Bu eğitim sisteminin karşısında durmalıyız

Artık okullardaki bu dinci-gerici sisteme dur deme zamanı geldi sevgili öğrenci arkadaşlarım.

Biz okulumuzda elimizden geleni yapacağız. Tüm öğrenci arkadaşlarımı bu eğitim sistemine karşı durmaya çağırıyorum. Unutmayın, sisteme “hayır” demek, mücadeleden, örgütlenmekten, birlik ve beraberlikten geçer.