25 Nisan 2025 00:51

Emniyet kimin emniyetini sağlıyor?

Emniyet geçmişten bu yana kimin emniyetini sağladığını göstermekten çekinmiyor. Grevde patronun, kadınların karşısında katillerin ve demokrasinin karşısında tek adamların...

Emniyet kimin emniyetini sağlıyor?

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Öğrencisi

Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptal edilmesi ve ardından gözaltı kararı ile beraber başlayan eylemlerin öncesinde EGM, 13 bin adet yüz tanıma sistemi kamera kurulumu için ihale onayı vermişti. Milyonlarca lira maliyeti olan projenin üç ay içinde tamamlanması hedefleniyordu. Bunun yanı sıra çok sayıda mermi, gaz fişeği gibi mühimmat alımı gerçekleştirmişti. İktidarın toplumsal muhalefeti bastırmak için aldığı bu sert güvenlik önlemi, emniyet kimin emniyeti sorusunu gündeme getiriyor.

İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, ODTÜ, Hacettepe ve birçok şehirde başlayan bir öğrenci hareketi sürüyor. Öğrenciler, demokrasiye açılan bu savaşa karşı tepkilerini koyuyorken emniyet; gücünü kullanmaktan çekinmiyor, acımasızca müdahalelerde bulunuyor. Öğrencilere plastik mermi ve yoğunca biber gazı ile müdahale ederek onları yıldırmaya çalışıyor. Öğrencilerin ve tüm toplumsal muhalefetin bir araya gelmesini engellemek için barikatlar kuruyor, öğrencileri ablukaya alıyor. Sadece anayasal hakkını kullanarak yürüyüş düzenleyen ve basın açıklaması yapan öğrencileri gözaltına alıyor, tutukluyor.

Emniyet, sadece bugün değil; bize geçmişten bu yana kimin emniyetini sağladığını göstermekten çekinmiyor. Yaşam koşullarından şikayetçi olan işçilerin grevine polis müdahalesinde bulunurken de sömürü ve şiddete karşı alanlarda bir araya gelen kadınların yürüyüşünde onların önüne duvar oluyorken de… Şimdi ise alınan bu denli sert güvenlik önlemleri tekrardan emniyetin toplumun yararına değil, sermaye düzenini korumak için hareket ettiği ve toplumsal muhalefeti bastırmak için tüm gücünü kullandığını gün yüzüne çıkarıyor.

Yapay zekâ ve faşizm inşası

İktidar, her türlü toplumsal muhalefeti susturmaya çalışırken ve cezalandırırken işin içine emniyetin yüz tanıma sistemi kullanmasını da dahil ediyor. Faşizme doğru yol alırken yapay zekâ, emniyetin kimlik tespiti yaparak buna yönelik toplumsal muhalefeti bastırması için kullanılıyor. Üretilen bu teknolojilerin hâkim olarak hangi sınıfın çıkarlarına hizmet ettiği onun işlevselliğini de beraberinde getiriyor. Bugün yapay zekâ gibi işçilerin, emekçilerin ve toplumun her kesiminin yaşam koşullarını iyileştirebilecek ve buna göre toplumsal düzene hizmet etme amacıyla yeniden koşullanabilecek bir teknolojinin bir iktidar organı olan emniyet tarafından sermaye düzenini korumak için kullanılması bize mevcut sistemde teknolojik ilerlemenin ne anlama geldiğini açıkça söylüyor.

Tüm bu baskılara, yapılan acımasız emniyet müdahalelerine rağmen öğrenciler, işçiler ve emekçiler susmuyor. Kurtuluşun sandıkta değil sokakta olduğunu biliyor. Öğrenciler, bir araya gelmenin yollarını arıyor ve her fırsatta kendi deneyiminden öğrenerek örgütlü mücadeleyi büyütüyor. Ancak örgütlü bir şekilde inşa edilen mücadelenin kazanımla sonuçlanabileceğini biliyor. Şimdi ise emniyet müdahalesi ile karşılaşan, hukuksuzca gözaltına alınan veya tutuklanan arkadaşlarımız özgürleşene kadar mücadeleye daha güçlü sarılma vakti. İrade gaspına karşı birlikte daha güçlü ses çıkarma vakti. Her gün kendimizi yeniden örgütleme vakti!

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İmamoğlu çıksa da mitingler sürecek
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Evrensel’e konuştu:

İmamoğlu çıksa da mitingler sürecek

19 Mart’ta, İstanbul Belediyesini hedef alan operasyonların ardından başta gençlik olmak üzere toplumun birçok kesiminden gelen itirazlar ülkeyi sarsarken, iktidarın yargı yoluyla siyaseti düzenleme planlarını da büyük oranda akamete uğrattı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le şimdiye dek yaşananları ve önümüzdeki döneme ilişkin planlarını konuştuk

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan AFAD'la yaptığı deprem toplantısında "Deprem uzmanlarıyla görüşün, farklı fikirleri de dahil edin" demiş.

Evrensel'i Takip Et