Eski başdanışman İlnur Çevik: Erdoğan Türkiye'yi seçime götürmeli, yoksa eyvah!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 7 yıl boyunca “başdanışmanlık” yapan İlnur Çevik, sistemin başkanlık sistemiyle alabora olduğunu, 15 Temmuz darbe girişimiyle daha da baskıcı bir rejimin ortaya çıktığını belirtti ve Erdoğan'ın Türkiye’yi en geç 2 yıl içinde seçime götürmesi gerektiğini söyledi.

İlnur Çevik, 1961'den beri İngilizce yayın yapan ve 2008'de adı 'Hürriyet Daily News' olarak değişen 'Turkish Daily News' gazetesinin 1984 yılında Genel Yayın Müdürü oldu. 1991-93 yılları arasında Başbakan Süleyman Demirel’in özel danışmanı olarak devlet adamlarıyla yapılan özel görüşmelere katıldı. Kuzey Irak ile ilişkiler geliştirdi. Adı basında dönem dönem Türkiye istihbaratına dair haber ve yorumlarda anıldı. 1 Şubat 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başdanışmanı olarak atandı ve yaklaşık 7 yıl bu görevi yürüttü. Son yılllarda pek görünür olmayan Çevik, T24'ten Nursun Erel'in sorularını yanıtladı.

"Yaşananlar pek çözüme benzemiyor"

Bugün yayımlanan söyleşide Çevik, DEM Parti ile yürütülen sürece dair bir taslak olmadığını, 'Kervan yolda düzülür' mantığının işlediğini öne sürüp "Dolmabahçe Süreci nasıl büyük bir hayal kırıklığı ile son bulduysa şimdi de böyle olacak" dedi.

Kürt sorununa dair 'uzmanlığı' olduğunu söyleyen ve "Konuyu en ciddi çalışanlardan biriyim" diyen Çevik, geçmişte Demirel için PKK ile direkt temaslarda bulunduğunu, 1997’de Abdullah Öcalan ile ateşkes sağladığını aktardı. "O ateşkesin mimarlarından biri bensem diğeri Turgut Özal ise, öbürleri Talabani, İsmet İmset, Cengiz Çandar idi. Sonunda iş bozuldu ve Cengiz Çandar’la ikimiz topun ağzına konulduk" diye konuşan Çevik, bugünkü sürece dair ise şunları kaydetti:

"Şu anda yaşananlar pek çözüme benzemiyor. Kürt insanı Türkiye’de birinci sınıf vatandaş olduğunu hissetmiyorsa, Kürt sorunu asla çözülmez. Acaba taslak var mı? Araştırmaya devam edin ama bulamayacaksınız. Dolmabahçe Süreci nasıl büyük bir hayal kırıklığı ile son bulduysa şimdi de böyle olacak, Türk mantalitesi işte. 'Kervanı yola koyalım, yolda düzülür' mantığı."

"Eğer sistem o çıktığında çöküyorsa, orada sistem yok demektir"

Sistemin başkanlık sistemiyle alabora olduğunu, 15 Temmuz darbe girişimiyle daha da baskıcı bir rejimin ortaya çıktığını ve bütün reformların bir anda durduğunu söyleyen Çevik, Erdoğan için "O olmadığı zaman her şey çöküyor. Ülke böyle mi yönetilir? Eğer sistem o çıktığında çöküyorsa, darmadağın oluyorsa orada sistem yok demektir" dedi.

Erken seçim kararı alınması gerektiğini söyleyen Çevik, "Bizlere düşen ödev, yeni kuşağa sağlam bir Türkiye vermektir. Torunlarını şu kadarcık seviyorsa sistemi rayına oturtacak kararı almalıdır… Türkiye’yi seçime götürmeli, bunun en geç 2 yıl içinde yapılması lazım, yoksa eyvah! Cumhurbaşkanı'nın eskiden ufku görebildiği bir dönem vardı. Acaba şimdi görebiliyor mu? Ben ciddi şüphedeyim" ifadelerini kullandı.

Çevik ayrıca, "CHP son seçimleri gümbür gümbür kazandı, bundan sonraki aşama da ona gidiyor. Bunu görmemek için kör olmak lazım" diye ekledi.

Danışmanlık yılları: Otel odalarında oturduk, turistik gezi bile olamadı

Danışmanlık yıllarına dair bilgi veren Çevik, "Sürekli raporlar yazıyordum ama eline geçiyor muydu, bilmiyorum. Çünkü başdanışmanlar kendisini kolayca göremiyordu" dedi.

Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyeliği sırasında Erdoğan ile bir kez toplantı yaptıklarını aktaran Çevik, "Bir daha toplantıya katılmadı, toplantıları İbrahim Kalın yönetiyordu" ifadelerini kullandı.

Yurt dışı gezilerinde de Erdoğan ile aynı uçağa binmediklerini söyleyen Çevik, "Oralara gidiyoruz ama ne için gidiyoruz? Ne yapacağımızı filan da bilmiyoruz. Otel odalarında oturuyoruz. Önceden temaslar yapılıp bize randevu alınsa mesela, orada görüşmeler yapabilseydik. Bu hiç olmadı. Turistik gezi bile olamadı çünkü elçiliğin bize verecek arabası yoktu" dedi. (Politika Servisi)