25 Nisan 2025 11:54

Özel Hastane Çetesi davasının 4. duruşmasında tanıklar dinlendi: Duruşma 28 Nisan'a ertelendi

Yenidoğan bebek acil hastalarının ölümlerine neden olarak kazanç sağladıkları belirtilen Özel Hastane Çetesi davasının 4. duruşması, 4. oturumunda tanıklar dinlendi. Duruşma 28 Nisan'a ertelendi.

Özel Hastane Çetesi davasının 4. duruşmasında tanıklar dinlendi: Duruşma 28 Nisan'a ertelendi

Fotoğraf: Evrensel

İstanbul- İstanbul'da yenidoğan bebek acil hastalarını anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine neden olan ve haksız kazanç sağladıkları belirtilen Özel Hastane Çetesi davasında 29'u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşması dördüncü oturumu görüldü.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmaya, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı.

Ayrıca duruşmaya başka suçtan tutuklu olan sanık Mustafa Kemal Zengin de getirildi.

Çok sayıda basın mensubunun takip ettiği duruşmanın yapıldığı salonda polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı.

Duruşma tanıklar dinlendi. Tanıklardan sonra sanıklara söz hakkı verildi.

“100 bin hastaneden 25 bin Fırat Sarı'dan alıyordum”

Tutuklu sanık Mehmet Gürül savunmasında "Ben Fırat Sarı'dan maaş alıyorum diye tutuklandım. Benim suçum yok ki 100 bin hastaneden 25 bin Fırat Sarı'dan alıyordum. Bunu da hastane yönetimi karar verdi. Benim bir suçum yok. Bana örgüt üyesi diyorlar ama bunu kabul etmiyorum. Hastane yönetimi beni Fırat Sarı'ya şikayet etti" dedi.

Duruşmada örgüt lideri olduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Fırat Sarı, Cumhuriyet Savcısının talebine ilişkin savunma yaptı. Sarı savunmasında, "Sağlık Bakanlığının raporu özensiz hazırlanmıştır. Medyanın algısını sizler de görüyorsunuz. Ben yaklaşık 15-20 bine yakın yoğun bakım hastası baktım. Şimdi yoğun bakım önünden geçen herkes bana dava açıyor. Mustafa Kemal Zengin'i tanımıyorum. Böyle kriminal kişilerle ilişkim olmadı. Böyle bir dosyada savcıyı neden ziyaret etti onu da anlamadım. Bu konu araştırılsın. Ben savcıya Mustafa Kemal Zengin'den önce gittim. Savcı korkacak biri değildi. Savcı bana, 'Hastane sahiplerinin suçu var. Bana hastane sahibi verecek misin? Seni ölümlerden sorumlu tutmuyorum' dedi. Dosyayı kapatmak isteyen böyle davranmaz. Mustafa Kemal Zengin'in girişiminin savcıya karşı olduğunu düşünüyorum. Bu bizim kriminalize olmamıza neden oldu ve Mustafa Kemal ile Fırat Sarı çete dediler. Savcının attığı iddia edilen gece yarısı mesajının da açıklanmasını istiyorum” dedi.

Mahkeme heyeti, sanık avukatlarını dinlemek üzere duruşmayı 28 Nisan Pazartesi günü saat 10.00'a erteledi.

Davanın geçmişi

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.

Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın büyük kısmının sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor.

Ceza istemleri

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.

Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.

Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.

Bu arada, davanın sanıklarından İlker Gönen, Antalya'da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat'ta intihar etmişti.

13 sanıklı iddianame ana dosyayla birleştirildi

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca Özel Hastane Çetesi’ne yönelik Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının fezlekesi doğrultusunda hazırlanan 57 sayfalık iddianamede ise 13 kişi "şüpheli", Sosyal Güvenlik Kurumu "suçtan zarar gören" olarak yer alıyor.

Firari hemşire Serenay Şenkalaycı'nın iki dosyada da şüpheli olarak yer aldığı belirtilen iddianame, Özel Hastane Çetesi’ne ilişkin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden ana dosyayla birleştirilmişti. (AA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İstanbul’a fiili kayyım!

İstanbul’a fiili kayyım!

Halkın güçlü tepkisiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) kayyım atayamayan iktidardan yeni hamle geldi. İBB’nin farklı birimlerinden çok sayıda üst düzey yönetici ve uzman gözaltına alındı; belediyeyi ‘Adım atamaz’ hale getiren yargı operasyonuyla adeta fiili kayyım atanmış oldu!

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Cübbeli Ahmet, “Gazı yavaş yavaş çıkartarak hani bir kerede 7-8 olacağına işte böyle 4’tür, 5’tir, 6’dır, hani gazı çıkart da bizi yıkma” diye ettiği dua sayesinde depremde can kaybı ve yıkım olmadığı imasında bulundu

Evrensel'i Takip Et