Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri: Tıbbiyeli biat etmez

Bursa- Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri okul içinde, 'Tıbbiyeli biat etmez' diyerek önlükleriyle durma eylemi gerçekleştirdi. Yapılan eyleme Bursa Tabip Odası ve SES Bursa Şubesi de destek verdi.

Meselemiz insan onuru, adalet, özgürlük, yaşam hakkı ve geleceğimizdir diyen öğrenciler, "Ekrem İmamoğlu'nun haksız bir şekilde tutuklanması açıkça hukuk sistemimizin çürümüşlüğünü gözler önünde sermektedir. Geleceğin hekimleri olma bilinciyle bu çürümüşlüğün tam karşısındayız. Anayasal haklarını kullandığı için gözaltına alınan arkadaşlarımızı muayene dahi etmeyen sağlık çalışanlarına, orantısız ve insanlık dışı müdahalelerle barışçıl gösterilere zarar vermeye çalışan güvenlik güçlerine bu memleketin asıl sahibi biziz diyoruz. Gözaltında çıplak arama, taciz ve işkence suçtur. Failleri yargı önünde hesap verene kadar geri adım atmayacağız. Bu tür uygulamalar insan haklarını ve evrensel hukuk ilkelerini açıkça çiğnemektedir, derhal durdurulmalıdır" çağrısı yapıldı. 

"Kadın bedeni kamu malı değildir"

Hekime yönelik şiddet, sadece sağlık çalışanlarını değil, toplumun sağlığını da tehdit eden ciddi bir sorun olduğu vurgusu yapılan açıklamada, "Her gün görevini fedakârca sürdüren hekimler, can güvenliklerinden endişe ederek çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Sağlık hizmetinin sürdürülebilirliği, hekimlerin güvenli bir ortamda çalışabilmesine bağlıdır. Şiddeti önlemeye yönelik etkili yasal düzenlemeler ve toplumsal farkındalık artık ertelenemez bir zorunluluktur. Hekime şiddet, asla normalleştirilemez ve asla cezasız kalmamalıdır. Öte yandan hükümetin gündem değiştirme çabası ‘normal doğum’ pankartı, kadının iradesine yönelen ataerkil müdahalelerin sembolüdür. Kadının doğuracağı zaman ve biçimi, erkek egemen sistemin pazarlama alanı değildir. Kadın bedeni kamu malı değildir. Sezaryen, bir kadının tıbbi ve kişisel tercihidir. Ve biz biliyoruz ki bu propagandalar kürtaj yasağının öncüsüdür. Kadın bedeni hakkında tek söz sahibi kadındır. Yine son dönemde LGBT+ bireyleri hedef alan ayrımcı yasa tasarılarını kınıyoruz. Aşkın, kimliğin, varoluşun yasalarla bastırılmaya çalışılması kabul edilemez. Cinsiyet kimliği ya da yönelimi ne olursa olsun her bireyin eşit yaşama hakkı vardır. Nefret, yasa olmaz. Bireysel hak ve özgürlükleri kısıtlayan her türlü kararın karşısındayız" denildi.

“İnsan hayatı kutsaldır”

Bu ülkenin gençlerinin, sağlık durumu her geçen gün daha da kötüye giden Esila arkadaşımızın hala içerde tutulduğu bir 23 Nisan'ı geçirdik denilen açıklamada, "Çocuklarımızın hala istismara uğradığı bir 23 Nisan geçirdik. Özel sağlık sisteminin hasta değil müşteri zihniyeti yüzünden yenidoğan çeteleri hâlâ sağlık sistemimizin içinde yer bulabiliyor ve insan sağlığını bir rant aracı olarak görebiliyor. Çocuklarımız bu ülkenin geleceğidir, istismar ise maalesef ki ülkemizin bir gerçeği ve utancıdır. Onlar için güvenli, eşitlikçi, parasız, adil bir sağlık sistemi kurmak hepimizin boynunun borcudur" denildi.

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri taleplerini şöyle sıraladı:

• Demokratik irademizin önündeki engellemeler kaldırılsın
• Tutuklu arkadaşlarımız serbest bırakılsın
• Hekime şiddete karşı etkili ve caydırıcı önlemler alınsın
• Kadınların tercihlerine yönelik ataerkil saldırılara son verilsin
• LGBT+ bireylere yönelik ayrımcı yasa ve uygulama teklifleri geri çekilsin
• Çocuk istismarını önleyemeyen kurum ve kuruluşlar hesap versin
• Afetlerde çöken kalitesiz operatör ve altyapılar denetlensin
• Kampüsümüzdeki şenlikler 20 sene önceki haline getirilsin
• Bir gecede anıtımızı yıkarak, amfi binamızın önünü işgal eden işletme yerine öğrenci dostu bir kantin açılsın
• Kampüsümüz güvenli bir yaşam alanı haline getirilsin. (Evrensel)