25 Nisan 2025 18:10

Farklı ülkelerden göçmen ve mülteci hikayelerini buluşturan Mülteci Film Festivali başladı

İzmir — Halkların Köprüsü Derneği’nin düzenlediği 4. İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali açılış töreni ile başladı. Festivalde dört gün boyunca 29 ülkeden kısa ve uzun metrajlı olmak üzere 70 film gösterilecek.

Gösterimlerin yapılacağı Fransız Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen açılışta konuşan Festivalin Organizasyon Komitesinden Emel Yuvayapan, festivale başvuran 170 film içerisinden gösterilecek olanların seçilmesinden, altyazı çevirileri ve gösterim kopyalarının hazırlanmasına, gelen konukların karşılanmasından festival görsellerinin hazırlanmasına kadar çok sayıda insanın emek harcadığını belirtti.

Yuvayapan, “İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali bizleri hem birbirimizle hem de bir çok farklı ülkeden göçmen ve mültecilerin hikayeleri ile buluşturan çok güçlü ve çok güzel bir köprü. Uzun yıllar sapasağlam ayakta kalmasını diliyoruz” dedi.

Ardından Halkların Köprüsü Derneği adına bir konuşma yapan Derneğin Kurucu Başkanı Cem Terzi, 20. yüzyılın “küresel göç yüzyılı” olarak tanımlandığını belirtrek, “Bize mülteci krizi ya da göçmen krizi olarak sunulan içinde yaşadığımız bu durum aslında kapitalizmin yapısal ve derin bir krizi. Savaşlar, 3. Dünya savaşı provaları, iklim krizi, pek çok ülkede yaşanan ekonomik çöküşler, işsizlik, süregelen açlık göçü zorunlu kılıyor” dedi.

Halkların Köprüsü Derneği Kurucu Başkanı Cem Terzi | Fotoğraf: Evrensel

“Göçmenlere karşı açık bir savaş yürütülüyor”

Devasa boyutlara ulaşan göç meselesini emperyalist devletlerin artık yönetmekten vazgeçtiğini ifade eden Terzi, “Göçmenlere karşı önce örtük, şimdi açık açık bir savaş yürütüyorlar. Bu savaş sınırda öldürülenlerin, ormanda donarak ölenlerin, şehrin arka sokaklarında çürümeye terk edilen kimsesiz cesetlerin savaşıdır. Zonguldak’ta çalıştığı kaçak maden ocağında iş kazasında öldükten sonra ‘ortaya çıkarsa ocak kapanır’ korkusu ile maden ocağı sahipleri tarafından yakılan Afgan maden işçisinin ve onun ailesinin savaşıdır. Bu savaş görünmez kılınanların sessizleştirlenlerin insanlıktan çıkarılanların savaşıdır” dedi.

Dünyada yaklaşık 126 milyon insanın göçmen durumunda olduğunu, Türkiye’de de resmi rakamlara göre 5, gayri resmi rakamlara göre 10 milyon sığınmacı, misafir, göçmen ya da mülteci -nasıl adlandırılıyorsa- bulunduğunu belirtti. Göçmenliğin kriminalize edilmeye devam edildiğini ifade eden Terzi, “Sanki sınırdan geçen herkes potansiyel bir tehdit. Oysa göçmenlik bir suç değil bir sonuçtur. Savaşların, yoksulluğun, eşitsizliğin, emperylist politikaların sonucudur. Her göç bir mecburiyet hikayesir” dedi.

“Sinema zihinsel sınırları parçalayabilir”

“Sinema belki fiziksel olarak sınırları ortadan kaldıramaz ama zihinerdeki sınırları parçalayabilir. Sadece izlemek için değil, anlamak, empati kurmak ve mücadele etmek için buradayız” diyen Terzi, AKP İktidarının mültecileri içeride kendi islamcı nüfüs ve iskan politikaları doğrultusunda laik, alevi, Kürt nüfusuna karşı, dış politikada ise bir tehdit unsuru olarak kullanıp antidemokratik uygulamalarına eleşiri gelmemesi için kullandığını ifade etti.

Sermayenin ise köle gibi çalıştırdığı bu ucuz işgücünü sömürmekten çok memnun olduğunu dile getiren Terzi, “AKP devleti ile sermaye tam bir işbirliği içinde. Biz Halkların Köprüsü Derneği olarak başka bir bakışı savunuyoruz. Birlikte yaşamanın mümkün olduğunu söylüyoruz, göçmenlerin tehdit değil bu ülke için bir zenginlik olduğunu düşüşünüyoruz. Çeşitliliğin bizi daha güçlü kılacağını savunuyoruz. Komşu olmayı birlikte öğretmeyi eğlenmeyi yas tutmayı öğrenmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bu savaşın karşısında dayanışma hattını göçmenlerle, ezilenlerle, mültecilerle hep birlikte kurmalıyız” dedi.

Terzi, fesivalden desteğini çeken Büyükşehir Belediyesini de konuşmasında eleştirdi.

Terzi’nin konuşmasının ardından, “Süleyman’ın Hikayesi” isimli film gösterildi ve Halkların Korosu dinleti sundu. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et