TTB’den deprem uyarısı: Güvensiz ASM'ler için bakanlığı göreve çağırıyoruz
TTB "Deprem ve Bina Güvenliği" başlıklı online bir basın toplantısında iki ASM’den birinin olası bir İstanbul depreminde çalışamayacak durumda olduğu belirtilerek. Sağlık Bakanlığı'nı göreve çağırdı

Fotoğraf: Evrensel
İstanbul – Türk Tabipleri Birliği (TTB), 23 Nisan'da Silivri merkezli meydana gelen depremin ardından "Deprem ve Bina Güvenliği" başlıklı online bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, 6 Şubat depremlerinden etkilenen Adıyaman ve Hatay Tabip Odası başkanları da katılarak, geçen sürede yapılanlar ve eksik kalanlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İstanbul'daki aile sağlığı merkezlerinin (ASM) depreme dayanıklılık durumuna ilişkin güncel veriler de kamuoyu ile paylaşıldı.
“Önerilerimiz hayata geçirilmedi!”
Toplantının açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, "Geçen hafta hepimizin yüreğini ağzına getiren İstanbul depremiyle birlikte deprem gerçeğini bir kez daha hatırlamış olduk" dedi.
Deprem hazırlığının Türkiye'nin birinci önceliği olması gerektiğini vurgulayan Azap, "Ne yazık ki depremler olduktan sonra bir farkındalık ve faaliyet görülüyor, ancak bir süre sonra bu çalışmalar yavaşlıyor. Hazırlık konusundaki eksikliklerimizi bir sonraki depremde acı bir şekilde fark ediyoruz" ifadelerini kullandı.
TTB olarak 1999 Marmara Depremi'nden bu yana, sağlık alt yapısının depremlere hazırlanması için çeşitli çalışmalar yürüttüklerini ve raporlar hazırladıklarını belirten Azap, bu önerilerin büyük çoğunluğunun hayata geçirilmediğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Yaşadığımız her bir deprem, bu hazırlıkların ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösteriyor."
"ASM'lerin yapımı hala başlamadı, hekimler meslekten ayrılmak istiyor"
Adıyaman Tabip Odası Başkanı Dr.Erdal Yavuz, Adıyaman'daki ASM'lerin durumu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yavuz, "Bugün geldiğimiz noktada, aile hekimliği çalıştayı yaptığımız zamandan bu yana bir adım bile ileri gidemedik" dedi.
Hala dört ASM'nin konteynerlerde, dört ASM'nin ise konteyner kentlerde olmak üzere toplam sekiz ASM'nin geçici koşullarda hizmet verdiğini belirten Yavuz, yaklaşık 25 birimlik bir ASM kapasitesinin bu şekilde yürütüldüğünü ifade etti.
Deprem sonrası 16 ASM'nin prefabrik ya da çelik konstrüksiyon tarzı binalarla yeniden yapılacağının söz verildiğini hatırlatan Yavuz, "Nisan ya da haziran ayında teslim edileceği söyleniyordu. Ancak toplantıya katılmadan önce yetkililerle yaptığım görüşmede, ihalelerin yeni yapıldığını, itiraz olmaması halinde inşaata başlanacağını ve üç ay içinde teslim edileceğini öğrendim. Şu an ASM'lerin yapımı konusunda hala somut bir adım atılmış değil" diye konuştu.
Yavuz, yeni ASM binalarının ancak ağustos ayında teslim edilmesinin öngörüldüğünü aktardı. Bağışıklama programlarındaki eksikliklere de dikkat çeken Yavuz, "Daha önce boğmacaya bağlı çocuk ölümlerinin ve bebek ölümlerinin yüksek olduğunu söylemiştik. O dönem bu veriler kabul edilmese de bugün boğmaca aşısı, nihayet aşı programına dahil edildi" ifadelerini kullandı.
Depremin ardından aile hekimleriyle yaptıkları görüşmelere de değinen Yavuz, "Birçok hekim ciddi problemler yaşıyordu. Hekimlikten ve meslekten ayrılmak istediklerini ifade edenler vardı. O dönemde psikolojik yıkım büyüktü, intihar vakaları da artış gösterdi" dedi.
Yılmaz: "815.günde hala sağlık altyapısı kurulamadı"
Hatay Tabip Odası Başkanı Dr.Sevdar Yılmaz, depremlerin en çok Hatay'ı etkilediğini vurgulayarak, "En fazla zarar gören kurumların başında sağlık kuruluşları geliyor. Altı özel, altı kamu hastanesi olmak üzere toplam on iki hastane kullanılamaz hale geldi. Birinci basamakta ise 56 aile sağlığı merkezi (ASM) yıkıldı" dedi.
Güncel duruma ilişkin de bilgi veren Yılmaz, yıkılan 56 ASM'den yalnızca üç tanesinin yeniden yapıldığını, bunlardan da sadece bir tanesinin aktif olarak kullanıldığını belirtti. "Şu anda 55 ASM'miz yok. 70 ASM konteynerlerde hizmet veriyor. Ayrıca 75 aile hekimliği ve 75 aile sağlığı çalışanı kadrosu hâlâ boş durumda" diye konuştu. Deprem sonrası Sağlık Müdürlüğü'nün ilk kez geçen yıl mart ayında boş birimlere kadro açtığını anlatan Yılmaz, açılan 26 kadronun ciddi eksiklerle dolu olduğunu ifade etti.
Yılmaz, "İki ASM'nin hiç binası yoktu, altısı ağır hasarlı, dokuzu tamamen yıkık, dördü az hasarlı, dördü hasarsızdı. Bu birimlerin hemşire kadrosu da yoktu; yalnızca birinde hemşire vardı" dedi.
Yılmaz, açılan kadroların çoğunda nüfus bulunmadığını, altyapı eksikliklerinin giderilmediğini, bu nedenle durumu kamuoyuyla paylaştıklarını belirtti. Sonrasında yine 26 kadro açıldığını belirten Yılmaz, bu kadrolardan sadece sekizinin kendi binasında hizmet verebildiğini, geri kalan 18'inin ise konteyner ASM olarak çalıştığını söyledi.
Bugün gelinen noktada, depremin üzerinden 815 gün geçmiş olmasına rağmen Hatay'daki sağlık hizmetlerinin hala temel eksikliklerle sürdüğünü vurgulayan Yılmaz, "Bu hafta açılan yeni kadrolarda 26 ASM ilan edildi. On beşi konteyner, on biri ise kendi binasına sahip. Dört tanesinde hemşire var. Nüfuslar ortalamanın yarısından daha düşük;sekiz birimde ise hiç nüfus yok. Hemşire yok, bina yok, nüfus yok, para yok ve yine de 'gelin burada çalışın' diyorlar. Üzerine başka ne söylenir bilmiyorum" ifadelerini kullandı.
"40 ASM yapıldı"
Bina güvenliğine dair hazırlanan anketi İstanbul Tabip Odası Yöneticisi ve aile hekimi Dr. Emrah Kırımlı paylaştı. Kırımlı, İstanbul'daki ASM'lerin büyük bölümünün 1999 öncesi inşa edilen ve güncel deprem yönetmeliklerine uygun olmayan binalarda hizmet verdiğini vurguladı. "Binalarımızın çoğu apartman altlarında, sağlıksız koşullarda bulunuyor. 2019'da yeni ASM'ler yapılacağı söylenmişti ama beş yılda yeni yapılan ASM oranı yüzde 10'u bile bulmadı"dedi. Sağlık Bakanlığı'nın İstanbul'da yalnızca 40 ASM yaptığını, kiralanan özel binaların da bu düşük oran içinde yer aldığını belirtti.
“Hekimlerin yüzde 80'i çalıştıkları binanın zarar göreceğini düşünüyor”
Deprem güvenliği testlerinin yıllardır yapılmadığını ifade eden Kırımlı,"2009 yılında da aynı soruyu sormuştuk. O zaman da binalar güvensiz çıkmıştı ama çalışmaya devam ediliyordu. Bugün de değişen bir şey yok" diye konuştu. Sağlık müdürlüğünün aile hekimlerine "kendinize yeni yer bulun" önerisinde bulunduğunu, ancak bu ekonomik koşullarda bunun mümkün olmadığını vurguladı. Kırımlı, İstanbul'da yaklaşık 300 ASM'nin şahıslardan kiralanan binalarda hizmet verdiğini, bu binaların deprem testi yapmasının hem yasal hem de fiili olarak imkânsız olduğunu belirtti. "Arkadaşlarımız hasar riski altında çalışmaya devam ediyor" diyen Kırımlı, yapılan anketlerde hekimlerin yüzde 80'inden fazlasının çalıştıkları binanın olası bir depremde zarar göreceğini düşündüğünü söyledi.
“2 ASM'den biri depremde çalışamayacak durumda olacak!”
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün 2025 yılı raporuna atıf yapan Kırımlı, "Bu rapora göre iki aile sağlığı merkezinden biri olası bir İstanbul depreminde çalışamayacak durumda. Üstelik ASM'lerin üçte ikisinin bekleme alanı dahi yok" bilgisini paylaştı. Konuşmasının sonunda iki hekim arkadaşının sözlerine dikkat çeken Kırımlı, şunları aktardı: "Aile sağlığı merkezleri kamu tarafından yapılmalı. Mahalle aralarında, depreme dayanıklı ve donanımlı ASM'ler kurulmalı. Bugün hala hasta bakılan bir ASM'de kolonlarda sekiz santimetre derinliğinde ve elli santimetre uzunluğunda çatlak var. İlçe sağlık müdürlüklerine, belediyelere, kaymakamlığa defalarca başvurmamıza rağmen çözüm üretilmedi."Dr. Kırımlı, altı Şubat depremlerinde yaşanan yıkımların ders alınmadığını belirterek, "Böyle bir tablo olmak zorunda değil. Başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu biliyoruz. Bu ihmalkârlığın artık bir suç noktasına geldiğini tekrar hatırlatıyoruz" dedi.
“Şehir hastanelerin bir aylık kirasıyla ASM'ler yenilenebilir”
Basın metnini TTB Aile Hekimliği Kolu adına Şanlıurfa Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Kemal Yüksekkaya okudu. Yüksekkaya, Sağlık Bakanlığı'nın kendi raporlarında İstanbul'da olası bir depremde her iki ASM'den birinin çalışamaz hale geleceğini belirttiğini, ancak buna rağmen hiçbir ciddi önlem alınmadığını vurguladı. "Yalnızca İstanbul'daki bir şehir hastanesinin bir aylık kirasıyla tüm depreme dayanıksız ASM'ler yenilenebilir," dedi. 6 Şubat depremlerinde şehir dışına inşa edilen hastanelere halkın ulaşamadığını hatırlatan Yüksekkaya, olası bir depremde mahallelerdeki ASM'lerin yıkılmasıyla aşı, tedavi ve takip hizmetlerinin aksayacağını belirtti. Görüşmelere rağmen adım atılmadığını vurgulayan Yüksekkaya, apartman altlarında, güvenliksiz ve bekleme alanı olmayan ASM'lerin büyük risk oluşturduğunu ifade etti.
“Bin ASM nerede?”
Beş yılda 13 şehir hastanesi yapılırken, yeni ASM binası yapımının çok sınırlı kaldığını belirten TTB, deprem riski altındaki İstanbul, Kocaeli veTekirdağ'da bile güvenli ASM yatırımı yapılmadığını kaydetti. "Söz verilen bin aile sağlığı merkezi nerede?" diye soran TTB, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nada çağrıda bulundu. Yüksekkaya, mevcut aile sağlığı merkezlerinin güçlendirilmesi ya da güvenli binalara taşınması gerektiği, afetlere hazırlıklı olacak şekilde acil eylem planlarının hazırlanmasının şart olduğu belirtildi. Yüksekkaya, "Depremde ölümlerin bizleri yönetenlerin sorumsuzluklarından, yetersizliklerinden kaynaklandığını biliyoruz. Yönetenleri bir kez daha uyarıyor, deprem coğrafyasında bulunan ülkemizde deprem güvenliğinin sağlaması için görevlerini yapmaya çağırıyoruz. Toplumun, yaşam ve sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının güvenli ortamına çalışmaları için mücadelemizi hayatta sürdüreceğiz" dedi. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et