Ümit Özdağ'ın davası | Özgür Özel: Utanç verici bir yargılamaya tanıklık etmek zorunda kaldık

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ümit Özdağ'ın "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçlamasıyla yargılandığı davanın bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesinde görülen ilk duruşması sonrası açıklama yaptı.

Özdağ'ın savunma yapıp sözlerinin hakaret değil eleştiri olduğunu vurguladığı duruşmada dava 10 Eylül'e ertelendi. Silivri'deki Marmara Cezaevinde tutulan Özdağ'ın tutuklu yargılandığı dava ise 11 Haziran'da görülecek.

Duruşma sonrası basın açıklaması yapan Özgür Özel, "Utanç verici bir yargılamaya tanıklık etmek zorunda kaldık. Bu utanç bize ait değil, ülkeyi yönetene ait" dedi.

"İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı kendisini Türkiye Cumhuriyet Başsavcısı sanıyor"

Özgür Özel, açıklamasında şunları kaydetti:

"Hakim karşısında bir siyasi partinin Genel Başkanı, Sayın Ümit Özdağ vardı. Sözde suç isnadı Antalya'da gerçekleşti. Özdağ, Ankara'da bir restoranda yemek yerken yüzden fazla polisle gözlatına alındı ve İstanbul'a getirildi. Oysa İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının böyle bir yetkisi yok. Ankara Cumhuriyet Başsavcısına had bildiriyor. Güya Antalya Cumhuriyet Başsavcısını küçük düşürüyor. Buraya getirilmemesi lazımdı. İkameti de suç isnadının olduğu yer de İstanbul değil. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı o kadar şımartılmış ki kendisini Türkiye Cumhuriyet Başsavcısı sanıyor. Bu davadan tutuklayamadı, Kayseri'de 7 ay önce olmuş, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmadığı bir şeyden tutuklama kararı verdi. Bugün yargılandığı dava için buradaki mahkeme 'Ankara'da görülmesi lazım' diyerek yetkisizlik kararı vermişti. Bu dava nerede açılır diye hukuk fakültesinde sorsanız yüz çocuktan ikisi yanlış yapmaz. 'Davam burada olmamalı' diyen birisine 'Davası burada olmamalı' diyen bir hakimin önünde savunma yaptırdılar. İşte böyle bir davayı izledik. Sayın Ümit Özdağ'ın savunmasını dinledik."

"Zulümlerinde boğulacaklar"

"Siyasi partilerin genel başkanları o partiye oy veren herkesin kimliğini temsil eder. Onlara yapılan haksızlık, saygısızlık, milletin kendisine yapılan saygısızlıktır. Yetki eline geçince 'Herkesi ezebilirim, her kötülüğü yapabilirim'… Buranın bir demokrasi olmadığının farkında. Yarattığı ucubenin zevkini çıkarıyor. Devleti devlet olmaktan, hükümeti hükümet olmaktan çıkarmış, 'Ben birini buraya atarım, benim adıma zulmeder' diyor. Zulümlerinde boğulacaklar."

"Karar verdiğimiz gün, an, yerde milyonlar oluruz; aklınızı alırız!"

"Çağlayan meydanını ablukaya almış. 'Aman burası dolmasın.' Kardeşim bak, Türkiye'de meydanların ne zaman ve ne kadar dolacağına artık siz karar vermiyorsunuz, ona biz veriyoruz. Biz istediğimiz zaman istediğimiz meydanı doldururuz. Sesimizin ve cesaretimizin gücüyle sizi korktuğunuzun beteri yaparız. Böyle boş meydanları çevirerek, efendim işte 'Burada toplanmasınlar'… Nerede toplanacağımıza, nereyi dolduracağımıza, sesimizle sizi nasıl boğacağımıza biz karar veririz. Herkes haddini bilecek. Cari durumun iktidarı geleceğim muhalefetidir.  Asla bize engel olamazlar. Karar verdiğimiz gün, an, yerde milyonlar oluruz; aklınızı alırız!" (Politika Servisi)