'Kan dursun istiyoruz'
Bayrampaşa Belediyesinde Anadolu Konfederasyonlarının düzenlediği Akil İnsanlar Komisyonu Marmara Bölgesi Grubu’nun toplantısına katılıyoruz. Toplantı öncesi Bayrampaşa Belediyesi yemek veriyor. Yemekte dikkatimi çeken şey kadınların yok denecek kadar az olması. Toplantıya katılanlar taleplerini ve endişelerini dile getirirken, Akil İnsanlar Komisy
UĞULTU VE ALKIŞLAR...
Yemekten sonra toplantı salonunda Akil İnsanlar Komisyonu üyelerini bekliyoruz. Komisyon üyelerinin salona girmesiyle beraber uğultular ve alkış sesleri bir arada yükseliyor.
Toplantıya Marmara Grubundan, bu grubun başkanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ile grubun üyeleri Yrd. Doç. Dr. Levent Korkut, Sanatçı Hülya Koçyiğit ve Araştırmacı-Yazar Mustafa Armağan katılıyor.
Toplantının açılış konuşmasını Anadolu Konfederasyonu adına Van Gölü Dernekleri Başkanı Yusuf Tunçgil yapıyor. Tunçgil, “Biz bu ülkede barışı istiyoruz. Kardeşliği adaleti istiyoruz. Sivil ve demokratik bir anayasa istiyoruz. Birlikte yaşama kültürünü geliştirmek istiyoruz. Barış sürecinde kan akmasın” diyor. Sonrasında konuşan Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan,
sözü uzatmadan toplantıya katılanlara bırakmak istediklerini belirtiyor ve ekliyor “Bizler sizi dinlemeye geldik. Siz anlatacaksınız bizler dinleyeceğiz.”
Yrd. Doç. Dr. Levent Korkut ise “Sizin görüşlerinizle yapacaklarımızı şekillendireceğiz” diyerek başlıyor konuşmasına ve silahların susmasının Türkiye’yi demokratikleştireceğini söylüyor. Toplumun barışa ne kadar hevesli olduklarını gördüklerini aktarıyor sanatçı Hülya Koçyiğit, siyasetin dilinin kutuplaştığını ve bunu gördükçe ürperdiğini söylüyor.
Katılımcılar söz vermeden önce güzel bir müzik dinletisine geçiliyor. Ses Sanatçısı ve Keman Virtüözü Önder Karataş, Türkçe, Kürtçe ve Ermenice ‘Sarı Gelin’ türküsünü seslendiriyor. Şair Keremo’nun Kürtçe ‘Dilin İzinde’ şiiri ise pür dikkat dinleniyor. ‘BİZ KENDİMİZİ SEÇMEDİK’ Erzurum Dernek Federasyonu Başkanı Aydın Gürkan, biraz sinirli biraz da heyecanlı bir ses tonuyla siyasetçilerin kendilerini tanımasını isterken, ‘Bizler de taşın altına elimizi koymalıyız’ diyerek kitle örgütlerine çağrı yapıyor. Kürt olduğunu belirten Gürkan, Türklerle askerliği beraber yaptığını, aynı okulda okuduklarını söylüyor. İsyan edercesine sesini yükselten Gürkan ‘Bu kan dursun istiyoruz’ diyor. Toplantıya katılanlardan Ali Ulus “Akil İnsanlar Komisyonu belirlenirken kriter neydi?” diye soruyor. Heyet adına konuşan Yrd. Doç.Dr. Levent Korkut bu soruya kendilerinin cevap veremeyeceğini belirterek, “Biz kendi kendimizi seçmedik, o yüzden bilemeyiz” diyor. KÖYÜM YAKILDI BARIŞ İSTİYORUM Tüm Sinop Dernekleri Federasyonu Başkan Vekili Cihan Turgut, ‘terörle’ savaşın birbirine karıştırıldığını ileri sürüyor. Halklar arasında sorunların olmadığını belirten Turgut, sorunun bireyler arasında başladığından dem vuruyor. Ardından söz alan Burhan Sürgeci, “Bunların üzerine bir şeyler söylemek istiyorum” diyor ve yaşadıklarını anlatıyor: Muş Vartolular Dernek Başkanı İbrahim Ballıkaya ise Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilişinin yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, onların idama giderken söyledikleri “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği’ sözüne vurgu yapıyor. Emeğin en yüce değer olduğunu söyleyen Ballıkaya, iş yerlerinde Türkler ve Kürtler beraber çalıştıklarını ve patronlara karşı beraber mücadele ettiklerini aktarıyor. DEMOKRATİK BİR ANAYASA Gece boyunca toplantıya katılanlar söz almak için ellerini indirmiyor. Hemen hemen salonun çoğunluğunun konuştuğu toplantıda insanlar öncelikle Kürt sorununun çözülmesini ve barışın bu topraklara gelmesini istediklerini söylüyorlar. Toplantıda konuşanlar sorunu farklı noktalardan ele almalarına rağmen ‘demokratik bir anayasa’ talebinde birleşiyorlar. Geç saatlere kadar süren toplantıda insanlar istediklerini söylemiş olmanın rahatlığıyla salonu boşaltıyor. Akil İnsanlar Komisyonu üyelerinin Türkiye’nin birçok bölgesindeki toplantılarını engellemeye çalışan Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyeleri bu tutumlarını bu toplantı öncesinde de tekrarladı. Toplantı öncesi Bayrampaşa Belediyesinin önünde toplanan 30 kadar TGB üyesi, “Mustafa Kemelin Askerleriyiz” pankartı açtı. (İstanbul/EVRENSEL)
Ardından söz verilen salonda eller kalkıyor ve herkes bir şekilde heyete sözünü iletmek istiyor Yılların biriktirdiklerini orada bir çırpıda söyleyip bu yükten kurtulmak istercesine.
“Bizim köyümüz yakıldı, barış istiyoruz.
Çapulcu dediniz barış istiyoruz
Analar kan ağladı barış istiyoruz
Çanakkale’de beraber savaştınız bizimle biz barış istiyoruz.”
