23 Mayıs 2013 14:34

Bakan'dan beklenen yanıt: Anadil sorunu yok

Gazetemizin “Zeka değil demokrasi özrü” başlığıyla manşet yapmasının ardından gündem olan Türkçe bilmeyen Kürt çocuklarına “zeka özürlü” muamelesi yapılması sorununa Milli Eğitim Bakanlığından açıklama geldi. Avcı, yapılan zeka testlerini savunup iddiaları reddederken habere konu olan araşt

Bakan'dan beklenen yanıt: Anadil sorunu yok
Paylaş
Gökhan Uysal

ANA DİL SORUNUNU KABUL ETMEDİ

İstanbul Milletvekili Levent Tüzel’in haberimiz üzerine verdiği soru önergesini yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Dil farkından çok yaşantısal uyaran eksikliklerinin öğrenci performanslarını etkileyebildiği” ifadelerini kullandı. Bakan Avcı, çocukların sosyal açıdan eksiklikleri olduğu ve uyaranlarının kültürel farklılıklardan dolayı eksik olabileceğini itiraf ederken bu eksikliklerin ana dil eksenli olmasını göz ardı etti.

Avcı yanıtında, çocukların zihinsel durumunun ulusal düzeyde geçerlilik ve güvenirlik çalışmaları yapılan zeka testleriyle ölçüldüğünü iddia etti. Çocuklara “Kültürden bağımsız testler”in uygulandığını söyleyen Bakan Avcı, test sonuçlarının “sağlıklı” olduğunu savundu.

GELECEKLERİNİ ETKİLEMEZMİŞ

Bakan Avcı, geçerlilik süresi 2 yıl olan raporların süresi bittiğinde ise değerlendirmelerin tekrarlandığını ifade etti. Verilen tüm raporların eğitim yaşamına ait tedbirler olduğunu iddia eden Avcı, öğrenci ya da bireylerin gelecekteki yaşamını etkilemediğini, başka alanlar ve bakanlıklarda raporların geçerli olmadığını öne sürdü.     

Bakan Avcı, “Yaşantısal uyaran eksikliğinden kaynaklanan sosyal geriliklerin yaşantısal deneyimler ve uyaran zenginliği ile telafi edilebilir” diyerek, öğrencilerin dil farkından çok “yaşantısal uyaran eksiklikleri”nden dolayı performans eksikliği yaşadığını iddia etti. Avcı, değerlendirmelerde Türkçeyi konuşmayan ya da iyi konuşamayan öğrenciler için tek bir ölçütü esas almadıklarını öne sürdü.

Türkiye genelinde 2011-2012 eğitim öğretim yılı itibariyle 1692 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde toplan 15 bin 76 öğretmenin görev yaptığını, 24 üniversitede özel eğitim bölümü bulunduğunu açıkladı.

Keje Bêmal’in Diline Küsen Çocuklar isimli araştırması, 7 Mart 2013 tarihinde gazetemize “Zeka değil demokrasi özrü” başlığı ile manşet olmuştu. Özel rehabilitasyon merkezlerinde inceleme yapan ve burada çalışan eğitimcilerle görüşen Bemal, çok sayıda Kürt çocuğunun Türkçe bilmedikleri ya da düzgün konuşamadıkları için “zeka geriliği” denilerek rehabilitasyona gönderildiğini tespitinde bulunmuştu.


YANIT BİLİMSELLİKTEN UZAK

İşitme-Zihin Engelliler Öğretmeni, Dil ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı Mehmet Rojda Oruç, Bakan Avcı’nın verdiği yanıtın bilimsellikten uzak olduğunu ve bu yüzden de geçerliliğinin olmadığını belirtti. Oruç, “Bakanlık yetkilileri özel eğitim gerektiren bir bireyin raporlanma sürecini mükemmel işleyen bir sistem gibi tarif etseler de sahada çalışan uzmanlar olarak pratikte bunun böyle olmadığını çok iyi biliyoruz. Öyle ki aynı öğrenciye ait olan (Öğrencinin durumunda bir değişiklik olmaksızın), yakın tarihlerde alınmış, aynı ilin iki farklı hastanesinin birisi yüzde 20, diğeri ise yüzde 80 özürlü ‘Özürlü Sağlık Kurulu Raporu’ bile mevcut” dedi.  

Bakanlığın yanıtında, “Kültürden Bağımsız Testlerin” adeta ana dili farklı çocuklarda bile o çocuğa ait durumun objektif değerlendirilmesinde işlevsel olabileceğinin ifade edilmesine de tepki gösteren Oruç, “Söz konusu bu testler örneğin ülkemizde yaşayan ve ana dili Almanca olan bir çocuğa uygulansa çıkan sonuç geçerli ve güvenilir bir sonuç mudur?​” dedi. “Telaş ile verildiği açık olan bu yanıttaki ifade biçimi bilimsel açıdan zayıf ve de geçersizdir” diyen Oruç, yine yanıtta, “Yaşantısal uyaran eksikliğinden kaynaklanan sosyal geriliklerin yaşantısal deneyimler ve uyaran zenginliği ile telafi edilebilir” denildiğini de hatırlattı. Oruç, “Oysaki ifade edilen yaşantısal deneyimler ki biz buna sosyal uyaran eksikliği diyoruz, kişinin ana dilinde eğitime ulaşmadığı sürece telafi edilebilir bir düzeyde olabilir mi? Kaldı ki Türkçeyi iyi konuşamayan çocuklar için kastedilen sözel olmayan zeka testi uygulandığına dair bir bilgi Bakanlıkça tespit edilmiş midir?  Bunun sıklığı nedir? Bir yanlışlığın tespitine ve buradan hareketle çözüme ulaşmanın hedeflendiği bu süreçte verilen yanıt tarafımca hatada ısrar olarak algılanmıştır” diye sordu.


KAÇ ÇOCUĞU İNCELEDİNİZ?

“Diline küsen çocuklar” araştırmasıyla Kürt çocuklarının yaşadığı dil sorunlarını ve beraberinde devletin uygulamalarını gündeme getiren Keje Bêmal, Bakan Avcı’nın yanıtını  değerlendirdi. Bakan Avcı’nın Kürt çocuklarında “yaşantısal uyaran eksikliği” tanısı koymasına tepki gösteren Bêmal, “Açıkçası merak ediyorum, Bakan bey rehabilitasyon merkezlerindeki kaç çocuğu objektif uzmanlar eşliğinde inceleterek bu kanıya vardı?​” diye sordu. Bêmal, “Önerim en kısa zamanda bu konuda Meclis araştırma komisyonu oluşturup ciddi bir çalışma ile olayın üzerine giderek çocukların ‘ana dillerinde eğitim almamaları sebebi’ ile başlarına gelen bu korkunç durumun ciddiyetle araştırılması ve sorumlularının en kısa zamanda cezalandırılmasıdır” dedi. Keje Bêmal, yüzyıla yakındır tek dil zihniyeti ile ana dili Türkçe olmayan başta Kürt çocukları olmak üzere tüm diğer etnik kökenlere sahip ve bu dayatma yüzünden aynı acıları, travmaları yaşayan çocuklardan özür dilenmesini istedi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Karaburun hunharca katlediliyor!

SONRAKİ HABER

İstanbul’da belgesel zamanı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa