Mısır'da cüret ve itiraz yükseliyor
Biz, diktatör Ulusal Demokrasi Partisini, ondan da beter Hürriyet ve Adalet Partisi’nin iktidara gelmesi için başımızdan def etmedik.”1 Bu sözler, Mısırlı bir işçiye ait. Sendikaların ve muhalefetin eylem ve talepleri de aynı doğrultuda, Müslüman Kardeşler iktidarını rahatsız edici türden. Geçen hafta sendikal ha
Mısır halkının dilinden düşmeyen sloganlardan biri: ‘Sosyal adalet istiyoruz.’ Bu isteği, yoksulluğun ezici bir şekilde hissedildiği ülkede milli gelirin bir avuç milyarderin hizmetine sunulmasına itiraz olarak okuyabiliriz. Ayrıca, işçiler için bu slogan, üstlerine gelen belalara karşı adeta bir kalkan olarak görülüyor.
Örneğin geçen Şubat ayında Süveyş Kanalında geçici süreli ve taşeron bir şirkette çalışan işçiler, çıktıkları grev sonrası sözleşmelerinin feshedilmesine karşı bir basın toplantısı düzenledi. 3 farklı ağızdan dile getirilen itirazlarda, işçilerin kendilerine olan güveni ve eskisi gibi baskıyla zapt edilemeyecekleri görülüyor.
Yaşadıkları sorunları anlatan bir işçi, işçi haklarını koruyan yeni yasalar istiyor ve hükümete tepkisini şu sözlerle özetliyor: “Sosyal adalet talebiyle yapılan devrime rağmen kapitalist politikalar geçmişe kıyasla devam ediyor. İşçileri ilgilendiren konularda yeni rejim, eskisiyle aynı tavrı sergiliyor.”
İş kazası geçirdiği için bacağını kıran bir işçi de konuşmasında, kazadan sonra tazminat alamadığını ve sağlık sigortasından aldığı 150 Mısır Lirası (Ülkede asgari ücretin en az 1200 Mısır Lirası olması için mücadele veriliyor) ile iyileşene kadar yaşamak zorunda olduğunu anlatıyor.
Limandaki işinden kovulana kadar 16 yıldır aynı işyerinde çalışan 60 yaşındaki bir işçi de, aldatılmışlığın verdiği öfkeyle soruyor: “Şirket bunu bize nasıl yapar? Mursi’nin seçim kampanyasında vaat ettiği, yurttaş olarak görmemiz gereken değer nerede?”
MISIR DEMOKRATİK İŞÇİ KONGRESİ
Mücadele içindeki işçiler kadar devlet güdümündeki federasyonla bağını kopartmış sendikalar ve işçi temsilcileri de boş oturmuyor. Devlet güdümlü Mısır Sendikaları Federasyonundan sonra ülkedeki en büyük emek örgütü olan Mısır Bağımsız Sendikalar Federasyonu’nun organize ettiği Mısır Demokratik İşçi Kongresi, nisan ayının sonunda düzenlendi ve ülke çapında 300 farklı bağımsız sendika temsilcisi toplantıya katıldı.
Uluslararası anlamda sendikal üst örgütlerin ve ülkedeki siyasi partilerin de ilgi gösterdiği toplantıda sıralanan talepler ise işçi hareketindeki morali gözler önüne seriyor2: Sendika kurma özgürlüğünü garanti altına alan yasal düzenlemeler, işten atılan işçilerin geri alınması, özelleştirilen işletmelerin millileştirilmesi, asgari ve azami ücret.
Ülkede grev ve protestoların Mursi iktidarıyla birlikte iki katına çıktığını biliyoruz. Bunda temel iki sebep var: Birincisi Mübarek diktatörlüğü altındaki baskı ve zor koşulları kırıldı ve işçiler görece daha rahat sokağa çıkıyor. İkincisi ise MK iktidarından memnun değil ve bunu her fırsatta açıklamaktan geri durmuyor.
1 Mayıs öncesi ilan edilen, MK ve Selefi örgütler dışında neredeyse her siyasetin ve sendikanın imza koyduğu açıklama; işçi haklarını içermeyen anayasadan, hapse atılan muhaliflerden, engellenen sendikalaşma özgürlüğünden, artan enflasyondan, işsizlikten ve geleceksizlikten şikâyet ediyor.
“Hakları için mücadele eden işçileri kapı önüne koyan patronları eskiden Mübarek koruyordu şimdi ise Mursi” denilen açıklamada sıralanan antiemperyalist ve demokratik talepler ise şöyle: Asgari ve asgari ücretin en fazla 15 katı olacak şekilde azami ücret, acil istihdam sağlayıcı politikalar, kadrolu iş, işsizlik geliri, sendikalaşma özgürlüğü, antidemokratik yasaların kaldırılması, özelleştirmeleri durduran mahkeme kararlarının uygulanması, ABD ve İsrail ile yapılan Nitelikli Sanayi Bölgesi (QIZ) anlaşmasından vazgeçilmesi.3
MURSİ’YE KARŞI 15 MİLYON İMZA
Mısır halkı şu an ortaya atılan bir iddianın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini merak ediyor. Muhaliflerin her çeşidinin hatta eski MK’li isim ve örgütlerin de destek verdiği bu iddianın hedefi, Mursi’ye karşı 15 milyon imza toplamak. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini 13.2 milyon oyla kazanan Mursi’ye, aldığı oydan daha fazlası ile ‘git’ mesajı verilmek isteniyor. 1 Mayıs’ta başlayan ve ülkenin her yerinde çalışması 30 Haziran’a kadar sürecek olan kampanya için şimdiye kadar 2 milyondan fazla kişi destek verdi. Başkanlık Sarayının önünde bir milyon kişiyle bir de gösteri hedefleyen kampanya yürütücülerinden birisi ‘Nihai hedefimiz olan demokrasiyi elde edene kadar durmayacağız’ diyerek kararlılıklarını ifade ediyor. MK ise kampanyaya tepkisini net ortaya koyuyor: “Anlamsız ve işe yaramaz.”
İşçi gündemiyle başladık, onunla bitirelim. İki yıl önce işlerine son verilen ve bu sebeple birçok gösteri yapan, patronla görüşerek işlerini geri isteyen bir özel firma çalışanları 15 Mayıs günü tekrar şirket önüne geldi. Kapıda özel güvenliği bulan ve içeri alınmayan, ısrar edince biber gazı ve taş yiyen yaklaşık 400 işçi için bardak taştı. İlk önce yolu kapatan sonra güvenlik ile çatışan işçiler işyerinin camlarını kırdı, iki araba ve bir motosikleti ateşe verdi. Son söz: Mısır işçisinin şakası yok ve asabiyeti yaza doğru daha da artacak. İşaretler bu yönde.
1 english.ahram.org.eg "Egyptian workers air their demandsfor social justice", 14 Şubat 2013.
2 english.ahram.org.eg "Egyptian Democratic Labour Congress to hold first conference" , 23 Nisan 2013
3 Menasolidaritynetwork.com "Egypt: We want to work… We want decent wages… We want free unions" 29 Nisan 2013.