30 Mayıs 2013 13:26

Ağır ve sağlıksız koşulların giderilmesi için noter kanalıyla ihtarname çektiren işçiler, yasalara göre sağlıksız çalışma ortamı nedeniyle ayrılan işçilere tazminatlarının verilmesi gerektiğini ancak patronun vermediğini kaydetti.  

İki yıldır aynı işyerinde çalışan ve geçen ay ağır çalışma şartlarına itirazı nedeniyle çıkışı verilen Sinan Salim Çetinkıran, işyerinde gözün gözü göremediği kadar tozlu bir ortamda çalıştıklarını ifade etti. Çetinkıran; “Platinyum Demir Çelik, diğer fabrikalardan farklı olarak ‘ark ocağı’ yerine ‘indiksyon ocağı’ teknolojisi ile çalışıyor. Gelen hurdaların bütün tozu, dumanı işyerinde havaya yayılıyor. Yapılan toz toplama ünitesinin kapasitesi iki ocağa göre. Oysa işyerinde şu an dört ocak faaliyette” dedi.

İşçilerin son derece güvensiz ve eğitim verilmeden çalıştırıldığını vurgulayan Çetinkıran, başlarına gelen bir kazayı şöyle hatırlattı; “Birkaç ay önce bir arkadaşımızı çaycılıktan ocağa alıp verdiler. Ocak bölgesinde çalışırken 6 metreden düşüp kolunu kırdı. Kendi imkanlarıyla düştüğü yerden çıktı. Eğer bayılmış olsa ocak geri geldiği zaman altında ezilirdi.”

İKRAMİYELER ELDEN VERİLİYOR

Çevre Bakanlığından denetlemeye geldiklerinde hurdaların ayıklandığını, işyerinin temizlendiğini ama bakanlık yetkililerinin arabalarına bindiği an fabrikada eski duruma dönüldüğünü ifade ettiler.

İşçiler, daha önce yılda üç defa aldıkları ikramiyenin banka hesaplarına yatırıldığını şimdiyse elden verildiğini ifade etti. İşçiler; “Bunu yaparken devlete ödenen vergi, SSK’ya yatırılan sigorta primi işveren doğan giderler işçilere zam olarak verileceği söylenmişti. Zam olarak yansımadığı gibi, herhangi bir hastalıktan dolayı rapor aldıkları zaman toplam rapor günlerini 4 ayda bir toplayıp alınan ikramiyeden düşüyorlar. Ama ikramiyemiz bankaya yattığı zaman net olarak veriliyordu ve kesinti olmuyordu” dedi.


İKİNCİ ADRES HASTANE

Aynı işyerinde çalışan Mehmet Kambur, aşırı dumandan dolayı zehirlendiklerinde hastanede yattıklarını ve işletmede bu durumun defalarca yaşadığını söyledi. İşyerinde sağlık kabininin de olduğunu vurgulayan Kambur, “İşçi zehirlendiği zaman çoğu zaman oksijen ve yoğurt, ayran veriliyor. İki saat istirahatten sonra geri işe başlatılıyor. Kötü çalışma şartlarından dolayı kansere yakalan arkadaşlar, ciğerinde leke çıkanlar var” dedi.

İşçiler yer altından sağlanan ve arıtılan suyu içtiklerini, su arıtma cihazlarının filtresinin içine bakıldığında resmen çamur olduğunu söylediler. İşçiler, “Ama işyerinde idari binaya dışarıdan damacana ve pet şişe ile su geliyor. İdari binadakiler insan ama işletmede çalışanlar insan değil” diye tepki gösterdi.

Fabrika çalışanlarının İsos özel sağlık şirketi tarafından periyodik olarak 3 ayda bir kontrolden geçtiğini belirten işçiler, ortaya çıkan sonuçların ise hiçbir şekilde dışarıya yansıtılmadığını kaydetti.  (Dörtyol/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İşçiye, düşman hukuku

İşçiye, düşman hukuku

Patronların yüzde 30 zam dayatmasına karşı yayılan grevleri engellemek için adeta düşman hukuku uygulanıyor: Besleme basın devreye sokuldu, valilik eylemleri yasakladı, e-devletten sendika üyeliği engellendi, işçilerin önüne polis-jandarma barikatı çekildi, gözaltılarla gözdağı verildi… Hiçbirinden sonuç alınamayınca ‘suç icadı’yla BİRTEK-SEN Başkanı Mehmet Türkmen tutuklandı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
16 Şubat 2025 - Sefer Selvi