28 Haziran 2013 12:24
Ali Anıl Menteşe

‘BU SEFER Kİ BİRAZ ACIYDI’

İki cephe var gibi. Bir tarafta yüz binlerle kabalalık bir yalnızlık diğer tarafta yüzleri asık sert bakışlı gülmeyi unutan aynasızlar. Dışarıda bir şeyler oluyor, önce bir ses geliyor sonra duman sonra bir siren ve su ve bir anons bilmem hangi yasanın bilmem neyinin bilmem nesince yasadışı gösteri yapıyorsunuz diyor. Sonra bir ses daha yükseliyor. Yuhhh. Sesler karışıyor birbirine; insanların üzerine atılan fişekler, plastik mermiler, ses bombaları. Karşı tarafta  yuuuh ve faşizme karşı omuz omuza sesleri. Bir anda gözünüze bir şeyler geliyor. Limon, süt ne varsa. Sonra gülüşmeler, bu seferki sanki biraz acıydı diyor kimisi diğeri yeni harman diyor sonra gülüşmeler.
O sırada tanıdığınız yüzler görüyorsunuz; arkadaşlarınız, öğretmenleriniz, komşularınız… Yüzleri gülüyor onca susturulmuşluğun öfkesine rağmen, sarılıyorlar size içten ve sıcak, soruyorlar iyi misin diye.
Günlerdir bu tabloyu yaşıyoruz. Bir tarafta kitap okuyarak betonlaşan hayatın karşısında (evet belki ismi dahi bilinmeyen) bir parkın yaşam olduğunu söyleyenler, diğer tarafta tüm ekranlardan bağıranlar, çapulcudur onlar diyenler. Gençlere yiyecek bir şeyler alan teyzeler, altmışlık delikanlılar, mahallelerde en önlerde yaşlı teyzeler kucaklarında torunları, koltuk değneğiyle yürüyen bir genç… Hepsi haykırıyor ‘Faşizme karşı omuz omuza’.

Türkiye’den sonra Brezilya ve Bulgaristan’da da gençler gelecekleri için sokağa inmiş durumda. Biz gençler demokrasi ve
özgürlük istiyoruz. Onların demokrasisi onlara kalsın. Bizler mizahımızla, enerjimizle kalabalık yalnızları birleştirmeli ve kendi geleceğimiz için kendi mahallelerimizde, işyerlerimizde, okullarımızda birleşmeli ve örgütlenmeliyiz.
Güzel günlere...

 


KALABALIK YALNIZLAR ÇIĞLIK ATIYOR

KALABALIK yalnızlar çığlık atıyor. İnsanları kimliklerine göre bölen, ben yaptım olacak, ben ne dersem odur diyenlere inat sokağa çıkıyor bu halk. Olup biteni görmezden gelenleri, ekmeklerine, aşlarına, doğuracağı çocuğun cinsiyetine, inancına karışanları yargılıyor kendi mahkemesinde. Susturulmuş basına, dış politikaya, özelleştirmeye, paralı eğitime, sağlığa… Biriktirdiği her şeye itiraz ediyor.
Avukatları gözaltına alan, halkına saldıran, yalan söyleyen iktidar, sokağa inen gençliğin enerjisinden korkuyor. Bizlerin üretiminden korkup dış güçler yalanına sarılıyor. Emperyalistlerle işbirliği yapan kendisi, biz geleceğimiz için alanlardayız


EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et