8 Temmuz 2013 07:21
Nimet ASLAN/Buca-İZMİR

Tam yaz geldi derken, gaz da beraberinde geldi. İnsanlar beton yığınlarından, kentin gürültüsünden, yoksulluktan bir bunalım içerisindeler. Kendilerini ya parka ya da buldukları boş alanlara atıyorlar. Tabi boş alan bulurlarsa! Bu ülkede bir gün ağaç dikilir, ikinci gün iş makinaları gelir olanlar ezilir. Beton yığınları oluşturulur, insan sağlığını bozacak gereksiz alışveriş binaları kurulur. Sonrası kâbus olur.

Yıllardır ormanlar yakıldı, kaynak sularımız yok oldu. Termik santraller kuruldu, sakat çocuklar doğdu, kanser ve benzeri hastalıklar çoğaldı. Kimse farkına varmıyor sanıldı oysa otuz yıldır ülkede savaş vardı. Bu sıkılan gazın yüz katı güneydoğuda insanların üzerine sıkılıyordu. Nasıl olsa adını koymuşlardı “terörist ve bölücülerdi”. Oysa bu insanlar halkların kardeşliğini, kendi dilini, inançlarını, yok olan kültürünü insanca yaşamayı istiyorlardı. Halen de aynı şekilde istiyorlar. Alanlarda yaşadığımız gazdan, polis şiddetinden daha da kötü işkencelere maruz kalıyorlardı. Mayınlarla kollarını bacaklarını ve yaşamlarını kaybettiler. Tüm bunlar yaşanıyordu. Ama görmüyorduk, çünkü nasıl olsa devlet adını koymuştu, bunlar terörist, Kürt, Alevilerdi, ülkeyi bölüyorlardı.

Ne zaman ki başbakan sigara, alkol, kırmızı ruj, etek boyu, parklarda sevgililerin sarılması, plajlarda bikinilere taktı… İnsanların yaşam alanları daraldı... Gençlik uyandı. Buna “dur” dedi, yedisinden yetmişine arkasına aldı müziğiyle, danslarıyla, sanatıyla, esprileriyle alanlarda tek yumruk oldular. Kimse birbirine sormadı sağcı mısın,  solcu musun diye, direndiler. Gözlerini kaybedenler, beyin kanaması geçirenler oldu, insanlar günlerce alanlarda uyudu. Avrupa ülkelerinde basında baş sayfalarda yer aldı. Bunları görmeyen başbakan oldu.

Kendini Sultan Süleyman görüyor, polisleri ordusu olarak vatandaşları da yeniçeri... Öyle de tehdit etti. Gezi parkı katliam parkı oldu. Altı yaşındaki çocuk bile “başbakan iyi olsa, polisler gaz sıkmasa, insanların canı yanmasa iyi olur” diyorsa artık söylenecek söz yok.

Elli yaşıma girdim böyle direnişi ilk kez gördüm, sağcısıyla solcusuyla herkes yan yana tek yumruk oldu, güzel protestoydu aferin gençliğe.

Umarım bu son gaz olur insanlar sağlığından oldular. Gaz firmasının sahibi de parasına para kattı, bir firma daha kurar. Bari vergisini ödese de vergi parasıyla limon bahçeleri yetiştirelim.

Barış sağlık sevgi dolu bir dünya gelecekteki nesillere kalsın.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et