8 Temmuz 2013 07:21
Aysel EYİ / Egekent-2 / İZMİR

İçerde klima çalışmasına rağmen hava alamayıp bahçede ağaçların altında serinliyorduk. Arkadaş , “İyi ki burada bu ağaçlar varmış, bunlar da olmasa İzmir’in bu sıcağında ne yapardık” dedi. Diğer arkadaş, “Her şey iki ağaçla başlamadı mı?​” diye gülümsedi. Evet, ağaç insanlık açısından vazgeçilmez. Ağacı “Oksijen kaynağı” gibi kaba bir ifadeyle dile getiririz. Peki bunun değerini anlamış mıyız?

Geçtiğimiz 20 yılda insanlık yaklaşık iki Türkiye büyüklüğünde ormanlık alanı kesmiş. Bunların büyük bir kısmı el değmemiş yağmur ormanları, yani dünyadaki yaşamın ana rahmi. Kapitalizmin pençesindeki insanların zenginlik hırsı, başka insanları ve doğayı katledip yaşam hakkını yok saymaya kadar varmış. İnsanlar yıllarca sessiz kalabilir ama öyle bir an gelir ki karıncayı çiğnediğiniz için dünya savaşı çıkabilir. Tıpkı bugün Gezi Parkı olaylarında yaşadığımız gibi.

Okul bahçesinde Helin Anıl İllezler’le oturmuş konuşuyorduk. Gezi  Parkı olaylarını nasıl değerlendirdiğini sorduğumda Helin; “Gezi Parkı olayları başlangıçta sadece birkaç ağacın kesilmesini önlemek için başlasa da daha sonra sürecin iyi yönetilmemesi, polis şiddeti ve ölümlerin yaşanmasıyla toplumda varolan itirazların dışa vurumu oldu. Tek parti döneminden beri insanlara dayatılan otoriterleşmeye, baskıya seksen darbesini yaşamayan, öncesini de bilmeyen apolitik gençlerin kafa tutması oldu. İnsanların yaşam biçimine, inancına, baskı ve yasaklara başkaldırıdır. Toplumda varolan kutuplaşmaların derinleştirilmesine itirazdır. Darbe anayasasıyla yönetilen ülkemizde bireysel özgürlüklerin, düşünce ve ifade özgürlüğünün her geçen gün daha fazla kısıtlanmasına sessiz kalmamaktır. Farklı olanı ötekileştirmeye, doğanın rant uğruna katledilmesine dur demektir. Ülkedeki yüzde 10 seçim barajı nedeniyle kendini ifade edemeyen gençlerin ve toplumun diğer katmanlarının çaresizliğe isyan etmesidir. Hukukun ve adalete olan güvensizliğin tekrar tekrar örselenmesine göz yummamaktır” dedi.

Her kesimden her düşünceden genç-yaşlı herkesin tek yürek olmasını ise şuna bağlıyor Helin; “Gezi olayları bugüne kadar bir araya gelmemiş, gelmesi bile düşünülemeyen farklı öteki unsurları hiçbir siyasi aranjmanı kullanmadan bir araya getirebilmişse bunun nedeni; insanların varolan özgürlüklerini kaybetme korkusu ve daha fazla özgürlük isteğidir”.

Peki bu işin sonu nereye varır? Gezi olayları, ülkenin özgürlük mücadelesine katkı sunacaktır. Farklı olanı anlama, birlikte yaşama kültürüne saygı ve daha fazla özgürlük talebi toplumsal uzlaşı kanallarını açacaktır. Evet her şey iki ağaçla başlasa da toplumun bugüne kadarki suskunluğunu bozmasının nedeni, sıranın ona gelmesidir.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et