Şamizer TEKİN: Gezi direnişini destekliyorum, çocuklarımdan dolayı Taksim’e gidemedim ama mahallede yapılan tüm yürüyüşlere katıldım. Ben hem mahallemizdeki sorunlar hem de kadınların sorunları için eylemlere katıldım. Mahallemizde işsizlik çok ve bundan da yine en çok kadınlar etkileniyor. Tayyip, biz kadınların özel yaşamına çok fazla müdahale etti. Kürtajdan kadınların üretim içindeki yerine kadar müdahale etti. Biz kadınlar hem siyaset alanlarında hem de üretimde daha fazla yer almalıyız. Bu yüzden elimden geldiğince eylemlere katılmaya çalışıyorum.
Sevgi: 4+4+4 sistemiyle beş yaşındaki çocuğumu mağdur ettikleri için bu eylemlere katıldım. Bu yıl benim çocuğumun ne çektiğini bir ben bir Allah bilir. Ben çalışıyordum, bütün haklarımı, tazminatımı almadan işten ayrıldım çocuğum için. Bütün kış okuldaydım. Bu nedenle çok tepkiliyim. Gezi direnişi bizim için umut oldu, ilk kez bir eyleme katılmış oldum. Pek inanmazdım direniş yapıp yürüyüş yapanlara ve kızardım, nasıl olsa bir şey değişmeyecek diye… Ama şimdi öyle düşünmüyorum, ok yaydan çıktı her gün yürüyüş yapılsın istiyorum.
Fatma: Ben Gezi Direnişini desteklemiyorum kesinlikle. Üç ağaç kesiliyor diye memleketin huzurunu bozdular. Memleketimizde ufak tefek şeylerin dışında hiçbir sorun yok. Onlar da yavaş yavaş halloluyor. Ben bir kadın olarak, bu ülkede istediğim gibi türbanımı rahat bağlayabiliyorum, kimse bana karışmıyor. AB bilinçli olarak ülkemizi karıştırdı ve eylemler için para verdi.
Gülbahar: Ben daha önce hiçbir eyleme katılmamıştım, hatta ilk dönem AKP ‘ye oy verdim, şu an utanç duyuyorum. Biz kadınlara yapmadığı hakaret kalmadı. Gençlerimize ettiği zulmün haddi hesabı yok. Verdiğim oyun bana bu kadar pahalıya patlayacağını bilmiyordum. Ben ev kadınıyım, iki çocuğum var, böyle giderse gelecekleri çok karanlık. Ama eğer bu direniş devam ederse hepimizin AKP’den kurtuluşu olacak AKP gittiğinde yerine bizi sömüren bir başka zihniyetin gelmemesi için, biz kadınlar başta olmak üzere bir alternatif yaratmalıyız. Halkın daha fazla birleşmesi gerektiğini düşünüyorum.
Gönül ŞİMŞEK: 10 yıllık fabrika işçisiyim. Gezi olaylarını ilk izlediğimde ne oluyor dedim. Şaşkın ve çok heyecanlıydım ve o an orada olmak istedim. Çok etkilenmiştim. Polisin davranışı, insanlara acımadan saldırması beni ağlattı. Birden gelişen olaylar karşısında ne düşüneceğimi bilmiyordum. Tek istediğim orada olmaktı. Güzelim ağaçları kesip yeşil alanı yok etmek istiyorlar. Yerine AVM yapılacakmış. Taksim ve civarı yıllardır semboldür, birçok insanın uğradığı ve vazgeçemediği bir yerdir. Orada anılar vardır. Benim gibi işçilerin tarihi saklıdır. Bu tarihi yok etmek tabii ki AKP’nin işi olacaktı. İşte getirmiş olduğu yasaklarla bir kadın olarak yatak odamıza kadar girip, kaç çocuk doğuracağımıza karar veren ikiyüzlü politikasıyla insanları canından bezdirmiştir ve bunun sonucu olarak insanlar iki ağacın hikâyesini başlattılar. Ben de aynı duygular içerisinde olduğum için her yerde eylemlere katıldım. Bizler yıllar önce 1 Mayıs 1977’de bedel ödedik. Gezi Parkı için de bedeller ödedik. Bir gün AKP de bedel ödeyecek.
Seda ÇELEP: 17 yaşındayım, bir yıldır çalışıyorum. Tayyip in gereksiz işleri yüzünden oluşan eylemler. Doğadan ağaçları kesip yerine beton dökmek istemesi, insanların gezecek bir yer bulamaması, elindekilerin yok olması yüzünden oluşan eylemler Atatürk’ün bize armağanı olan her şeyi yok etmeye çalışıyor. Polisin insan dışı hareketleri insanlara zarar vermesi ve onları öldürmesi, eğitim sistemindeki çarpıklıktan dolayı AKP politikasını bir genç olarak eleştiriyorum.
Evrensel'i Takip Et