‘Katliamı akla, Aleviyim de!’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Eğer Alevilik Hazreti Ali’yi sevmekse, ben dört dörtlük Aleviyim. Çünkü Hazreti Ali efendimizi çok seviyorum” sözlerine Alevi örgütlerinden büyük tepki geldi. Gazetemize konuşan dernek ve federasyon yöneticileri Başbakanın sözlerini eleştirdi. Alevi Bektaş
Burada hükümet bu açıklamalarıyla mezhep çatışması yaratmak istiyor” diye konuştu. Hiçbir Alevinin “Ben dört dörtlük bir Aleviyim” şeklinde övünmeyeceğini söyleyerek Başbakanı eleştiren, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel, “Dört dörtlük Alevi olmakla övünen birisi kalkıp da 3. köprüye Yavuz Sultan Selim adını koymaz. Böylesi bir barış sürecinde o köprünün adı barış olmalıydı” dedi. AKP’nin 10 yıllık iktidarı boyunca Alevilerin taleplerini görmezden geldiğini söyleyen Özel, “Alevilerin talepleri karşılanmadığı gibi Maraş Katliamı’nın faillerinden Ökkeş Şendiller’i de açılım toplantılarına çağırdı. Bu yüzden Alevi örgütleri bu çalıştaydan çekildi” diye ekledi. AKP’nin Alevilere yönelik katliamların üzerini örtmeye çalıştığına da vurgu yapan Özel, “Reyhanlı’da Sünniler ölünce ‘canımız yanıyor’ diyeceksin. Sivas Katliamı zaman aşımına uğratılınca ‘hayırlı olsun’ diyeceksin” diye tepki gösterdi.
‘SENİN GÖREVİN DEĞİL’
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül, Başbakanın sözlerine “Sen cemevimize ‘ucube’ diyeceksin, her fırsatta bize hakaret edeceksin, köprüye katilimiz ‘Yavuz’un’ adını vereceksin, insanlığa karşı işlenen suç olan Madımak Katliamı davası ‘zaman aşımı’ kararına ‘Bu karar Türkiye’ye hayırlı uğurlu olsun!’ diyeceksin, sonra da ‘Dört dörtlük aleviyim’ diyeceksin. ‘Dört dörtlük’ değil ama sen Dörtte birlik bir Muaviye taklidisin!” diyerek tepki gösterdi. İslam’ı tanımlamanın da Başbakanın görevi olmadığını belirten Bülbül, “Senin görevin hukuk, demokrasi, insan hak ve özgürlük çerçevesinde Türkiye’de yaşayan tüm etnik ve inançsal grupların haklarını tanımaktır” dedi.
‘TALEPLERİMİZİ GÖRSÜN’
Başbakanın kendilerine Aleviliği öğretemeyeceğini söyleyen Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, “Şayet Alevileri bu kadar seviyorsa biz kurumlar olarak zorunlu din dersleri ve Diyanet İşlerinin kaldırılmasına ilişkin bir dosya verdik kendisine. O zaman bu taleplerimizi karşılasın” dedi. Başbakanın sadece gündem değiştirmeye çalıştığına söyleyen Geçmez, “Gezi eylemleri nedeniyle gündem değiştirmeye çalışıyor. Ortadoğu planlarının da altında kaldı. Bu yüzden siyaseti din merkezinden yürütmek istiyor. Buna sadece Alevilerin değil, vicdan sahibi herkesin ‘dur’ demesi gerekir” diye konuştu.
‘İNANÇLARI TARİFLEMEMELİ, TANIMALI’
Başbakan Erdoğan’ın “Eğer Alevilik Hazreti Ali’yi sevmekse, ben dört dörtlük Aleviyim. Çünkü Hazreti Ali efendimizi çok seviyorum” sözlerine dün ilk tepki Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği’nden geldi. Dernek Başkanı ve ayrıca gazetemiz yazarı olan Ali Kenanoğlu, “Bir Başbakan’a düşen görev inançları tanımlamak tariflemek, o inancın mensuplarını kategoriye ayırmak, kendini de o inancın Dört dörtlük timsali ilan etmek değildir. Alevilerin toplumsal taleplerini, inanç özgürlüklerini, gasp edilen haklarını hukuklarını, eşit yurttaşlık haklarını teslim etmenin yolu kendini Alevi ilan etmekten geçmez” diyerek tepki gösterdi. Başbakanın Alevilerle dalga geçer bir tarzda kendisini dört dörtlük bir Alevi ilan etmesinin komedi ötesi vahim bir durum olduğunu belirten, Kenanoğlu, “Bir taraftan Alevi açılımı deyip diğer taraftan kendine uyan bir Alevilik ve o Aleviliğe uyan dört dörtlük bir Alevi tarifi yapıp, Alevi olmak isteyenler bana benzesin demeye getirmek Alevi toplumu ile dalga geçmektir” dedi. Başbakanın dört dörtlük bir Alevi olmak yerine bu talepleri yerine getirerek iyi bir Başbakan olması gerektiğini belirten Kenanoğlu, Başbakan “Hak hukuk tanıyan iyi bir yönetici, ayrımcılığı ortadan kaldıran, vicdan sahibi iyi bir insan olmayı hedeflemelidir” diye konuştu.
HÜKÜMETE SUNULAN TALEPLER
Alevi çalıştayına katılan çok farklı Alevi kesimlerince ortaklaştırılarak Hükümete sunulan Alevilerin talepleri ise şöyle: “ Cem evlerinin ibadethane olarak kabulü Okullarda Alevi çocuklarına zorunlu Sünnilik eğitimi vermekten vazgeçilmeli. Alevi köylerine cami yapma uygulamasına ve daha evvelce yapılan yerlere İmam atanmasından vazgeçilmeli. Hâce Bektaş Dergahı başta olmak üzere Devlet tarafından gasp edilen Alevi ibadethaneleri Alevilere teslim edilmeli. Madımak Oteli, katliamı lanetleyen bir şekilde ibret müzesine dönüştürülmeli. Kamu kurum ve kuruluşlarında Alevilere yönelik negatif ayrımcı tutumlara son verilmeli Aleviler Demokratik bir ülkede olması gerektiği gibi her türlü alanda eşit haklara sahip olmalıdır. Devlet inançları, ibadetleri ve onların mabetlerini tanımlamaktan, tarif etmekten vazgeçmelidir.” (İstanbul/EVRENSEL)