Nüfuz ve para cinayetin üstünü örtecek mi?
2010 yılının temmuz ayında Turizmci Ahmet Bayer’in sahibi olduğu otelde terastan atlayarak intihar ettiği söylenen Aslı Baş’ın ölümüne ilişkin dava, planlı bir cinayet şüphesinin gölgesinde sürüyor. Kadın örgütleri ve Baş’ın ailesi, ortaya çıkan delillerin cinayeti ortaya koyduğunu, bu davada kadın kati
Davanın 6. duruşması yarın Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
“Kadın cinayetleri zaman zaman hükümetin çok sevdiği istatiksel verilere hiç yansımadı. Çünkü bazı kadınlar öldürüldü ama intihar etti denildi, hasır altı edildi. İşte Aslı Baş dosyası da bu hasır altına itilmeye çalışılan, biz kadınların adalet istediği davalardan biri” diyen İstanbul Feminist Kolektif, Ahmet Bayer’in nüfuzunu ve parasını kullanarak medyada intihar üzerine ısrarlı haberler yaptırdığını, çelişkilerin üstünün kapatıldığını söylüyor.
‘İNTİHAR DEĞİL CİNAYET’
Aslı Baş, 21 Temmuz 2010’da Ahmet Bayer’e ait otelde ölü bulundu. Ahmet Bayer, iki oğlu, arkadaşları ve yakınında olan insanların tanıklıklarına göre; “Aslı Baş psikolojik sorunları olan, antidepresan kullanan, intihara eğilimi olan bir kadındı, çok alkol alırdı, o gece de çok fazla alkol tüketmişti, Ahmet Bayer’in kendisine ilgi göstermemesi nedeniyle birden koşmaya başlayarak, yüksekliği 1 metre, genişliği 90 cm olan süs bitkisinin üstünden balıklama atlayarak intihar etmeyi tercih etmişti”
Ahmet Bayer’in, Ayşe Arman ile röportajında, “Her hafta psikologa gönderiyordum” ifadesi Baş’ın psikoloğu İpek Tlabar tarafından yalanlandı. Psikolog Tlabar, hastasıyla üç seans yaptığını, intihar meyline dair bir izleniminin olmadığını söyledi. Psikiyatr İsmet Bora ise Baş’ın kendisine bir defa geldiğini, kendisine hafif şiddetli depresyon tanısını koyduğunu, olaydan 50 gün önce gördüğü hastasının intihara meyilli bir yapısının olmadığını ifade etti.
Aslı Baş’ın otopsi raporu da olay gecesi alkol aldığına dair herhangi bir belirti olmadığını ortaya koyunca tanık ve sanıklar ifadelerini değiştirdi.
Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından atanan ODTÜ’de görev yapan bilirkişiler ise, sanık ve tanıkların beyanlarında anlattığı gibi bir atlama halinin mümkün olamayacağını ortaya koydu. Bu raporda bilirkişiler, “Bu şekilde atlama yaparak yere düşmüş olan bir kişinin bunu çalılığın üzerine düşmeden yapabilmesi mümkün değildir” diye görüş belirtti. Ulusal Kriminal Büro da Aslı Baş’ın biri tarafından itildiği veya atıldığına yönelik görüş bildirdi. Bugüne kadar pek çok davada bilirkişilik yapan, raporları kararlara dayanak yapılan Büro bu davada bir şekilde ehliyetsiz addedildi.
Kadınlar bu davanın tüm kanıtlarıyla bir cinayet olduğunu ve gerekli kamuoyu yaratılması gerektiğini söylüyor ve Aslı Baş cinayetini ‘intihar meyilli’ ya da ‘kıskanç’ diyerek örtülmesinin ikinci bir şiddet olduğunun altını çiziyor.
NÜFUZLU SANIĞA MEDYATİK SAVUNMA
İlk duruşması 13 saat süren davaya Ahmet Bayer, Aslı’nın öldüğü tatil köyünün maketiyle gelmişti. Bayer ve oğulları mahkemede maket üzerinde olanları anlattı. Savunmasında PR çalışması da yapan Bayer, olay anını anlatan bir video da kullandı. Bayer bu süreçlerde medyayı da hiçbir sanığın kullanamayacağı kadar kullandı. Gerek Ayşe Arman’a verdiği röportaj, gerek diğer medya kuruluşlarının art arda olayı ‘intihar’ başlığıyla vermesi yargıdan önce medyada kararın verildiğini gösteriyor.
AVUKATTAN BİLİRKİŞİYE RÜŞVET
Aslı Baş’ın ölümüyle ilgili gözaltına alınan Hakan ve Volkan Bayer hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, yanlarında çalışan Murat Umirov için ‘Delilleri karartmak ve ortadan kaldırmak’ suçundan 7.5 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı. Volkan Bayer adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Hakan Bayer tutuklu yargılanmaya devam etti. Sanıkların avukatlığını yapan ve Fethiye davasında tecavüz sanıklarının avukatlığını üstlenmesiyle tepki toplayan Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan’ın karara itiraz etmesiyle dosya incelenmeye alındı. Bu arada Ahmet Bayer’in avukatı Onur Gündüz’ün soruşturma sırasında rapor düzenleyen bilirkişilere ‘işi kapatma’ teklifinde bulunup rüşvet teklif ettiği ortaya çıktı. (İstanbul/EVRENSEL)