İşverenin hedefinde sendika var
İSDEMİR’de 7 aydır süren TİS görüşmelerinin 13 Temmuz itibarıyla tıkanması üzerine 15 Temmuz’da sendika 4600 işçi ile greve çıktı. İSDEMİR grevinin ardından Çelik-İş Sendikası MMK Metalurji’de de greve başladı. Grevi, Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Çelik-İş Genel Başkanı Ali Cengiz Gül ile kon
Greve çıkış nedeniniz ücret olarak gündeme geldi. Ama sonradan ücret geri plana atılır oldu. Gerçek neden ne?
Grevin nedeni tek başına ekonomik gerekçe değil. Ücret öncelikli değil, esas mesele iş güvencesi. İşçi bugün ‘İşten atılacak mıyım?’ korkusu ile işe gidiyor. Performans değerlendirmesi, mobbing uygulaması gibi bir dizi baskılar var işçinin üzerinde. Ücret dışında anlaşamadığımız maddeler var. İşçi sağlığı iş güvenliği, işyeri temsilcilerinin görev ve yetkileri, refakatçi izni gibi 30 yıldır anlaştığımız maddelerde bugün sorun çıkarılıyor. İSDEMİR’de yeni Genel Müdür Recep Özhan ile birlikte işten atmalar başladı. 7-8 aydır işçiler üzerinde psikolojik baskılar var. Sorgu odaları kuruluyor. İşçiler arasına ispiyoncular yerleştiriliyor. Güya A kadrosunda yer alan personeli (mühendis, tekniker) sendikalı yaparak iş barışını bozmuşuz. Peki bunlar niye sendikalı oldular? Kendilerini güvende hissetmiyorlar ve verilen yüzde 4 zammı kabul etmedikleri için sendikalı oldular. Genel müdür ise grev öncesinde posta başları formen yapacaklarını açıklayarak grevi etkisizleştirmeye çalıştı. Böylelikle bu işçileri sendikasızlaştıracaktı. Ancak istediğini alamadı. Genel Müdürün uzlaşmaz yaklaşımı ve sendikanın örgütlü gücünü hedef alan tutumu bizi greve zorladı. İSDEMİR grevi tek başına bir ücret grevi değil. İtibarsızlaştırmaya ve sendikasızlaştırmaya karşı bir grevdir. Bunun içinde insanca yaşanacak bir ücret talebi de var.
Grev aşamasına nasıl gelindi?
TİS görüşmeleri esnasında 7-8 aydan bugüne 8 defa görüşme yaptık. İkisi grevden hemen önce oldu. 6. görüşmeden sonra 65 gün bir araya gelemedik. Genel Müdür bilerek ve isteyerek bizi greve sürükledi. Süreci tıkayan Genel Müdürün tavrıdır. Amacı Çelik-İş’in örgütlü gücünü kırmaktı. Greve çıkamayacağımızı ve bize diz çökerteceğini hesapladı. Ama biz bu oyunu boşa çıkardık. Yeni yönetim anlayışı ile birlikte fabrikada huzur bozuldu. İlk icraat işçi çıkarmak oldu. 29 işçi attılar. 830 kişinin işten çıkartılacağını söylediler. 4 bin kişi fabrika içinde yürüyüş düzenledik. 12 işçi daha atıldı. Yürüyüşümüz sonrasında yürüyüşleri bitirin işten atmalar duracak dediler. İşten atmalar durdu ama sorunlar bitmedi. İşçiler şuan yasal bir grevde olmalarına rağmen işten atılma korkusu ile gazete ve televizyonlara görüş veremiyor.
Kardemir’de yüzde 42 ile TİS imzaladınız ve Kardemir bizim taban ücretimiz dediniz. İSDEMİR içinde çıta bu mu?
Kardemir ile İSDEMİR’in çıtası farklı. Biz yüzde 51 istedik ama bu revize edilebilir. Biz işyerinin askeri bir tesis gibi yönetilmesine, işçilerin huzursuz olmasına ve baskı altında tutulmasına ve sendikal örgütlenmenin yok edilmesine karşıyız. Buradan bir adım atılırsa ücreti oturup konuşuruz.
Metal iş kolunda genellikle düşük zam oranları talep edilirken siz hep yüksek talep ettiniz…
Biz ezberleri bozan sendikayız. 12 Eylül ihtilalinden sonra ilk grev yapan sendikayız. İşçi bize inanıyor. Biz işçinin istemediği bir şeye imza atmıyoruz. Grev öncesinde Hem İSDEMİR’de hem de MMK’de işçi arkadaşlarla yaptığımız toplantıların ardından grev kararı aldık. Enflasyon kadar zam öneriyorlar. Hangi tüketim maddesine enflasyon oranında zam geliyor. Metal iş kolu, yıpranmanın olduğu ağır bir iş kolu. Ancak ücretler çok düşük. Rusya’da aynı iş kolunda çalışan bir işçinin maaşı Türkiye’nin iki katı. İşçi açlığı, sefaleti, yoksulluğu göze alarak greve çıktı. Grev yapmak büyük bir tehlike. Zor bir iş, ama zor olanı başaracağız. İşçi ve sendika bağı kopmuş. İşçi sendikalara yeterince güvenmiyor. Ama biz işçi ile bağımızı hiç koparmadık. İşçi inanmazsa ve sendikaya güvenmezse o kavgaya girmez. O grev başarılı olmaz. Bir dönem önce yüze 40 zam aldım. İşçi bana ve sendikasına inanıyor. Güveniyor. Biz hep işçi ile birlikte davrandık. İşçi sendika omuz omuza oldu. Konuşan bir işçi topluluğu istiyoruz. İşçinin söz sahibi olduğu, susmadığı işçi profili yaratmak istiyoruz. İşçiler yeterince susturuldu. Bunu sadece patronlar yapmadı sendikacılar da yaptı. Biz yönetime geldiğimizden bugüne Çelik-İş’i büyüttük. 15 bin üye yaptık. Grev anayasal bir haktır. Bu hakkı kullanmayacaksak ne anlamı olur.
İSDEMİR neden lokavt ilan etmedi?
Lokavt ilan etmediler çünkü grevi kırabileceklerini düşündüler.
Yüzde 51 zam istemeniz ipi kopardı deniliyor…
Yüzde 51 bir teklif. Onlarda sıfır önerdiler. Ama biz kamuoyuna bunu açıklamadık, masayı da terk etmedik. Ücret dışında anlaşamadığımız 21 madde var. Bu maddelere evet desinler ücret konusunu görüşürüz.
HALKA KENDİMİZİ ANLATACAĞIZ
Siz halka grevi nasıl anlatacaksınız?
Halk bizi anlar. Hatay halkı çelik işçisinin yanında olur. Daha önceki grevlerde de böyle oldu. Herkes bir şekilde İSDEMİR’den ekmek yiyor. Şimdiye kadar biz işçiye seslendik. Bundan sonra Osmaniye’den Kırıkhan’a kadar halka kendimizi anlatacağız. 89 İSDEMİR grevi çok konuşuluyor. Çok önemseniyor. 89’un ruhu bedenini bulacak mı? Siz o grevinde içindeydiniz neler söylersiniz? 89 grevi tamamen ekonomikti. Ben o dönem işyeri temsilcisiydim. 12 Eylül darbesinin bir sonucu ücretler çok düşüktü. İSDEMİR devletteydi. İşyerinde herhangi bir baskı yoktu. Dönemin ANAP hükümetinin zam isteğimizi kabul etmemesi üzerine başladı ve uzun sürdü. Genel Başkanımız Metin Türker öncülüğünde onurlu ve kararlı şekilde kazanımla bitti. İşçi sınıfının mücadelesinde önemli bir iz bıraktı.
ÜCRETTE ERDEMİR’İN GERİSİNDE
İSDEMİR’de işçi ücretlerinin çok yüksek olduğu ve aynı sektörlerde çalışan işçilerin iki katı ücret aldığı söyleniyor. Buna ne diyorsunuz?
İSDEMİR topraktan, yassı çelik üreten bir fabrika. Türkiye bu işi yapan İSDEMİR dışında bir tek ERDEMİR var ve dolayısıyla İSDEMİR işçisinin ücretini sadece ERDEMİR ile kıyaslamak lazım. İSO 500 listesine göre ERDEMİR’in önünde olan İSDEMİR’in işçilerinin maaşı ERDEMİR’in gerisinde. Ama sürekli bölgede örgütsüz, düşük ücretle çalışan işçiler ile kıyaslanıyoruz. İSDEMİR işçisini de o hale getirmeyi hedefliyorlar. Diğer işçilere emsal olmasın istiyorlar. Hep kötüyü örnek veriyorlar. Kötüden örnek olmaz. İSDEMİR işçisi salça değil çelik üretiyor. Ürettiğimiz ürün kadar sert ve sağlamız. Biz İSDEMİR’de kazansın işçi de kazansın diyoruz. En düşük maaş 1293 lira, en yüksek alan 2509 lira alıyor. İşveren temsilcisi saat ücretinin 17 lira olduğunu söylüyor. Oysa işçilerin 11-12 lira arasında.
GENEL MÜDÜR NE KADAR MAAŞ ALIYOR?
İSDEMİR Genel Müdürü sektörün krizde olduğunu ve İSDEMİR’in zarar ettiğini söylüyor…
İşletmeyi zarar ediyor gibi gösteren bir yaklaşım var. Bütün yatırımları harcama olarak gösteriyorlar. 500 lira kârı varsa 700 lira yatırım yapıyorlar. Sonra da 200 lira zararımız var diyorlar. İSDEMİR bu yatırımlar şartı ile özelleştirildi. Genel Müdürün zarar ediyor dediği İSDEMİR, İstanbul Sanayi Odasının açıkladığı Türkiye’nin en güçlü 500 işletme listesinde 2011’e göre 2012’de bir basamak yükselerek 7. sıraya çıktı. Genel Müdürün Erdemir kâr ederken İSDEMİR zarar ediyor söylemine rağmen bu listede İSDEMİR, ERDEMİR’in üzerinde yer aldı. “Zarar işçinin, kâr onların, İSDEMİR hepimizin” anlayışı var. Zarar ediyor denilen İSDEMİR’in Genel Müdürünün maaşı ne kadar? Kârdan aldığı pay veya prim ne kadar? 3 aylık kâr payı adı altında 200 bin lira almadı mı? Üretimi yapanlara neden kâr payı verilmiyor? Fabrika zarar ediyorsa Genel Müdür nasıl kâr payı alıyor?
MMK’DA İŞÇİ GREV DEDİ
Devam eden bir diğer grev de örgütlü olduğunuz MMK Metalurji’de yaşanıyor. Orada grev kararı nasıl alındı?
Görüşmelerin son gününde anlaşmak üzereydik aslında biz bir teklif verdik, MMK bir teklif verdi. İşveren yüzde 20 vermiş biz de yüzde 40 istemiştik. Ortasında anlaşmak üzereyken son kez işçiye soralım dedik işçimiz grev dedi. Biz de grev kararına uyduk. İki fabrika için de işçilerimizin talepleri için greve çıktık ve taleplerimiz kabul edilene kadar grevimiz sürecek.
Osmaniye, Erzin, Dörtyol, Payas ve İskenderun bölgesinde toplam 25 bin metal işçisi var. Bu işçilerden yaklaşık 10 bini sendika üyesi. 15 bin işçi sendikasız. Bu konuda bir çalışmanız var mı?
Ben bu bölgenin insanıyım. İşçilik, sendikacılık hayatım burada geçti. Hatay ili de örgütsüz bir bölge. Hızla haddehaneler kuruluyor. Ucuz işçilik, sendikasız çalışma yaygın. Kömürden, enerjiden, ham maddeden kısamıyorlar tek kıstıkları işçinin ücreti. Metal iş kolu olarak Türkiye’nin diğer bölgeleri ile kıyaslanırsa burada sendikalı çalışma oranı çok düşük. Biz Çelik-İş olarak alınteri ve emeğe sahip çıkacağız. Önümüze sendikasız 15 bin işçiyi üye yapmayı koyduk. Hatay iş mahkemesi Tosyalı Çelik’te yetkili olduğumuza karar verdi. Grevi başarıyla tamamlayınca yeni örgütlenmelerimiz de hızlanacak. (İskenderun/EVRENSEL)