Halk sağlığına düşmanlık!

Onur Hamzaoğlu ve araştırma ekibi Kandıra ve Dilovası’nda anne sütü, bebek dışkısı ve kan örneklerinde yaptıkları araştırmalar sonucu bebeklerin bile vücutlarında alüminyum, kadmiyum, çinko, kurşun ve demir gibi ağır metaller bulunduğunu tespit etmişti. Onur Hamzaoğlu araştırmayı tamamlayarak sonuçlarını açıkladıktan sonra yerel yöneticilerin ve hükümetin baskısı ile karşı karşıya kaldı. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun hakaretlerine de maruz kalan Hamzaoğlu’nun tamamen halk sağlığı için yaptığı çalışmalar için Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığı da suç duyurusunda bulunmuştu.

BELEDİYE-SERMAYE İLİŞKİSİ

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Onur Hamzaoğlu kendisine iki ayrı suç duyurusunda bulunulduğunu bunlara gerekçe olarak ise “Halkı yanlış bilgilendirme, korku ve paniğe sevk etme” gibi gerekçelerin öne sürüldüğünü belirtti. Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığının hazırladığı kitapçıkta Dilovası’nda kanser oranının yüksek olduğunun ve ölümlerin birçoğunun kanserden dolayı gerçekleştiğinin belirtildiğini vurgulayan Hamzaoğlu, kendi araştırmasının sonuçlarının da aynı olduğunu fakat buna rağmen kendisine dava açıldığını belirtti. Savcılığın araştırmayı akademik olarak nitelediğini aktaran Hamzaoğlu, yapılan saldırıların ve kendisine açılan davaların kişisel olarak algılanmaması gerektiğini ve bunların belediye ile sermaye arasındaki ilişkiyi gözler önüne serdiğini belirtti.

DAVALARA KARŞI İMZA KAMPANYASI

Onur Hamzaoğlu’na açılan davalar sonucu akademisyenler bir imza kampanyası başlattı. Akademisyenlerin dışında öğrencilerin ve halkın da destek verdiği imza kampanyasına www.onurumuzusavunuyoruz.org adresinden ulaşılabiliyor.

İmza kampanyasına destek veren akademisyenlerden biri olan Çalışma Ekonomisi Öğretim Görevlisi Aziz Çelik, yapılanların bilimsel çalışmalar üzerinde vesayet oluşturma çabası olarak adlandırıyor. “Yerel yöneticilerin bilim insanlarına hakaret etmesi akademik özgürlüğe bir müdahaledir” diyen Çelik, bilimsel bir çalışmanın ceza konusu olmasını ise saçma olarak niteledi. (Kocaeli/EVRENSEL)

BU NASIL ÜNİVERSİTE!

Konuyla ilgili görüşlerini sorduğumuz Kocaeli Üniversitesi öğrencileri da Onur Hamzaoğlu’na sahip çıktı.

Hemşirelik 3. sınıf öğrencisi Hasret Aktaş: Yaşananlar  AKP’nin bilime nasıl yaklaştığının açık bir göstergesidir. Bilim derken gerçek bilimden bahsediyorum. Eğer yandaş akademisyenlik yapsaydı Onur Hoca, piyasa lehine araştırmalarda bulunsaydı, projecilik yarışında koşsaydı, saçma sapan projelere destek verseydi, elbette ki bugün bunların hiç biri yaşanmayacaktı. Aksine iktidar tarafından yüceltilecek ve kahraman olarak gösterilecekti. Ama O bir bilim insanı olarak mesleğinin gereğini yerine getirmiş ve asıl işi olan toplum sağlığı ile ilgilenmiştir. kimsenin bugüne kadar cesaret edip de söyleyemediklerini dillendirdiği ve insanları bilinçlendirdiği için bugün bu sindirme politikalarına maruz kalıyor.

Ebelik 4. Sınıf Öğrencisi Hacer Yıldırım: Bir öğrenci olarak kafamda çelişkiler de yok değil. Benim bildiğim üniversiteler bilim yuvasıdır ancak bunun aksine bizim üniversitemiz Onur Hocamıza dava açılmasına onay verdi. Bu da artık üniversitelerin bilim üretmekten çok ticarethane görevi gördüğünü göstermektedir.