Gerçekten yaz okulu
Üniversite örgencileri, yerellerinde yaptıkları forumları diğer üniversitelerle birleştirme kararı aldılar.
Ali Günaydın
Forumun ana konusu polisin üniversitelerde görevlendirilmesi idi. Fakat bunun yanında; KYK‘nın burs ve kredi verme şartlarında yapılan değişiklikler, yaz okullarının bitmesiyle forumların nasıl devam ettirileceği, Gezi tutsaklarıyla ve Haziran Direnişi sırasında hayatını kaybedenlerin aileleriyle dayanışmayı arttırmanın yolları da tartışıldı.
GÜVENLİK MESELESİ DEĞİL
Polisin üniversitelere yerleştirilmesi konusunda en çok vurgulanan; bu değişikliğin, güvenlik meselesi olmadığının ve baştan aşağı siyasi bir girişim olduğunun ulaşılabilinen her bireye anlatılması oldu. Diğer yandan; polisi bir anda değil de kademeli olarak (pilot üniversitelerde uygulama şeklinde) yerleştirirlerse, bütün üniversitelerde kitlesel tepkilerin ve sürekli eylemlerin nasıl örgütlenebileceği tartışıldı. Bu konuya gelen öneriler; yeni dönem başlarken şenlik ve uyarı boykotlarının hem eylemliliği canlandırmak hem de aktif eylemliliğe geçiş yapmak için uygun olabileceği yönünde oldu.
KAMPÜSLERİ BOŞ BIRAKMAMALI
Boykot fikrinde ortaklaşılınca, boykot alanının neresi olacağı, kampüsleri boş bırakmamak adına kampüs meydanların boykot alanına dönüştürülmesinde hemfikir olundu. Emniyete şimdiden güvenliği sağlamaları için başvuruda bulunan Anadolu, Yalova ve Hacettepe üniversite yönetimleri gibi üniversite yönetimleri göz önünde bulundurularak, ÖTK’lar, öğrenci meclisleri ve muhalif akademisyenler aracılığıyla senatolara nasıl baskı yapılabileceği tartışıldı.
KYK’nın direnişe katılan, afiş yapan, slogan atan öğrencilere burs ve kredi vermeyeceğini duyurmasıyla oluşan tepkilerin eylemliliğe dönüştürülmesi tartışıldı. Gezi tutsakları ve hayatını kaybedenlerin aileleriyle dayanışma konusunda bir grubun Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesine bayram ziyaretinde bulunması ve her Cumartesi günü Taksim’de Gezi tutuklularının ailelerinin yaptıkları basın açıklamalarının bu hafta yapılacak olanına geniş bir çağrı yapmak ve her hafta katılımın arttırılması için çaba harcayarak onları yalnız bırakmamak gibi fikirler üzerinde ortaklaşıldı.
Son olarak, üniversitelerin yaz okullarının bayram tatilinden sonra bitecek olmasından dolayı, Eylül ayının ilk haftasına kadar üniversiteler forumlarının mahalle forumlarına katılma şeklinde devam ettirilmesi kararlaştırılarak forum sonlandırıldı.
Forumun ardından foruma katılanlardan hem foruma hem de bundan sonrasına ilişkin görüşlerini aldık
GERÇEĞE DÖNÜŞTÜREBİLİRİZ
İstanbul Üniversitesi (İ.Ü) Siyasal Bilimler Fakültesi’nden foruma katılan bir öğrenci, üniversite forumlarının sürekliliğini koruması gerektiğini söylüyor. Tatil sürecinde yapılacak forumlara katılımın az olmasının ortak bilinci yakalamak adına olumsuz olduğunu, o yüzden mahalle forumlarına katılmanın mantıklı olacağını ifade ediyor. Son sözleri ise şöyle oluyor; “Direniş sırasında iktidarı defetme inancı oluştu. Gezi’den aldığımız kıvılcımı forumlarla büyütebilir ve bu inancı gerçeğe dönüştürebiliriz”.
ŞİDDET GEZİ İLE SINIRLI DEĞİL
Anıl Aşkın, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğrencisi. Polis şiddetinin en başından beri forumların ana konularından biri olmasının çok önemli olduğunu belirtiyor ve ekliyor; “Hele ki bu şiddetin sadece Gezi’de yaşanan şiddete sıkıştırılmayıp genel siyasi şiddetin bir parçası olduğunun ifade edilmesi bence iyi bir tutum”. Anıl, YÖK ve polisin birbirinden ayrı düşünülmemesi, KYK konusunda hızlı bir eylem örgütleme isteği ve işçi ve öğrenci eylemlerini birleştirme yönündeki eğilimlerin önemli ve faydalı olacağını düşünüyor. Hızlı karar verilebilecek konularda tartışmaların uzamasının yorucu olduğunu vurguluyor. Kampüs dışına çıkma fikrine de sıcak bakıyor.