Dılbırın nedir bilir misin?

1 KASA 65 KURUŞ

Karşılaştığımızda Xelef ve arkadaşları bir domates sergisinde çalışıyorlardı. Sergi denilen yerde büyük bir alana örtüler serilir ve bu örtülerin üzerine domatesler kesilip serilir. Xelef ve arkadaşları buraya gelmeden önce 1 kasa domates 1 TL’ye kesilip seriliyormuş. Bu grup ise bu işlemi 65 kuruşa yapıyor. Akşama kadar güneşin altında çalışıp iki kasa daha fazla domates kesme telaşı içindeler bu işçiler. Neden bu kadar ucuza yapıyorsunuz bu işi diye sorduğumuzda başka çaremiz yok ya aç kalırız, ya da ucuz olduğunu bilmemize rağmen bu işi yapıp yaşamaya devam ederiz.

SU YOK ELEKTRİK YOK

Bu 69 kişinin yatmak için kullandıkları yeri görünce insanın içi parçalanıyor. Bir dağ yamacına branda kullanarak çadır yapmışlar. Su ve elektrik bulunmuyor. Sularını 400-500  metre uzaklıktaki mezarlıktan getiriyorlar. Banyo yapmak için hiçbir yer yok. Yaşadıkları yer dağ yamacı olduğu için çocuklarını akrep sokuyor. Bu olay karşısında hastaneyi akıllarına bile getirmiyorlar. Çocuklarını ilkel yöntemlerle tedavi  etmeye çalışıyorlar. Çünkü hastane onlar için apayrı bir masraf oluyor. Onları gece gündüz demeden çalıştıranlar bu insanların yaşamını hiçe sayıp asalak yaşamın tadını çıkarıyorlar. Hayat onlara bol köpüklü kahve tadında. Hangi kapitalist çalıştırdığı işçinin hayatını düşünür ki? Onları çalıştıran insafsızlar da düşünsün?

SAVAŞIN BİTMESİNİ BEKLİYORLAR

Bu işler bittiğinde memleketinize geri dönecek misiniz diye sorduğumuzda elbette geri döneceğiz. Biz vatanımızda çıkan savaştan kaçtık. Savaş biter bitmez de geri döneceğiz. PYD er ya da geç bu savaşı kazanacak vatanımızı özgürleştirecektir cevabını aldık.
Sohbetimiz sırasında Xelef bana açıklanması zor bir soru sordu. Soru şu Urfa ve çevrelerindeki şehirlerde buralara göre çok az iş var. Buralarda ise oralara göre geçim kaynağı çok fazla. Bunun nedeni nedir? Bu soruyu açıklayamadım çünkü az ve Türkçeleşmiş Kürtçemle cumhuriyet  tarihinin antiKürt politikalarını nasıl anlatabilirdim Türkiye yabancısı bir Kürt’e?

Xelef’in iki tane çocuğu var. Birinin adı Dılbırin ötekinin ise Dılar. Her ne kadar Kürtçe çok anlamlı olsa da Türkçeye çevirince biraz anlamı bozuluyor. Dılbırin’in anlamı gönlü yaralı. Dılar’ın anlamı ise ateş yürekli. Ömrü boyunca onları yurtlarından eden savaşı ve bu savaşı çıkaran politikacıları unutmamak için çocuklarına bu isimleri vermişler. Bu insanlar kendilerini yurtlarından eden politikacılara her gün lanetler yağdırıyorlar. Onlar bu savaşın başmimarı olarak Türkiye’yi gösteriyorlar. Ve Türk Hükümetinin Suriye politikasının çok tehlikeli olduğunu  ve bu politikanın kendilerine karşı işlenmiş bir suç olduğunu söylüyorlar.
Soralım; Dılbirin nedir bilir misiniz?

Nereden bileceksiniz; çünkü siz savaş çıkarmayı iyi bilirsiniz.