13 Ağustos 2013 16:58

Parklar kadınların kürsüsüne dönüştü

Sema BARBAROS

"Hamile bir kadın “Aslında ben bu forumlara gelmiyordum, ama hamile kadınlar için söylenenler beni buraya getirdi. Zaten evime de çok yakın, gelip boy göstermek istedim” diyerek gülüyor. “Utanmıyor musun böyle çıkmaya”, “aklımızda sorular oluşuyor”, “o çocuğu nasıl yaptın” esprileri ve gülüşmeler arasında tamamlıyor sözlerini."

Bugüne kadar kendi yaşam alanının en yeşili mahalle parkında dün sadece komşusuyla sohbet eden kadınlar, bu kez daha kalabalık bir insan grubuna yüksek sesle derdini anlatıyor. Sadece bu bile forumların en küçük yerleşim birimlerini kapsayacak bir şekilde yayılarak sürdürülmesinin önemini gösteriyor.
Başlarda forumlarda daha çok dinleyici durumunda olan kadınlar, kadın gündemiyle oluşan özel forumlarda daha katılımcı oluyorlar ve bu tartışmalar çevredeki kadınların dikkatini de daha çok çekiyor. Çekirdek çitleterek uzaktan uzağa sohbeti dinlerken dayanamayıp katılanlar oluyor. Evlerde yaşanan kadına dönük şiddete karşı söylenemeyen pek çok söz burada dile geliyor. Bu forumlardan birine katılan bir kadın şöyle anlatıyor: “Mahallemizde bir kadın eşi tarafından öldürülmüştü, biz daha çok kimdir nedir, diye soruyor, geride kalanlara üzülüyor. Kendi yaşadıklarımızı düşünüyorduk. Ben ilk defa kendi ilçemde komşularım akrabalarımın katıldığı bir forumda artık ne olur diye tartışıyorum.”

YAN YANA GELME ÇABASI
Forumlarında hemen herkesin bir kadın atölyesi ya da kadın komisyonu kurulması çabasından söz etmemek olmaz. Neredeyse her forumda haftanın bir günü de bu başlıkla yan yana geliniyor. Foruma katılan kadınlar yan yana geldikleri bu kadınlarla sonra da görüşmek, birlikte çalışma yürütmek için özel bir çaba içinde.
Zaten hükümet yetkilileri her gün yaptıkları açıklamalarla bunun için kadınlara geniş bir alan açıyor!
Katıldığım forumlardan birinde hamile bir kadın “Aslında ben bu forumlara gelmiyordum, ama hamile kadınlar için söylenenler beni buraya getirdi. Zaten evime de çok yakın, gelip boy göstermek istedim” diyerek gülüyor. “Utanmıyor musun böyle çıkmaya”, “aklımızda sorular oluşuyor”, “o çocuğu nasıl yaptın” esprileri ve gülüşmeler arasında tamamlıyor sözlerini.
Forumlardan birine her gün boynunda bayrağıyla katılan ablamızla, “bayrak bir simge olmamalı, biz burayı genişletmeliyiz” diyenlerin en rahat ortaklaştığı gün de “Kadınlar eşit mi?​” başlıklı tartışmada oldu. On dört yaşında başlayan çocuk gelinliğini, babasından yediği dayağı herkesle paylaşma gereğini duymuştu.

YERELLEŞTİKÇE KATILIM ARTIYOR
Her gün çocuklarını getirdikleri bu parklar artık kadınlar için bir tartışma kürsüsü. Eskiden de elbette kadınlar parklarda birbirleriyle ailelerinden, çocuklarından, memleket meselelerinden konuşuyorlardı. Ama Gezi direnişinden sonra bu konuşmalar “Ne yapabiliriz?​” tartışmasına evrildi. Ayrıca kadınlar açısından mahallenin içindeki parka katılım da sorun olmuyor. Mesela Bayrampaşa’da yapılan forumların haftanın bir günü farklı parklara taşınması kadınların katılımının artması anlamına geliyor. Bu da aslında Yoğurtçu Parkı’nda tartışılan mahalle meclislerinin gerekliliğini ortaya koyuyor. Bir ilçede, bir merkezdeki forumlardan ziyade mahallelerde yapılacak forumlar daha çok kadının katılmasına ve somut görevler almasına meydan verecektir.
 



ESENYALI’DA ADIMLAR HIZLANIYOR
Pendik Esenyalı’da Gezi direnişinden önce de kadınlar arasında “Nasıl yan yana gelebiliriz? Yaşadıklarımıza nasıl ortak çözümler üretebiliriz” tartışmaları sürdürülüyordu.
Gezi Parkı direnişi kadınların yan yana gelmelerini daha da kolaylaştırdı. Direnişin bileşenlerinin genişliği de mahalledeki kadınlara yetmiyor. Forum katılımcısı kadınlar, daha farklı düşünen kadınlarla da mahallede yan yana gelmenin, ortaklaşmanın derdinde.
Bu kaygıyla tüm kadınlara özel bir çağrı yaptılar. Böylece yanyana gelen kadınlar her konuda açıkça ve samimiyetle tartışıyor. Elbette çok fazla fikir ortaya çıkıyor. Evet bir dernek, bir kadın derneği olmalı  ama nasıl? Nasıl daha çok kadına ulaşır? Eşler ne der? Nasıl devam ettireceğiz? Kimler kuracak? Sorular çok... Ama açık olan pek çok kadının bu birlikteliği bir ihtiyaç olarak hissetmesi.
Foruma katılan bir kadın herkesin onayladığı şu cümleleri kuruyor: “Biz iki komşuyuz, birbirimize gidip duruyoruz. Ama ben daha çok kadınla konuşmak istiyorum. Çok sıkıldım bu durumdan. Birçok şey oluyor, söz söyleyemiyoruz.” Genç bir kadın da “Ben öğretmenlik okudum, bu dernekte çocuklara dersler verebilirim” diyor.
Forumun sonun doğru tüm kadınlar mahallede el ilanları dağıtarak bir toplantı çağrısı yapalım kararı alıyor. Forumlarda ortaya çıkan bu somut adımlar kadınların örgütlenme ihtiyaçlarını da isteklerini de ortaya koyuyor ve bu tartışmaları her alanda yapmanın olanakları giderek genişliyor.

SÜREKLİ AKIL VEREN ERKEKLER BIKTIRIYOR
Kadınların forumlarda en tahammül edemediği şey ise sürekli şekilde “kadınlar birleşmeli, güçlenmeli, başkaldırmalı” cümlelerini sarf eden erkekler. Forumların bazılarında bu durum aşılmış, bazılarındaysa bu tür konuşmalar sürüyor. Sadece kadınlarla ilgili değil her konuyla ilgili dinlemeyen, dışlayıcı, ezber konuşmalardan bıkmış herkes. En çok da kadınlar ve gençler şikâyetçi bu durumdan.
 

Evrensel'i Takip Et