15 Ağustos 2013 18:03

Katliamın 20. yılında adalet yok!

Digor Katliamı’nın üzerinden tam 20 yıl geçti. Katliamda yakınlarını kaybedenlerin adalet arayışı sürüyor. 20 yıl önce, gıda ambargosu altında tutulan, tarla ve bağlara gitmenin yasaklandığı Kars’ın Digor ilçesinde, 15 Ağustos 1993’te yapılan sessiz protesto yürüyüşünde kitlenin üzerine açıl

Katliamın 20. yılında adalet yok!
Paylaş

NE OLMUŞTU?

Digor’da gıda ambargosu, gözaltı, ev baskınlarına isyan eden halk 15 Ağustos 1993’te 4 koldan ilçe merkezine yürür. İki yürüyüş kolu jandarmanın baskısı sonucu geri döner. Iğdır tarafından araçlarla gelen 3 bini aşkın kişi ise ilçe girişinde polislerce durdurularak, araçlardan indirilir. Sessiz bir şekilde yürüyüşe geçen yaşlı, genç, çocuk binlerce kişi birkaç dakika yürüdükten sonra, kayalıkların arkasına mevzilenmiş özel harekat timleri tarafından ağır silahlarla yaylım ateşine tutulur. Silah sesleri kesildiğinde resmi rakamlara göre, 8 yaşındaki Gülcan Çağdavul, Selvi Çağdavul (14), Yeter Kerenciler (13), Necla Geçener (14), Zarife Boylu (15), Erdal Buğan (17), Zeynep Çağdavul (19), Hacer Hacıoğlu (20), Suna Çidemal (21), Fatma Parlak (22), Faruk Aydın (27), Cemil Özvarış (39), Gıyasettin Çalışçı (41), Hasan Çağdavul (43), Süleyman Taş (47), Nurettin Orun (80), Tütiye Talan (66) kurşunlarla yaşamını yitirmiş, 63 kişi ise yaralanmıştır.

YARGI ZANLILARI AKLADI

Olaylardan sonra dönemin SHP Kars Milletvekili Mahmut Alınak ve arkadaşları bir rapor hazırlayarak dönemin Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk’a sunar. Cindoruk da raporu Adalet Bakanlığına gönderir. Bakanlığın da raporu Kars Cumhuriyet Başsavcılığına göndermesiyle yargı süreci başlar. Ancak yıllar süren yargı sürecinde sonuç alınmaz. Digor Cumhuriyet Savcılığı 3 yıl süren hazırlık soruşturmasının ardından dosyayı Kars Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Savcılık soruşturmasını tamamlayarak, Kars Emniyet Müdürlüğünde görevli özel harekat polisleri Tuncay Yasa, İsmail Yıldız, Mustafa Demir, Yunus Alper, Sezai Özyurt, Atilla Yıldız, Suat Kaymak ve Sıraç Birol hakkında ‘kasten adam öldürmek’ ve ‘kasten adam öldürmeye teşebbüs’ suçlarından dava açar. Sanık polisler savunmalarında önce kitle içinden ateş edildiğini ve kendilerine roket atar fırlatıldığını iddia eder. Ancak olay yerinde yapılan incelemede ortada özel harekatçıların kullandığı silahlara ait boş kovanların dışında hiçbir şey bulunmaz. 40’ın üzerinde duruşma görülür. 24 Şubat 2006’da çıkan kararla sanık polisler aklanır. Polislerin ‘meşru müdafaa’ yaptıkları gerekçe gösterilerek, beraat kararı verilir. Hiçbir duruşmaya katılmayan sanık polisler başka illerde görev yapmaya devam eder.

DAVA AİHM’YE TAŞINDI

Avukat Tahir Elçi, yaşamını yitiren 7 kişinin ailesi adına ‘yaşam hakkının ihlali’, ‘etkin soruşturma yürütülmemesi’ ve ‘uzun yargılama’ gerekçeleriyle davayı AİHM’ye taşıdı. Bunun üzerine hükümet dostane çözüm önerdi. Türkiye olayda polislerin orantısız güç kullandığını kabul etti. AİHM aracılığıyla hükümet ve ailelerin avukatı Tahir Elçi arasında yapılan görüşmeler sonucunda, ölen 7 kişinin ailelerine toplam 350 bin avro tazminat ödenmesine karar verildi. Diğer davalar ise AİHM’de sürüyor.

‘KATİLLER CEZALANDIRILSIN’

Katliamda yaşamını yitiren 14 yaşındaki Necla Geçener’in ağabeyi Turgut Geçener, faillerin belli olduğunu belirterek, “Bu acıyı unutmamız için failler yargılanıp gereken cezaları almalı” dedi. Olayda yaralanan Mehmet İnce de “Failler cezalandırıldıktan sonra, biz bu olayı unutabiliriz. Biz artık kan ve gözyaşını hatırlamak istemiyoruz. Adalet istiyoruz” dedi.


BDP 'DİDOR KATLİAMI' İÇİN MECLİS ARAŞTIRMASI İSTEDİ

BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, 14 Ağustos 1993 yılında Kars'ın Digor ilçesinde gösteri ve yürüyüş hakkını kullanmak isteyen halkın üzerine özel harekat timleri tarafından ateş açılması sonucu 17 kişinin ölümü ile sonuçlanan ve tarihe "Digor Katliamı" olarak geçen olayın sorumlularının bulunması için Anayasa'nın 98. ve İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını istedi.

Olayın hemen ardından, ölenlerin yakınları ve olayda yaralananlar, güvenlik güçleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Ancak katliamın sorumlularını koruyan yargı, göstericiler hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefetten soruşturma açmıştır. Kars Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Özel Harekât Şube Müdürlüğü'nde görevli 8 polis memuru hakkında 'kasten adam öldürmek' ve 'kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçlarından başlatılan soruşturma ve akabinde açılan dava süreci 14 yıl sürmüş ve Kars Ağır Ceza Mahkemesi'nce sanık polisler hakkında beraat kararı verilmiştir" ifadesi kullanıldı.

DAVA AİHM'E TAŞINDI

Yargılamanın uzamasından kaynaklı olarak maktullerden 7'sinin yakını ve yaralılardan 8 kişinin, davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıdığına dikkat çekilen gerekçede, "AİHM, Türkiye'ye 'sulh' teklifinde bulunmuş ve Türkiye tarafından AİHM'e gönderilen cevapta teklif kabul edilmiş ve cevapta 'Hükümet, mevcut Türk mevzuatına ve böylesi eylemleri önleme hususundaki kararlılığına rağmen aşırı güç kullanımı neticesinde ölümle sonuçlanan münferit olaylardan üzüntülüdür' şeklinde bir ifade kullanmıştır. Konu hakkında 2008 yılında verilmiş soru önergesine gelmiş olan cevabi yazıda ise AİHM'e müracaat edenlere, mahkeme kararı doğrultusunda 325 bin Avro tutarında ödeme yapıldığı, yargılanan emniyet personelinden ikisinin emekliye ayrıldığı, altısının ise göreve devam ettiği bilgisi yer almaktadır" denildi.

KATLİAMIN ÜZERİNDEN SIR PERDESİ KALDIRILSIN

Digor Katliamı'nın üzerinden 20 yıl geçtiğine işaret edilen gerekçede, "Katliamın devletin güvenlik güçleri tarafından yapıldığı tüm deliller ve görgü tanıklarının ifadeleri ile açıkça ortadadır. Digor halkı her yıl 14 Ağustos'ta bu katliamın sorumlularının yargı önüne çıkarılarak hak ettikleri cezayı çekmeleri talebinde bulunmaktadırlar. Katliamın sorumluları açığa çıkarılarak olay aydınlatılmadığı sürece, suçluların devlet tarafından korunduğu düşüncesi de varlığını koruyacaktır. Katliamın üzerindeki sır perdesinin kaldırılarak, sorumlular hakkında gerekli yasal sürecin başlatılması için bir meclis araştırması açılmasını Genel Kurul'un takdirine sunuyoruz" ifadesi kullanıldı. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

500 BEDAŞ işçisi için 4 aşamalı işe gerialım teklifi

SONRAKİ HABER

Bu kafayla çözüm olmaz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa