Saçmalardan seçmeler
Türkiye seçimlere siyasetçilerin ‘Şaka gibi’ dedirtecek söylemleriyle hazırlanıyor. İşte size siyasetçilerin hem gülümseten, hem düşündüren, hem de şaşırtan konuşmalarını…
Hayal Değil, Gerçekler
* Başbakan Erdoğan, Mersin gezisinde, bir çiftçi “Çiftçinin hali ne olacak? Anamız ağladı, hangi yüzle buraya geliyorsunuz?” sözlerine ‘Ananı da al git‘diyerek üslubunun ne derece kötü olduğunu gösterdi.
* İşsizliğin tavan yaptığı, işten atılmaların arttığı, emekçilerin geçinemeyecek hale gelip, intiharların çoğaldığı bir dönemde Başbakan ‘’Kriz bizi teğet geçti, hamdolsun!’diyerek hangi ülkede, nerede yaşadığını şaşırdı.
* KKTC’de “Kurtarıldık mı has…tir”, “Ankara elini yakamızdan çek” diye açılan pankartlara karşılık Erdoğan sadece pankart açanlara değil, tüm KKTC’ye ‘Besleme’diyerek KKTC vatandaşlarına hakaret etti. Bunu daha önce İzmir halkına ‘Gâvur’diyerek de yaptı.
* Başbakan Erdoğan dünyaca ünlü heykeltıraş Mehmet Aksoy’un Kars’ta yapımına devam ettiği İnsanlık Anıtına ‘Ucube’ diyerek İnsanlığa, sanata saygısızlığını göstermişdi.
* YGS’deki şifre olayı sonrası alanlara dökülüp hakkını arayan öğrencilere “Taksimde bin kişiyi, iki bin kişiyi yürütmek problem değil, onlar YGS sınavının karşısında tavrını ortaya koyacaklarını açıklarken, bizde kalkarız onların karşısına beş bin, 10 bin genci koyarız. Ama biz bu ülkede gerilimden yana değiliz” diyerek öğrencilere gözdağı vermeye çalıştı.
* Zonguldak seçim mitinginde 1992 yılında kurulan Zonguldak Karaelmas Üniversitesini 2007 de biz kurdukdiyerek komik duruma düştü.
* Kilis’te Anneler gününü meydanlara taşıyan Başbakan ‘bir gün değil, 367 gün anneler günüdür’ diyerek bir yıldaki gün sayısını 367ye çıkardı, yıldaki gün sayısına da adeta zam yaptı.
* Başbakan Erdoğan Japonya’da meydana gelen deprem ve sonrasında yaşan nükleer kazalar zincirini yorumladı. Tüm dünya nükleer santrallerinin güvenirliğini sorgularken Erdoğan “risksiz bir yatırım yok ve nükleer santralin riski ile tüp gazın ya da boğaz köprüsünün riski aynı’” diyerek. Ha nükleer ha tüp gaz ha köprü eşitliğini sağladı!
Yanardöner Kemal
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da söylemleri açısından altta kalır yanı yoktur. CHP'nin başına geçişi de kamuoyunda oluşan "önce söyleyip sonra vazgeçer" tezini güçlendirmişti.
Çünkü Kılıçdaroğlu "Aday olmayacağım" açıklamasından sadece bir gün sonra geri adım atıp aday olduğunu söylemiştir.
* CHP’li Onur Öymen'in, Dersim isyanının kanlı şekilde bastırılmasını savunan ifadelerinin ardından Kılıçdaroğlu memleketi Tunceli'de, "Onur Öymen gereğini yapmak zorundadır. Gereğini yaptığı zaman CHP'lileri rahatlatmış olacaktır." diyerek istifa çağrısı yaptı. Ankara'ya döndüğünde ise, "O iş artık bitti. Bizim misyonumuz partiyi zayıflatmak değil, güçlendirmektir." diyerek ağız değiştirmiş ve bir kez daha söz söyleyip sonra vazgeçmiştir.
* Kayseri mitinginde ''Terör suçlarından müebbet hapse mahkûm olanlar af yasaları çıksa bile ömür boyu hapiste kalırlar diye bir hüküm var'', Ankara'da da "Affın, terörün tamamen gündemden kalkmasından sonra düşünülebileceğini” söylemişti. Ankara’dan tepki gecikmedi. Hep bir ağızdan laf değiştirme yarışına giren CHP’liler ilk olarak "Genel Başkan öyle demek istemedi". Sonra da "Genel affın söz konusu olamayacağını’ söyleyerek başkanlarını kurtarmaya çalışmışlardı.
Hesap Uzmanı Bahçeli
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli ise çok ayrı bir kulvardan kendi tarzında söylemleri, açıklamalarıyla seçime hazırlanıyor. Yaptığı söylemlerle herkesi hayrete düşüren Bahçeli’nin iktidar hesapları;
* “Her ülküdaşıma bir görev düşüyor. Daha önce MHP'ye hiç oy vermemiş ilkokuldaki 5 arkadaşını bulacaksın. Ortaokuldan 5 arkadaşını bulacaksın. Askerliğinizi yaptığınıza göre 5 asker arkadaşınızı bulacaksın. Mahalleden 5 arkadaşını bulacaksın, sokaktan da 4 arkadaşını bulacaksın. Toplayın 24. 49 milyon seçmen var, bunu 24'e bölerseniz ortaya çıkan rakam ülkücülerin oy temin etmesini gerektiren hane sayısını verir. Demek ki 19 milyon alabilirsek MHP iktidar olur.’ diyerek üstün matematik zekâsıyla ve iktidar anlayışıyla herkesi şaşkına cevirdi.
* Bahçeli bununla da kalmayıp partisinin sırrını rakamlarla açıklamaya kalktı. “2009 yazarken de iki sıfır var. 9'un yanındaki 0 solda 0, sildiniz. Kaldı mı 9? 2'nin yanında bir 0 var, onu da sildiniz. Kaldı mı 2? Toplayın ne yapar? 11 yapar. 2009'un içerisindeki iki 0'ı da sildiniz. Ne kaldı? 29 kaldı! 11 ile 29'u toplayın 40 yapar! Ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin 40.yıldönümü!’ diyerek rakamların gizemini de çözmüştür.
Bunlar konuşmalarından sadece birkaçı. Aslında düzen partilerinin söylemleri, tarzları farklı olsa da seçim anlayışları, halka bakışları aynı. Hadi seçin bakalım!
Evrensel'i Takip Et