Rumların sıla özlemi sergi oldu
“1964 yılında liseyi bitiriyorduk. O zaman anamızı ağlattılar. Kıbrıs olayları civcivli. Tabii onlar uzakta, biz yakındayız. Kabak bize patlıyordu”. Bu sözler, 1972 yılında gelecek korkusu nedeniyle İstanbul’dan ayrılmak zorunda kalan Tanaş Çimbis’e ait. Çimbis, doğduğu yerden göç etmek zorunda bırakılan binlerce Rum&rs
‘BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ!
Her göçmen için hazırlanan panolar, o kişiyle yapılan röportajlardan oluşuyor. Her panoda Türkçe ve Yunanca anılar ve tarihi fotoğraflar var. Herkes kendi göç hikayesini anlatmış. Bu panolardan birinde Themistollis Pahopulos şunları söylüyor: “Bizim Türk halkıyla bir alıp veremediğimiz yoktu. Barış içinde yaşıyorduk. Maalesef devletin uyguladığı politikalar, olayları bu noktaya getirdi. Biz halk olarak barış içinde yaşamak istiyoruz”.
‘TÜRKÇE KONUŞ’
1954’te Büyükada’da doğan Vasili Ksida ise 1969 yılında kendini güvende hissetmediği için İstanbul’dan ayrılmak zorunda kalmış. Ksida, kendilerinin ne Türk, ne de Yunanlı olarak görülmediğini söylüyor. O dönem herkesin Rumlara garip baktığını ifade eden Ksida, Yunanistan veya Kıbrıs’la sorun yaşandığında kendilerine sorumlu gibi davranıldığını dile getiriyor. Ksida, bu nedenle hayatlarının korku içinde geçirdiklerini vurguluyor. Deri dükkanlarını 6-7 Eylül olaylarında zar zor kurtardıklarını belirten bir anne ise kötü bir anısını anlatmış panoda. 6 yaşındaki küçük kızıyla adaya gittikleri bir gün, kız annesine “mama” diye sesleniyor. Bunu duyan bir adam ise çocuğa bir tokat atıp, “Kızım sen Türkçe konuş” diyor. Kadın bu olaydan sonra geleceğinden kaygılanmaya başladığını söylüyor. (Ankara/EVRENSEL)