09 Eylül 2013 18:16

Çarkın dişlileri arasında...

Merhaba dergimizin okuru kadınlar. Yaşam şartlarının zorluğu biz kadınları daha çok çalışma hayatına itiyor. Ben Kayseri’de özel hastanede çalışan bir kadınım ve aynı zamanda bir anneyim. “Çalışan kadının en zorlandığı nokta nedir?” sorusuna bütün kadınların ilk verdiği cevaptır “anne olmak” ceva

Çarkın dişlileri arasında...
Paylaş
Kayseri'den sağlık emekçisi bir kadın

Merhaba dergimizin okuru kadınlar. Yaşam şartlarının zorluğu biz kadınları daha çok çalışma hayatına itiyor. Ben Kayseri’de özel hastanede çalışan bir kadınım ve aynı zamanda bir anneyim. “Çalışan kadının en zorlandığı nokta nedir?​” sorusuna bütün kadınların ilk verdiği cevaptır “anne olmak” cevabıdır sanırım.
Sağlık sektöründe çalışıyorum ve iş saatleri gibi bir kavram yok benim çalışma hayatımda. Sabah sekiz akşam beş gibi mesai saatleri benim için geçerli değil. Kızım kreşe gitmek zorunda ve hastanenin bir kreşi olmadığı için özel kreşe gidiyor, özel kreşlerin ücretleri de malumunuz.  Cumartesi günleri de çalışıyoruz özel sektörde olduğumuz için. Ve Cumartesi günleri kreş kapalı! Bir anne olarak en zorlandığım konu da bu. Cumartesi günleri hiç gelmesin istiyorum ve tek izin günüm olan Pazar’ın da bir an önce gelmesini. Ameliyathanede çalışıyorum. Kalp ameliyathanesinde ve işimi zorlaştıran faktörlerin başında yer alan nedenlerden biri de bu. Çünkü ne kadar süre ameliyatta kalacağını ve eve ne zaman dönüp çocuğunla vakit geçirebileceğini bilmiyorsun. Bazen ve aslında çoğu kez eve döndüğümde uyumuş oluyor. Sabah kreşe giderken de öyle tabi. Kızımı çalıştığım günler çok özlüyorum, tabi o da beni. Bu sıkıntıları yaşarken bu sorunları sadece benim yaşıyor olmayışım beni daha çok üzüyor. Özel sektörde çalışma koşulları bazen dayanılması güç olabiliyor. Birkaç gün önce bir yöneticinin bir hastane personeline sinek yakalaması gerektiğini söylediğini duydum. “Yakalayamıyorum, göremiyorum, kaçıyor” dediğinde personel, yöneticinin cevabı traji-komikti: “Senin işin bu, yakalayacaksın!”

BEDELİ BU KADAR AĞIR OLMAMALI
Yine geçenlerde sabahtan akşama kadar durmadan suyun içinde çalıştığı için ertesi gün acile yatan temizlik personeli bir ablamızı işten çıkardılar. Gerekçe hasta olduğu için mesai saatleri içinde acil serviste serum takılı bir şekilde yatıyor oluşuydu.
Ben alanımda iyi bir sağlıkçı olduğum için belki de bu kadar kolay gözden çıkarılmıyorum, ama bizimde işimizin güvencesi yok. Bu nedenle sadece kendimizi düşünerek değil, bütün çalışanları düşünerek, gözlemleyerek yaşamalıyız. Robotlaştırılmış yaşamlarımız. Can Yücel’in dediği gibi “Bir ömür karşılığı bir ömür veriyoruz. Yeme, içme ve barınmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı”.
Sosyal hayatı anlatmak güç. Eve gelip bir bardak çay içmeyeli, bir düğüne katılmayalı, bir dostla iş dışında sohbet etmeyeli, bir sinema, konser, yaşadığımızı, insan olduğumuzu bize anımsatan yüzlerce seçenekten herhangi birini yaşamayalı öyle uzun zaman oluyor ki. Ömrümüz yoğun bir şekilde çalıştığımız işyeri ve ev arasında mekik dokumakla geçiyor. Fabrikalarda çalışan kadın dostlarımız da bizden iyi durumda değil. 16 saati geçen çalışma koşullarına rağmen fazla mesai ücreti almıyorlar. Resmi izinler, bayram mesaileri hepsi kılıfına uydurulmuş. Düzen kurulmuş. Kimsenin itiraz edecek ne cesareti, ne umudu ne de arkası var. Her an işten çıkarılırım korkusuyla artan yükümlülükler, fazla iş yükü ve yenilen haklar... Çark dönüyor. Ve işçiler, kadınlar, anneler, babalar bu çarkın dişlerinin arasında mücadele veriyor: Emek mücadelesi. “Başka bir işte çalış”, “Sokakta bir yığın işsiz var, halinize şükredin”, “Sizin yerinizde olmak isteyen ne insanlar var, nankör olmayın” deniyor. İşçilerin de bir evi, ailesi, çocukları olduğunu, aslında tüm bunların dışında onların da insan olduğunu görmezden geliyorlar. Ben kazandığım parayı emeğimin gücüyle kazanıyorum milyonlarca işçi kardeşim gibi. Ve insanca muamele görmek istiyoruz. Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Çocuklarımıza anne duygusunu vermek istiyoruz. Her yerde varız biz, var olacağız.

ÖNCEKİ HABER

Evde bakım yalanı

SONRAKİ HABER

Rusya'nın yeni formülüne Suriye sıcak bakıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa