Hakları için direniyorlar

Söz konusu durumun kendisinin işten atılmasıyla başladığını belirten Ahmet Kılıç, yaklaşık 2.5 yıldır istasyonda teknisyenlik yaptığını söyledi. Kılıç, bir ay önce işyeri müdürü tarafından çağırılıp, “Biz seninle çalışmak istemiyoruz. Yarın işe gelmene gerek yok” denilerek, işine son verildiğini söyledi. “Sen bundan 5-6 ay önce serviste küfür etmişsin” gibi bir gerekçe sunularak isten çıkartıldığını aktaran Kılıç, “Sendikalı olduğumuz için çeşitli bahanelerle işten çıkardılar. Çıkış kağıdı imzalatmak istediler ‘Avukatıma başvurmadan ben bunu imzalamayacağım’ dedim. Sonra onlarla bir defa daha görüştük. Bu sefer de gerekçe olarak, ‘Sen sendikaya üye olmuşsun, neden bize söylemedin, söyleseydin biz de üye olurduk’ diye benimle alay etmeye çalışıyorlardı. ‘Bu işlerin nasıl olduğunu siz ben den daha iyi bilirsiniz’ dedim. Durum sadece bunlarla bitmiyor. Bizim orada 24 TÜMTİS’li arkadaşımız var. Onlarla gidip konuşmak istedik, ama oraya da girmemize izin vermiyorlar” diye konuştu.

‘SENDİKALI MISIN, DEĞİL MİSİN?​’

Arkadaşı Ahmet Kılıç’tan sonra işten çıkarıldığını belirten Abdil Sezer, 4 yıldır teknisyen olarak çalıştığını söyledi. Sendikal bir çalışma yürüttükleri için işten atıldıklarını dile getiren Sezer, TÜMTİS’ten istifa etmeleri için büyük bir baskı uyguladığını ifade etti. Kendisine sendikadan istifa etmesi halinde çıkarılmayacağını söylediklerini belirten Sezer, “Bunu kabul etmediğimde ise bayram arifesinde ‘biz seninle çalışmak istemiyoruz’ dediler. Nedenini sorduğumda ‘Git sendika ağalarına söyle, biz seni kapıdan attık. Çağır gelsin ne yapıyorlarsa yapsın’ diye konuştular. İşe iade için dava açtığını kaydeden Sezer, davanın devam ettiğini belirtti.

‘DAYATMALARA BOYUN EĞMİYORUZ’

Sendikalı olduğu gerekçesiyle işten atılan Zafer Türk, işyerinde 2.5 yıldır teknisyen olarak çalıştığını ifade etti. İşverenin kendilerini sendikaya üye oldukları için işten attığını belirten Türk, işyeri müdürünün iş yerinde çalışan sendika üyelerini tek tek çağırıp, sendikadan istifa etmeleri için dayatmalarda bulunduğunu aktardı.

Sendikal haklardan vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Türk, şunları dile getirdi: “Beni çağırıp ‘sen sendikanın ne olduğunu, nasıl olduğunu araştırdın mı?​’ dediler. Biraz konuştuk. Ertesi gün beni Islahiye’de bulunan işyerine sürgün ettiler. İşte ‘yol parası, yemek parası ve benzeri şeyler dahil nasıl gidiyorsan git, nerede kalıyorsa kal bu bizi ilgilendirmiyor’ dediler. Bu tür baskılarla beni yıldırıp, sendikadan istifa etmeye zorluyorlar. Ama hiçbir zaman sendikadan vazgeçmeyeceğim. Çünkü biz emekçi insanlarız. Ekmeğimizi alınteriyle kazanan insanlarız. Islahiye’de bir süre çalıştıktan sonra beni de bayram arifesinde işten çıkardılar.”

İşçilerin iddialarını sorduğumuz şirket yöneticileri ise, konuya ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını ileri sürdü.
(Gaziantep/DİHA)