Dışarıdan vücuda giren, hani şöyle az bir faydası görülen, umutlandıran ilaçların da sonradan bakıyorsunuz ki hayli yan etkisi var. Organ nakli desen önceki sahibinin emrinde yönetecek sistemi. Sistem dediysem, bağışıklığı dünyanın. Bağımlılık baş gösterecek ardından da. Dualar peki, kurtaracak mı hastayı bu illetten? Elbet olur faydası, hastaya olmasa da dua edene belki. İnananlar için son söz yaradanın, inanmayanlar için evrenin enerjisi her zaman olumlanmalıdır. Netice ise soru işareti elbet. Ya takdir-i ilahi, ya takdir-i enerji.
TARİHİN EN…
Yaşam önemli dedik, yadsınamaz, adamın yüzüne tokat gibi çarpar dedik. Yaşayarak öğrenilecek neticede. Hepimiz biliyoruz aslında hangi proje adına, hangi ülkelerde, sırasıyla liderler indirildi, akıbetleri ne yönde değişti, sıra düzgün ilerlerken hangi ülkede sekti, zaman kaybetmeden şimdilerde hangi ülkeye geçildi. Ancak atlanan sıra unutulmadı, vay efendim neden sıranızı kaptırdınız, gelin gerekirse sizin işlemi öne alalım ya da az bekleyin aynı anda idare edelim sizi de dendi. Biliyoruz elbet, kim kimi neden destekliyor, aslında ne istiyor. Biliyoruz da…
Tarih, daha evvelinde hiç bu denli parçalara, gruplara ayrılmış, başı ayrı yere bakan, ayağı tersine basan bir çıkar mücadelesine şahit olmadı. Bir bakıyorsunuz komşuda pişen yabancıya düşüyor, bir bakıyorsunuz bizde pişen komşuya. Öylesine hızla seyir değişiyor ki, geriden müdahale yapan bizim apartman yöneticileri konuşmaya başlarken kardeşimle, bitirirken kanlımla sesleniyor ev sakinlerine. Şaşırıyoruz, komik de oluyor bazen. Ancak Lloyd George’un dediği; “Bir insanın ölümü vahşettir, ancak bir milyon insanın ölümü sadece bir istatistiktir.” sözü anımsıyorum. Ne kan dondurucu bir gerçek.
21 GRAMLK RUH DA HER ŞEY
Para iktidarı, iktidar parayı gözettikçe körleşti insanlık, insanlığımız. Ne vakit son bulacak savaşlar, hiçbir zaman. Romantik bakmak artık kar etmiyor. Uyuyan güzeller öperek uyandırılmayacak da. Bir kurşun sesiyle kalkacaklar sıcak yataklarından. Bir Musa da gelmeyecek Orta Doğu’ya, bir İsa da inmeyecek gökyüzünden batıya. Tüm görüş ve inançların güzelliğini, 21 gramlık ruhunda barındırdığını fark ettiğinde insanlık, başlayacak zafer çığlıkları. Zarifoğlu’nun ağzıyla olsun: Ve Sen! Bir getirene on verirdin. Komşu hakkı gözetirdin. Konu hak gözetmekse eğer imanlı imansız ayırmazdın. Evini, rahatını, döşeğini bırakır, çamlı dağları aşar, kızgın çölleri aşar, yaptığın işler güttüğün davalarla insan takatini aşardın.
OLAN İNSANLARA OLUYOR
Vahşice katlediliyor insanlar, ölüyü defalarca farklı yolla zevk ve tatminlik adına tekrar öldürüyorlar. Bakakalıyoruz giden geminin ardından. Terimler de karışık. Bir bakıyorsunuz asker sivili, sivil başka bir sivili, bir bakıyorsunuz şeriatçı özgürlükçüyü, Sünni Aleviyi katlediyor. Bu saydıklarımda tek biri hariç tersini söylemek de mümkün. Müslüman bir devletin Yahudi ve Hristiyan devletlerle nasıl güzel anlaştığına bir baksanıza. Biz boşuna didiniyoruz, aslında hakikaten verdikleri mesaj “Hepimiz kardeşiz”. Kardeş olunsa böyle iyi anlaşılamaz. Olan da fikrini söyleme cesareti gösteren, içinden geldiği gibi yaşamaya çalışan, yine sürgüne mahkum olan, kesilip, kurşunlanan, işkence edilen, insanlığıyla dalga geçilen, hor ve hakir görülen, kullanılan, insan’lara oldu, oluyor, olacak da. Ne yazık.
Evrensel'i Takip Et