12 Eylül 2013 16:27
Berkay Akkuş

Hristiyan inancında günah çıkarmak sadece o dine özgüdür. İnsanlar işledikleri günahlarından arınmak için usulüne göre din aliminin karşısında günahlarını söylerler. Birbirlerini görememeleri vs. şeklinde detaylı ayrıntıları vardır. Orası farklı bir değerlendirme. Ama kabaca şöyle ki; her dinin insanları daha huzurlu bir dünyada yaşatmak adına kural ve yasakları vardır. Ateş’in kutsal kabul edildiği bir din ise dünya üzerindeki her şeyin kaynağını ateş olarak görmektedir. Detayları ve özellikleri vardır, kendince açıklamaları bulunmaktadır ama hepsinde amaç bu dünyanın yanı sıra ‘öteki dünya’ için de insanları hazırlamaktır.

DİN VE DEVLET İLİŞKİSİ

Din toplumsal hayatın önemli bir temel taşı haline gelmiştir. En azından böyle kabul edildiği için dinsel imgeler, öğeler, söylemler her yerde kullanılır durumdadır.  Artık vicdani bir durumdan öte siyasetçiler tarafından kullanılan bir araç haline gelmiştir. Bazı ülkelerde kurulan hristiyan demokrat parti vb. partiler bu durumun ufak bir örneğidir. Uzun zamanlar akademi ve siyaset alanında da din-devlet arasındaki ilişki tartışılmış, bilim insanları ve siyasetçiler tarafından araştırmalar yapılmıştır. En sonunda din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gereği üzerinden hem fikir olunmuştur. Artık değişmez bir kural halinin (bazı ülkelerde) geldiği bu söylem ortak kabul görmüştür. Laiklik tanımı bu şekilde belirlenmiştir. Günümüzde de yeniden AKP hükümeti ile bu tartışmalar belli oranda açılmış ve laisizm sorunu üzerinden hala tartışılmaya devam etmektedir. Böylece AKP laik midir, değil midir sorusu sorulup cevaplar verilmiştir.

SURİYE, AKP, LAİKLİK

Kendi yandaş Alevisini oluşturmaya kalkan AKP’nin hamlelerinin yanında, son olarak Fetullah Gülen’in sponsorluğunda Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan ve Gülen anlaşarak, cemevi ve caminin aynı alanda bulunduğu bir inşaata başlanacağını gururla duyurdular.

Alevi sorununu inkar eden söylemler oluşturan AKP  Hükümeti; din üzerinden değerlendirmeye çalıştığı Suriye’ye müdahale için, ABD ve İsrail başta olmak üzere emperyalist ülkelerle işbirliği içerisine girmiştir.

Müslümanlıktan, emir ve buyruklardan söz ederken; temel hakları, insanca yaşam için mücadele eden biz gençleri, işçileri, kadınları, emekçileri baş düşman ilan etmiştir.

Geçtiğimiz Haziran ayından başlayıp 1 ay süren Gezi direnişlerinde polis ve sivil faşistler tarafından öldürülen gençleri terörist ilan edip, onları öldürenleri koruyup kollamış, yasadışı uygulamaları hasıraltı etmiştir.

Yaklaşık 30 yıl süren savaşta Kürt halkını kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden öldürmüş, “Polisimiz kadın da olsa çocuk da olsa gerekli müdahaleyi yapacaktır.” deyip binlerce kişiye zulüm etmiştir.

Yapılan her eylem ve hak alma mücadelesini görmezden gelip zorla bastırmaya çalışmış, bunlar yetmezmiş gibi marjinal ilan etmiştir.

Bu başlıklara ekleyecek çokça madde daha olabilir. Kısacası; AKP hükümeti laikliği kendine temel unsur haline getirmiştir. Din ve devlet işlerini birbirinden ayırmıştır! Eğer öyle olmasaydı müslüman bir ülkede gereği gibi davranıp, Suriye’deki bebek katili olan çetelere yardım etmez, kendi halkı başta olmak üzere diğer halklara da saygı gösterirdi.


DİZELER SÖYLÜYOR

Şükrü Erbaş’ın ‘Canı Cehenneme’ şiiri AKP’nin tutumunu çok iyi özetler nitelikte. Yine her zamanki gibi en güzelini şiirler söylüyor…

Canı cehenneme
rahat uyuyanın.
Kapısını örtenin,
penceresini kapatanın.
Yüreği yalnız
kendiyle dolu olanın.
Duvarları ancak
çarpınca görenin...
Canı cehenneme
başkasının yangınıyla
evini ısıtıp yemeğini pişirenin.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et