Tevfik Taş
B. E., bakkala giderken polisin attığı gaz fişeğiyle yaralandı ve günlerdir komada.
Uyuyor. Bilemiyoruz ne kadar daha uyuyacağını.
Okullar açıldı, o gidemiyor okuluna, gidemiyor.
Gecikerek gidecek.
Ama o çocuk işte, uyuyarak başarıyor uyanık tutmayı hepimizi.
Uyandığında kim bilir neler söyleyecek neler bize, evrene yahut hangi uykunun daha gaflet olduğuna dair.
Uyan kara kardeş
Uyandırarak sevginle, sevgimizde uyuklayan yanları!
Haberi okur okumaz Tayip dedim ki işte kapitalist devlet ideolojisi
Mersin, Şevket Sümer Mahallesi’nde
Karakolun yakınında oynayan iki çocuğu
Çağırıyor bir polis memuru ve diyor ki
Çocuklardan birine, “Arkadaşına tokat at, döv onu”
Kabul etmiyor çocuk. Ve o çocuğu dövüyor polis
Öldüresiye… Çocuk hastanede şimdi. İç organları zedelenmiş
Tayip işte “Senin polisin!”
İşte! “Polisin yazdığı destanın” tarih olacak “mutena” bir parçası
Efendi söyler misin devlet bundan başka nedir ki!
“Öteki” yap yanındakini ve döv
Böylece ben dövebileyim hepinizi rahatça
Tayip, o çocuk, çocuk aklıyla bunu kavrayıp herkese gösterdi
Devlet, Tayip, ideolojisi insan karşısında sökmeyince
Neden böyle çıldırıyor?
Tayip, bu şair milletinin bir kısmı da o çocuklar gibi
“Göte göt,” devlete devlet diyor
Al işte! Çok kızdı Gezi Parkı’na senin devlet… Ona da hak vermiyor değilim:
Öğrenciyle profesörün, Kürt’le Türk’ün, işçiyle öğrencinin, Aleviyle Sünni’nin, LGBT bireylerle heteroseksüellerin
Kırmadan birbirini, dövmeden, bir alanı, savaşımı ve serüveni paylaşmasını
Çekemezdi sineye
“Devlet geleneği” diye bir şey var di mi ama!
Alışkınlık işte! Birbirini itekleyenleri yönetebiliyorsunuz ancak…
Biz, Tayip devletin zalimliğini yadırgamaktan çoktan vazgeçtik
İnsan nedenini bildiği şeyi yadırgamakla zaman kaybeder mi?
Bilmiyoruz sanma bütün o silah, dinsel külah, gaz, iftiracılık, kıyıcılık
Bizim mücadele nedenlerimizi oluşturan koşulların ta kendisi
Ama söylemeyi boynumun borcu saymasam, inan yazmazdım
Kibir ve ikiyüzlülük kime bulaşırsa gülünç yapıyor onu.
“Halt” diye adlandırıyor mizah edebiyatı bunu
Tayip senin düşünmeni istediğim bir şey var
Eğri oturup doğru konuşalım sen de korkuyorsun bu polisten di mi?
Ondan ötürü mü vecde gelerek konuşuyorsun?
Fouche diye bir zat vardı, şöyle buyurmuş:
“Başbakanı vuranı, cumhurbaşkanını öldüreni affederim, ama polise dokunduklarında devlete dokunmuşlar demektir, işte bunu affetmem”
Buna silaha, güce tapınmak deniyor kısaca
Kınanacak şey değil beyefendi; çocukluğunda şiddet görmüş olanlarda
Tapınma biçimleri de farklı olabiliyor
Cesaret otorite efendi, cesaret… Geçer.
Tayip şu soruyla başla: İnsan nasıl gaddar olur?
Sen insanların anasına sövüyorsun, biz senin annene sövülmesin istiyoruz
Tayip belki henüz tam faşist olmamışsındır, bir doktora görünsen
Gerçi tedavisi çok zor…
Amma çıkmamış candan umut kesilmez der atalarımız
Tayip kendine neden bu kadar tapındığını hiç düşündün mü?
Evren, su, toprak, hava ve ateşten oluşuyor
Neredeyse Zerdüştlükten beri beyefendi, biliyor insanlık bunu
Fakat insan ona kendini ekledi
Doğa da insanın bilinçli etkinliğinin kapsamına girdi
Senin mütahitler onu sadece alınır satılır bir bilinçle görüyor
Ne bilinç ama! “Gölgesini satamadığın ağacı keseceksin!”
Biz ise efendi, hangi siyasal ve sosyal koşullarda olursak olalım
Doğanın hepten villa veya AVM olduğu, suyun olmadığı, toprağın vermediği bir dünyada
Biliyoruz ki yaşayamayız
Beyefendi sormadan edemeyeceğim neden camiden bile çok seviyorsun AVM’leri?
Senin için “AVM’lere tapıyor, yakında beş vakit namazı da oralarda kılacak” diyorlar
Doğru mu Allasen?
Marx ve Engels söylemişti deyince kızıyor kimi insan
Ama neylersin söylemişler işte!
İnsanı içine doğduğu üretim ilişkileri ve koşullar belirler
Bu insanla insan arasındaki ilişkide de böyle
İnsanla doğa arasındaki ilişkide de
Tayip inan ki Marksistler için her şey madde değil
Bu yüzden biz insanı, ürettiği, yarattığı maddeye, metaya
Tapacak hale getiren bu üretim ilişkilerini hepten değiştirelim diyoruz
Duyunca böyle dediğimizi hop oturup hop kalkıyorsunuz
Hoplamayın efendim hoplamayın maazallah dingili kırarsınız!
Beyefendi bizim istediğimiz bu değişiklik, düşünmenizi rica ediyorum
Sizin için de iyi olmaz mı? Güzel mi böyle, silaha, hapishaneye, filana feşmekana bağımlı yaşamak? Bak ne hale getirmiş seni, sizin bu üretim ilişkileriniz...
Yazık!
Sizden bir ricam var efendi:
Polisinize söyleseniz de hiç olmazsa çocuklara vurmasa
Vurmasa çocukları
Söz dinlerler mi bilmiyorum, ama bir deneseniz ne kaybedersiniz?
Sahi bunu yapabilir misin?
Evrensel'i Takip Et