26 Eylül 2013 19:09

Dünya Kupası köleleri

2022 Dünya Kupası’nı düzenlemeye hazırlanan Katar’ın ev sahipliği pek çok açıdan tartışmalı.Körfez ülkesinin ev sahipliği hakkına giden yolu Asya Futbol Konfederasyonu eski Başkanı, Katarlı Muhammed bin Hammam’ın başrolünü oynadığı rüşvetlerle kolayladığı iddiaları sonrası FIFA’da yer yerinden o

Dünya Kupası köleleri
Paylaş
Mithat Fabian Sözmen

Körfez ülkesinin ev sahipliği hakkına giden yolu Asya Futbol Konfederasyonu eski Başkanı, Katarlı Muhammed bin Hammam’ın başrolünü oynadığı rüşvetlerle kolayladığı iddiaları sonrası FIFA’da yer yerinden oynamış, Hammam ve Jack Warner istifa etmek zorunda kalmıştı.
Katar’a dair bir diğer tartışma konusu da yazları 50 dereceyi bulan sıcaklıkta düzenlenecek bir dünya kupasının ne derece sağlıklı olacağı noktasındaydı. Son dönemde bu sorunu aşmak için yeni bir formül ortaya atıldı: Kış Dünya Kupası.
Ancak Katar’a dair bir başka ciddi tartışma var ki bu sadece Katar’ın değil, dünya kupasını organize eden uluslararası sermaye gruplarının da sorumluluğu.
İngiltere merkezli Guardian gazetesinin de dün manşetine taşıdığı bu sorun, işçileri kölece çalıştırma, insan kaçakçılığı, vahşi sömürü sorunu. İnsan hakları sorunu, hepsinin merkezinde de kapitalizm sorunu.

YÜZDE 94’Ü GÖÇMEN, YARISI KAYIT DIŞI

Katar’ın iş gücünün yüzde 94’ünü göçmen işçiler oluşturuyor. Hindistan, Bangladeş, Nepal gibi ülkelerden, insan kaçakçılığı ajansı gibi çalışan firmalar aracılığıyla ülkeye getirilen işçiler, kayıt dışı olarak, düşük ücretle ve hiçbir hakka sahip olmadan kölece çalıştırılıyor.
Katar Üniversitesi’nin yayınladığı bir rapora göre ülkedeki toplam iş gücünün yarısı kayıt dışı.
Katar’ın dünya kupası için toplam 138 milyar sterlin harcadığı 12 stadyum ve alt yapı çalışmaları işte bu kölece sömürü üzerinden yükseliyor.
Guardian’ın da manşete taşıdığı haberinde vurguladığı üzere bu çalışmalarda çok sayıda iş cinayeti de yaşanıyor.
Ülkedeki göçmen işçilerin yüzde 40’ı Nepalli. Yalnızca geçtiğimiz yıl yüz binden fazla Nepalli çalışmak için Nepal’e geldi.
Katar’ın başkenti Doha’daki Nepal Elçiliği’nden edinilen bilgilere göre 4 Haziran-8 Ağustos tarihleri arasında en az 44 Nepalli işçi yaşamını yitirdi.

16 YAŞINDA GELDİ, 2 AY SONRA ÖLDÜ

Pete Pattisson’ın haberinde geçen 16 yaşındaki Ganesh Bishwakarma da o işçilerden biriydi. Çocuk işçi olarak kaçak bir şekilde Nepal’e götürülen Ganesh, kötü koşulların etkisiyle gencecik yaşında kalp durması sonucu yaşamını yitirdi.
Ganesh örneğinde görüldüğü gibi ölümler yalnızca “iş kazaları” sonucu gerçekleşmiyor. Daha doğrusu bazen buna bile gerek kalmıyor.
“12 saat çalıştırılıp daha sonra da yemek verilmediği oluyor” diyen Ram Kumar Mahara’nın söyledikleri kalp krizi, kalp yetmezliği, hastalık gibi nedenlerle yaşanan çok sayıda işçi ölümünü de açıklıyor.
50 derece sıcaklıkta su içemeden çalıştırıldıklarını söyleyen işçiler, koşullara isyan ettiklerinde de darp ve hakaretle karşılaşıyor.

ARACI FİRMA VE TAŞERON CENDERESİNDE İŞÇİ

Ram Kumar Mahara, “Koşulları yöneticime şikayet ettiğimde, param ödenmeden kamptan kovuldum. Yemek için diğer işçilere yalvarmak zorunda kaldım” diyor.
Berbat koşullar işçileri sık sık yıldırıyor. Ülkesine dönmek isteyen işçiler bu kez de kendilerini Katar’a getiren aracı firmaların zorbalığıyla karşılaşıyor. Çoğu işçi bu firmalara borcunu ödemeden ülkeden ayrılamıyor.
Tek sorun bu değil. Lusail marinasında çalışan bir işçi, şirketin kaçmalarını engellemek için maaşlarını 2 ay gecikmeli verdiğini dile getiriyor.
Guardian’a konuşan ve ismini vermeyen bir diğer işçi de, aracı firma ve çalıştıkları şirketin izni olmadan ülkeyi terk ettiklerinde kaçak durumuna düştüklerini ve bunun da bir daha iş bulmalarını bir hayli zorlaştırdığını söylüyor.

UCUZ İŞ GÜCÜ PEŞİNDEKİ BATILI FİRMALAR

Katar’da inşaat işlerini üstlenen firmalar çoğunlukla Batılı. Halcrow, Parsons gibi ABD ve Britanya merkezli şirketler bu ucuz iş gücünün yarattığı artı değerden memnuniyetle faydalanıyor. Taşeron şirketler aracılığıyla çalışan firmalar, kendilerine yönelen eleştirileri de böylece bertaraf etmeye çalışıyor.
Nepal İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Sekreteri Umesh Upadhyaya’nın söyledikleri ise Katar’da düzenlenecek dünya kupasına dair asıl tartışılması gereken meselenin ne olduğunu ortaya koyuyor: “Herkes Katar’daki sıcaklığın birkaç yüz futbolcuya yapacağı etkiden söz ediyor. Ancak kimse bir futbol maçının 8 katı uzun vardiyalar boyunca kanları, canları pahasına büyük zorluklar altında bu stadyumları inşa eden işçileri görmüyor.”


‘KÖLELİK’ TEPKİSİ

Daha önce 23 Ağustos ‘Köle ticaretini anımsama günü’nde bir açıklama yayınlayarak Katar’daki dünya kupasının boykot edilmesi gerektiğini savunan Uluslararası Kölelik Karşıtları grubu sözcüsü Aidan McQuade konuya ilişkin bir kez daha Guardian’a konuştu. McQuade, haberin Katar’daki sistematik zorla çalıştırmanın bir kanıtı olduğunu dile getirdi. “Bu çalışma koşulları ve korunmasız haldeki işçilerin ölüm sayısındaki korkunç rakam meselenin zorunlu çalıştırmanın da ötesinde köleliğe vardığını gösteriyor” dedi. McQuade, “Artık Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak tesislerin köle emeğiyle inşa edilmesi gibi bir risk yok. Bu halihazırda yaşanıyor” ifadesini kullandı. (SPOR SERVİSİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Van'da açlık grevi sürüyor

SONRAKİ HABER

Taraftar gruplarına operasyon

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa