12 Eylül belgelerini ne yaptınız?

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilen duruşmaya davanın müdahillerinden, Başbakanlık, Meclis, DİSK, TÖB-DER, Hak-İş’in avukatları ile Ahmet Cihan, Yılmaz Karagöz, Ömer Yazgan ve Cemil Kırbayır’ın da aralarında bulunduğu darbe döneminde işkenceyle katledilen devrimcilerin aileleri katıldı. Davayı 32 yıl cezaevinde kalan ve duruşmaya müdahillik talebinde bulunan Tahir Canan ile 12 Eylül darbesine ilişkin hazırladığı iddianamenin ardından meslekten men cezası alan Eski Savcı Sacit Kayasu da izledi. Hakim Süleyman İnce’nin başkanlığında görülen duruşmaya Evren ve Şahinkaya yine katılmazken avukatları hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak mahkeme dosyasına eklenen kimi mağdur belgeleri okundu.

‘BAYRAK DİREKTİFİ’ KAYIP

Hakim İnce, daha önce Genelkurmay Başkanlığından talep edilen  ve gönderilen kimi belgeler arasından iletilmeyen belgelere ilişkin yanıtın geldiğini söyledi. “Bayrak Harekat Direktifi” olarak isimlendirilen ve 12 Eylül gününden başlayarak sonrasına dair planların da olduğu belgeye ilişkin Genelkurmay “Herhangi bir bilgi ve belge tespit edilememiştir” yanıtı verdi. Tutanağa geçirilen bu duruma avukatlar itiraz etti. Avukat Ömer Kavili, Mahkemenin ara kararının arkasında durmasını istedi. Kavili, bahse konu üzerinde ‘gizli’ yazan belgeye imza atan Hakim Albay Muharrem Köse hakkında da derhal suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Avukat Mehmet Horuş da “Bu belgeler var, ama konulmamış. Şimdi ise bulunamadığı söyleniyor. Bu darbenin bir sivil ayağının olduğu belli. Bunlara ilişkin de bazı isimleri daha önce zikrettik. Bütün yazışmalarda Genelkurmay’da bir direnç olduğunu gördük” diyerek itiraz etti.

Mahkeme salonunun hemen karşısında 28 Şubat davasının görüldüğünü belirten Horuş, “Şimdi karşı taraftaki davada da herkes Hilmi Özkök’ün peşine düştü, ama bir türlü getiremediler mahkemeye. Darbenin yargı, sivil, hukuk ayağıyla ilgili gene bu isim karşımıza çıktı. Mahkeme Genelkurmaydan gelecek listeyi beklemesin, Özkök’ü tanık olarak çağırsın. Açalım kapıları, Özkök arada dursun, biraz cereyanda kalır, ama başka türlü yapamayacağız” dedi.

DOSYA YENİDEN SAVCILIKTA

Daha sonra Davanın Savcısı Selçuk Kocaman, talep edilen soruşturmanın genişletilmesi talebinin reddini istedi. Kocaman, mütalaanın tamamlanması için dosyanın kendisine verilmesini talep etti. Duruşmada Hakim İnce, soruşturmanın genişletilmesi talebinin olup olmadığının bildirilmesi, yoksa esas hakkındaki görüşün hazırlanması için dosyanın savcılığa verilmesine karar verildiğini açıkladı. Ayrıca, Başbakanlık ve MİT Müsteşarlığına müzekkere yazılarak “12 Eylül’e giden süreçte hazırlanan Bayrak Harekat Direktifi’nde Sivil İşler Koordinasyon Grubu şeklinde bir grubun görev aldığının belirtildiğini, bu grup ile 12 Eylül’e giden süreçte yer alan diğer sivil unsurlar hakkındaki bilgi ve belgelerin istenmesine” karar verildi.  Duruşma 25 Ekim 2013 tarihine ertelendi.

TAHİR CANAN’IN MÜDAHİLLİĞİ 10. KEZ DE REDDEDİLDİ!

TÜRKİYE’nin en uzun süre cezaevinde kalan siyasi tutuklularından Tahir Canan’ın müdahillik talebi yine reddedildi. Canan’ın avukatı, Senem Doğanoğlu, Canan’ın 12 Eylül hukukunun en uzun süre tutuklu kalmış kişisi olduğunu söyledi. Senemoğlu, “12 Eylül’ün işkencelerini 32 yıl boyunca vücudunda taşıyan birisidir. 32 yılın her bir günü 12 Eylül’ün dehşetinden bağımsız değildir. İşkencenin bedensel ve ruhsal izlerini halen taşımaktadır. Sigara söndürme, askı, kaba dayak gibi birçok işkence yöntemi sonucu hâlâ vücudunda bu izler görülebiliyor” diyerek Canan’ın müdahillik talebinin kabul edilmesini istedi. Mahkeme Canan’ın müdahillik talenini 10. kez reddetti.

BERFO ANA’NIN KIZANDAN ERDOĞAN’A SİTEM

DURUŞMA başlamadan önce de Ankara Adliye önünde 78’liler Girişimi’nin çağrısıyla yapılan eyleme bir çok siyasi parti ve dernek de destek verdi. Berfo Ana’nın kızı Fatma Gülmez ise “Yalancı Kenan Evren, Cemil Kırbayır’ı öldürdün. Cenazesini niye vermiyorsun? Kırbay’ın katilleri elini, kolunu sallayarak ortada dolaşıyor” dedi. Başbakan Erdoğan’ın annesine söz verdiğini hatırlatan Gülmez, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın hâlâ yargı önüne çıkmamasına tepki gösterdi. Gülmez, “Ellerini vicdanlarına koysunlar. Onların evlatları da Cemil Kırbayır’lar gibi olsaydı ne yaparlardı?​” diye sordu. (Ankara/EVRENSEL)