1 Ekim 2013 09:38
Duygu Ayber

BU ŞENLİK BİR BAŞKA ŞENLİK

İstanbul’un birçok ilçesinden yanında çoluğunu çocuğunu, neşesini getiren yüzlerce kadın, Çekmeköy Alemdağ Yıldırım Mesire Alanı’nda buluştu. Önce sofralar kuruldu, yiyecekler paylaşıldı, sohbet koyulaştı. Sahne programı, etkinliğin sunucusu Gülşah İmrek’in konuşmasıyla başladı. İmrek, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadar kadınların emeğine, bedenine dönük söylemiş olduğu aşağılayıcı sözleri hatırlatarak; “Bu zihniyet tarafından yönetildiğimiz sürece işimiz çok görünüyor” dedi. Çalıştıkları fabrikadan, evlerinden, okullarından çıkıp gelen kadınlara Ekmek ve Gül programının ve dergisinin onlar sayesinde varolduğunu söyleyen İmrek, “Sizlerden aldığımız güçle Ekmek ve Gül sizlerin kürsüsü olmaya devam edecek” dedi.

KADINLAR GÜÇLENDİKÇE, EKMEK VE GÜL DE GÜÇLENDİ

Ekmek ve Gül programının koordinatörü Sevda Karaca da kadınların akıllarına ve duygularına güvenerek yola çıktıklarını, bu birikimle bu zamana kadar kadınların hayatına değen çok önemli işler yaptıklarını ifade ederek bu birikimin parçası olan tüm kadınlara teşekkür etti. Kadınların evle iş arasında sıkışan yaşamlarında kendilerini bazen yalnız, bazen çaresiz hissettiğini bildiklerini, Ekmek ve Gül’ün aynı dertlerden muzdarip kadınların ortaklıklarını görerek güçlendiği bir mecra olduğunu ifade eden Karaca, 6 yıldır kadınlar güçlendikçe programlarının ve dergilerinin de güçlendiğini, yarın daha fazla kadına ulaşmak ve büyümek için bu durumun onlara azim verdiğini ifade etti. Hayatın onca karmaşası içinde buraya gelebilmenin ne demek olduğunu çok iyi bildiklerini söyleyen Karaca, kadın emeğini değersizleştiren, hor gören, bedenine, yaşam tarzına müdahale eden zihniyete karşı ortak mücadeleye çağırdı. Kadınlar şenlik boyunca Kızçeler müzik grubunun Gezi direnişine uyarladıkları şarkılarla eğlendi, Bedriye Alkan’nın yürek burkan sesiyle hüzünlendi. Ardından sahne alan Dengbej Xalide’nin coşku dolu türküleriyle halaylar çektiler. Şenlikte sahne alan Grup Velvele ise yeniden yorumladığı şarkılarıyla genç yaşlı tüm kadınları sahnenin önüne adeta çekti. Şenliğe katılan neredeyse tüm kadınların Tokat’ın yöresel bir oyunu olan “Ellik” i, Kadın Halk Oyunları Ekibiyle birlikte oynadığı an ise görülmeye değerdi.


FENİŞ İŞÇİLERİ DE ŞENLİKTEYDİ

Gebze’de kurulu bulunan Feniş Alüminyum fabrikasındaki 600’ü aşkın işçinin direnişi sürüyor. Yaklaşık 3 aydır maaşlarını alamadığı için direnen Feniş işçisi kadınlar da şenliğe katılarak, hem diğer kadınlara moral verdi hem de kazanım elde edene kadar direneceğine dair kararlılığını bir kez daha gösterdi. İşçiler adına bir metin okuyan Canan Karakuş, Hayat televizyonunun direnişin ilk gününden beri yanlarında olduğunu, bugün buraya bu sefer kendilerinin dayanışmak için geldiklerini, kadınların dayanışma olmadan hayatlarının zorluklarıyla baş edemeyeceklerini bildiklerini ifade etti. Kadınların el emeğiyle kurdukları sofralarda hep birlikte yemek yiyen işçiler, kadınlık hallerini de paylaşmış oldu.


GEZİNİN KADIN HALLERİ

Gezi direnişine katılan kadınların objektife yansıyan halleri, RedFotoğraf grubunun katkısıyla bir sergiye dönüştü Ekmek ve Gül Şenliği’nden kadınlar, direnişi gururla anımsamanın yanı sıra yaşamını yitirenleri de hatırlayarak öfkelendi belki, kimbilir... “Ekmek ve Gül Hatırası” pankartı önünde fotoğraf çektirdiler bolca. Çözümü birlikte aramanın yollarını bulmak için, serbest kürsüde dile getirdiler sorunlarını, bir araya gelmenin neler kazandırdığının farkına vararak. Ev kadınları, işçi kadınlar, eğitimciler, dernek yöneticileri, çevre mücadelesi veren kadınlar ve pek çok kesimden kadın serbest kürsüde taleplerini dile getirdi. (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et