Yaratılış, sadece bizde eğitim kitabına girdi
Hatay’ın Erzin ilçesinde “evrim, bilim ve siyaset” konulu panel düzenlendi. Avukat Ümit Arif Özsoy’un yönettiği ve gençlerin yoğunlukta katıldığı etkinliğe ilgi büyük oldu.
Hatay’ın Erzin ilçesinde “evrim, bilim ve siyaset” konulu panel düzenlendi. Avukat Ümit Arif Özsoy’un yönettiği ve gençlerin yoğunlukta katıldığı etkinliğe ilgi büyük oldu. Panele Ondokuz Mayıs Üniversitesi Felsefe Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Hasan Aydın, Hacetepe Üniversitesi Biyoloji Bölümünden Doç. Ergi Deniz Özsoy, Bilim ve Gelecek Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ender Helvacıoğlu katıldı. İlk sözü alan Ender Helvacıoğlu, evrende değişim ve dönüşümler varsa bunun nedenleri ve yasalarının olduğunun akla geleceğini belirtti. Bilimin bu durumu ve yasaları incelediğini belirten Helvacıoğlu, bilimin mutlak olmadığını vurguladı. Helvacıoğlu sözlerlerine şöyle devam etti; “Bilimin yasaları gelecekte değişebilir. Maalesef bizim ülkemizde bilimi savunmak zorunda kalıyoruz. Bilimin kuralları ve yasaları vardır. Bu anlamda yaradılış kuramı bilim değildir. Bilimin ulaştığı nokta bazı dogmaların yanlış olduğunu gösterdi. Evrim kuramı da dogmaları yok ediyor. Çocuklarımıza küçüklüğünden itibaren bilim düşünce refleksini öğretmemiz gerekir. Ülkemizin yeniden bir aydınlanma atağına ihtiyaç vardır. Bunun içinde devrim yapmak gerekir”.
‘CANLILAR BİRBİRİNE AKRABADIR’
Panelin konuşmacılarından Ergi Deniz Özsoy, yaradılış, din ile bilim arasında keskin sınırlar olduğunu söyledi. 19. yüzyılın bilim ve dinin birbirinden ayrılmasının başlangıcı olduğunu hatırlatan Özsoy; “Eğitim sistemine evrim karşıtlığı sokulunca din ve evrim arasında kutuplaşma başlamıştır” dedi. Özsoy “Darwin’in Türlerin Kökeni kitabı evrimde çok önemli bir süreci başlatmıştır. Bu kitap önemli bir metindir. Evrim karşıtları bu kitap konusunda kafa karışıklığı yaratmaya çalışmışlar. Özellikle ülkemizde egemenler Darwin’in Türklere hakaret ettiğini söylemişlerdir. Ama böyle bir şey yoktur. Bu tamamen yalandır. Darwin’den bu yana evrim biyolojisi bize şunu söylüyor; canlılar birbirine akrabadır. Evrim kuramı sayesinde son yıllarda yeni bir alan gelişmiştir. Bu da evrimsel tıptır. Örneğin tarımda kullanılan ilaçlar sonrası çeşitli böcekler bu ilaçlara karşı bağışıklık kazanmışlardır. İşte bu doğal seçilimdir. İnsana en yakın akraba şempanzelerdir. İnsanın ilk vatanı Afrika’dır. Biyolojide insanlar arasında ırk, renk gibi ayırımlar yoktur. Yaradılış, dünyada bizim dışımızda eğitim kitaplarına girmemiştir.”
‘YÖK DİYE SAÇMA BİR KURUMUMUZ VAR’
Yrd. Doç. Dr. Hasan Aydın ise felsefe konusuna değindi. Felsefe evrimle niye ilgilenir sorusuyla başlayan sunumuna; “Felsefi etkinlikler arasında sınır çizgisi kavramının belirginleştiği kavram analinizi yapar” cevabını verdi. Aydın;“Din, yasa, ceza, boyun eğmeyi öğütler. Din sosyal ve ekonomik düzendeki değişimlere göre kendisini yeniden yorumlama ve yenileme ihtiyacı duyar. Din evrenin ilişkilerinde hiçbir şey söylemez. Ortadoğu’daki filozoflardan İbn Miskeveyh hayvan ve insan arasında yakınlık olduğunu söyler. Evrimde de canlıların ortak atadan türediğini söyler. Doğal seçilimin kendi içinde oluştuğunu söyler. Felsefe insanlığın yaşam koşullarının nasıl iyileştirilmesi ve nasıl mutlu olunması konusunu araştırır. Temel problem bilimin özgür olarak yapılmıyor olması. YÖK diye saçma bir kurumumuz var. Bilimin özgür olmadığı ülkelerde insanlar da özgür olmaz. Din adamları evrim kuramından rahatsızdırlar.” Panel etkinliğe katılanların sorularına verilen cevaplarla son buldu. (Hatay/EVRENSEL)