25 Eylül 2013 21:32

Açılın ben öğrenciyim

Eğitim öğretim yılının başlamasıyla çesitli sıkıntılar da ard arda geldi. 4+4+4 ile ticarethaneye dönüştürülen liselerde okuyan, konteynırlarda farelerle eğitim gören öğrencileri, üniversiteye geldiklerinde de farklı bir durum beklemiyor. Özellikle de eğitimi için başka şehire gidenleri.

Açılın ben öğrenciyim
Paylaş

Deniz Çelebi

Eğitim öğretim yılının başlamasıyla çesitli sıkıntılar da ard arda geldi. 4+4+4 ile ticarethaneye dönüştürülen liselerde okuyan, konteynırlarda farelerle eğitim gören öğrencileri, üniversiteye geldiklerinde de farklı bir durum beklemiyor. Özellikle de eğitimi için başka şehire gidenleri.

Üniversiteye kayıt için gittiğiniz şehre adımınızı atar atmaz kalacak yer sorunu çıkıyor karşınıza. Ama merak etmeyin, üniversitenin kapısında stand kurmuş onlarca özel yurt sizleri bekliyor!

HİZMETTE SINIR YOK!

Fiyatları asgari ücretle geçinen emekçi bir aileyi zorlayacak yurtların, birbirinden cazip teklifleri var. Ücretsiz internet hizmetinden tut, maç kanallarına üyeliğe, hatta sauna ve masaj salonuna kadar uzuyor liste…

Genellikle aynı odayı paylaşan kişi sayısı arttıkça; yaşam kalitesi de düşüyor, yurdun ücreti de. Mesela 3 kişilik odalarda kalan öğrenciler için kendilerine özel tuvalet, banyo vs. varken; 4 kişilik odalarda kalan öğrenciler, aynı katta bulunan 20 kişiyle aynı tuvalet ve banyoyu kullanmak zorunda.

Buna paralel olarak 3 kişilik odaların fiyatıyla 4 kişilik odaların fiyatı arasındaki fark, neredeyse asgari ücrete denk geliyor.
Tabii ki bunun mantıklı bir açıklaması var: En temel ihtiyaçları karşılamanın özel yolu lüks sayılırken, ortaklaştırmak fiyatı düşürmeye neden oluyor!

Bu saydıklarımızdan birini yapmadıysanız ev tutma seçeneği kalıyor geriye. Birinci sınıfların en genel sorunu ev arkadaşı bulmak. Doğalgazlı ve sobalı evlerde yine uçuk bir kira farkı çıkıyor ortaya.

Unutmadan, bir de arkasını devlete yaslayan, kampüsün içinde bulunan yurtlar var. Bu yurtlar diğerlerinin üzerinde biraz.

Çünkü fakültelere yürüme mesafesi 10 dakika.

Yurda kayıt yaptıran her öğrenciye özel bir ingilizce kursundan %40 indirim. Açık büfe yemekler ve lüks odalar... Liste uzun.


TANIŞMA FORMUNU DOLDURUNUZ!

Buna benzer sıkıntıların alternatif çözüm yollarından biri de cemaat yurtlarından ve ışık evlerinden geçiyor! Yine aynı mantık. Sizi otobüsten indğiniz yerde karşılayan görevliler  cazip tekliflerle geliyor. Aileleriyle gelen öğrencileri kahvaltıya davet ediyorlar, öğrencileri toplu maç izlemeye çağırıyorlar ve o sırada yurdun tanıtımını yapıyorlar. Tabi fiyatlar yine aynı.

Eğer bu fiyatları karşılayamayacaksanız ışık evlerinin yolu açılıyor. Buraya girebilmeniz için yurtta size verilen ön tanışma formunda belirtilen; ‘Zararlı alışkanlıklar’ (alkol, sigara vs.) bölümünün boş bırakılması, ‘boş vakit’ yerine ‘beş vakit’inizin olması ve orada hizmete katılmanız aranan kriterler arasında. Eğer bu kriterlere uyuyorsanız masrafınız olmuyor ve böylece kalacak yer sorununu da halletmiş oluyorsunuz.


Kayıt yaptırayım derken şehre geldiğiniz günü, özel yurtların arabalarında, yurtlara doğru giderken yaptığınız mini turlarla kapatıyorsunuz. Sonuç olarak hala elde var sıfır.

Bir de dalga geçercesine fakülte temsilcileri; yapılan bisiklet yolunu, değiştirilen merdivenleri anlatıyorlar. Arkadaşlar kalacak yer bulamadıkları için kütüphanede yatan öğrencileri görmemişler sanırım yeni yapılan merdivenlerin güzelliğinden!

PEKİ ÇÖZÜM NE?

#dirençözüm

Bu sorunları halletmeye çalışırken nasıl bilim üretmemiz beklenir bizden? Sermaye üniversiteleri ele geçirmişken nasıl iyi birer öğrenci olabiliriz? Ya da barınma sorununu çözebilmek için hangi zihniyete hizmet edeceğiz?

Tüm bunları geçmiş deneyimlerimizle karşılaştırdığımız zaman, birleştiğimizde her şeyi değiştirebileceğimizi gördük, öğrendik. Bunun en somut örneği her yere yayılan Haziran direnişiydi. Direnişin devamında süre gelen forumlar, bulundukları yerellerin sorunlarına eğildi ve pratik çözümler üretti.

Bugünün ihtiyacı, Eylül Sendromu’ndan korkanlara gereken cevabı vermek için üniversitelerde forumlar örgütlemek ve bunu tüm Türkiye’ye yaymaktır. Bu yolla, önce kendi okul sorunlarından başlayan, devamında ülkedeki politik gelişmelere karşı söz söyleyen üniversitelilerin kendi örgütlerini kurmaktadır. Bunu sağlayacak olan da bu sorunlardan muzdarip olan biz öğrencileriz. Çözüm sermaye ya da onun temsilcisi cemaate hizmet etmekte değil. Çözüm mücadele etmekte ve üniversiteyi gerçekten bilim yuvasına dönüştürmektedir!
 


4 AY DEDİĞİN NEDİR Kİ?

Devlet yurtları öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap veremeyecek durumda. Binlerce öğrenciyi reddederek barınma sorununa kulak tıkıyor. Peki ya ödediğimiz vergiler? Hepsiyle yol mu yaptınız?

Tüm bunların dışında, binlerce öğrencinin en önemli gelir kaynağı olan öğrenim bursları / kredileri devlet tarafından 4 ay ertelenerek Ocak ayından itibaraen verilmeye başlanıyor. Yani ilk dört ay öğrencinin bir geliri olmuyor. Evet soğuktan donarak ya da açlıktan kıvranarak ölmezsek, dört ay sonra devlet bize maddi destekte bulunacak arkadaşlar, dayanın!

Okula girer girmez yine bir yazı: "İnkılap Tarihi ve İngilizce derslerinin kitapları için yeni kayıt yaptıran öğrencilerin 117 lira yatırmaları gerek." Aksi halde derste sıkıntı yaşanır(?)

ÖNCEKİ HABER

Demokrasi de bir yol

SONRAKİ HABER

Skhudas Xalkepeşi Cumaloba

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa