25 Eylül 2013 22:48

Kahrolsun ırkçılık

Çağımızın en büyük sorunlarının başında ırkçılık gelmektedir. Kapitalizmin yarattığı milliyetçilik akımı, 1789’dan bu yana birçok yerde soykırımlara, katliamlara, asimilasyonlara ve çatışmalara neden oldu. Kapitalizmle hayatımıza geçmiş olan ırkçılık, günümüzde dünya ölçeğinde tekrar hortlamaya başlamıştır.

Kahrolsun ırkçılık
Paylaş

Okan Yolcu

Çağımızın en büyük sorunlarının başında ırkçılık gelmektedir. Kapitalizmin yarattığı milliyetçilik akımı, 1789’dan bu yana birçok yerde soykırımlara, katliamlara, asimilasyonlara ve çatışmalara neden oldu. Kapitalizmle hayatımıza geçmiş olan ırkçılık, günümüzde dünya ölçeğinde tekrar hortlamaya başlamıştır. Geçmişten günümüze görmezden gelinemeyecek acıların devam ettiği bu süreç ırk kavramını sorgulamamızı zorunlu kılıyor. Irk diye bir şey var mıdır? Çağımızın bu denli içine işlemiş olan ırkçılık hangi tahrif edilmiş bilimsel(!) temellere oturtulmuştur? Biyolojik determinizmin ve zeka testlerinin buradaki payı nedir? Kavram, sosyo-ekonomik yapıdan ideolojiye, biyolojiye dek uzanan bir yelpazede çok yönlü incelemeyi zorunlu kılıyor.

Biyoloji bilimi sınıflandırma çalışmalarını tür düzeyinde yapar. Çünkü sınıflandırmada gerçek olan tek kavram türdür. Avustralya’dan Amerika’ya, Afrika’dan Avrupa’ya kadar dünyanın her köşesinde yaşayan insan tek türdür. Zaten genetik bilimi de ırkların olmadığını kesin olarak göstermiştir. Bütün insanların genetik yapısı aynıdır. Sadece coğrafi farklılıklardan, iklimden kaynaklanan morfolojik çeşitlilik söz konusudur. Yani deri renginin siyah, sarı, beyaz oluşu coğrafi farklılık ve iklimlerden kaynaklanıyor. İnsanlarda ekvatordan kuzeye doğru güneş ışığından kaynaklanan pigment açılımı söz konusudur.

BİYOLOJİK DETERMİNİZM ve IQ

Biyolojik deterministlere göre insanların bütün özellikleri genetik yapılarında mevcuttur. Kişilikten zekaya, ırkçılıktan suça kadar bütün özelliklerin genlerde varolduğunu iddia ederler. Böylece emperyalizm temize çıkarılmaya çalışılır. Bütün özelliklerimiz genlerde bulunduğuna göre; bazı insanlar yönetici olurken büyük çoğunluğumuz yönetilmeye mahkumdur. Ne de olsa böyle genlere sahibiz!

Amerika’da yapılan zeka testlerinde ne hikmetse, beyazların siyahlardan 15 puan yüksek zeka seviyesine sahip olduğu ortaya çıkıyor. Emperyalistlerin daha zeki ve daha çalışkan oldukları için diğer halklara göre daha rahat yaşadıklarını empoze etmeye çalışıyorlar. Oysa genlerin kişilik, zeka vb. gibi özellikleri yoktur. Bütün canlılar gen-organizma-çevre diyalektiğinin ürünüdür. Emperyalizm, bütün günahların insanın doğasında bulunduğunu empoze edip kendini temize çıkarmaya çalışıyor. Bunu yaparken biyolojik deterministleri ideolojik alet olarak kullanıyor.

GEN-ORGANİZMA-ÇEVRE DİYALEKTİĞİ

Mendel-Morgancı genetik çizgi, genlerin mutasyonlar dışında hiçbir şeyden etkilenmediğini ve her karakterin genlerde olduğunu iddia ediyordu. Biyolojik deterministler de bu temel üzerinden ilerlemiştir. Emperyalizm ise bu fırsatı çok iyi kullanmıştır ve kullanıyor. Oysa Sovyet agronomu Trofim Lysenko, ‘vernalizasyon’ sisteminde de gösterdiği gibi; gen-organizma-çevre diyalektiği sonucunda her özelliğin genlerde bulunmadığını, çevrenin önemli bir etken olduğunu belirtir. Mendel-Morgancı çizgi Lysenko tarafından eleştirildiğinde, bütün dünya “Sovyetlerde genetik bilimi burjuva bilimi denilerek yasaklandı.” yaygarasını kopardı. Gen-organizma-çevre diyalektiği günümüzde geçerlidir.

Günümüzde bilimsel olarak biyolojik ırk kavramının olmadığını biliyoruz. İnsanlar arasında kültürel farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıkların hiçbiri diğerinden üstün değildir. Irkçılık insanlık suçudur. Kahrolsun ırkçılık!


KAPİTALİZM BİLİMİ TAHRİF ETTİ

Kapitalizm feodal imparatorlukları parçalamak için milliyetçiliği kullandı. Zaferinin ardından insanların bütün farklılıklarını bilimi tahrif ederek çatışma aracı haline getirdi. Cinsiyet ayrımından deri rengine, farklı kültür ve dillere kadar her türlü farklılığı, soykırımların, katliamların, çatışmaların sebebi haline getirdi. Biyolojik determinizm sisteme çok uygun olduğu için hemen sistemle eklemlendi. Böylece sistem ideolojik, bilimsel temellerini atmış oldu.


ÖJENİZM

Emperyalizmin en acımasız uygulamalarını, insanın ırk ıslahı diye bilinen ‘öjenizm’de görmekteyiz. Öjenizme göre her şey genlerde bulunur. Toplumu geliştirmek için yoksulları, suçluları, tembelleri, engellileri, Afrika kökenlileri vb. kısırlaştırmamız gerekir. Zenginlerin, zekilerin vb. üremesine izin verilerek toplumun refaha kavuşması sağlanmalıdır. Özellikle 1930’lu yıllarda bazı Avrupa ülkelerinde öjenizm kanunları çıkarıldı. Hitler’in Yahudilere yaptıklarını söylemeye gerek yok.

ÖNCEKİ HABER

Demokratikleştiremediklerimizden misiniz?

SONRAKİ HABER

Alay da biziz mektep de biziz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa