Sorunlar hazır, dönem başlasın!
Müdüre hanım istediği zaman dinliyor istemediği zaman dinlemiyor. Ama biz öğrenciler istesek de istemesek de yurt sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalıyoruz.
KYK Hacı Hafize Özal Kız Yurdu Öğrencisi
İnönü Üniversitesi (İÜ) döneme yine yurt sorunlarıyla başladı. Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın, obezite sorunu diye ortaya attığı yemekhaneye mecbur kalmamızı sağlayan uygulama, başta ikinci öğretim öğrencileri olmak üzere bütün öğrencileri mağdur etti.
Akademik takvime göre eğitim öğretim yılı 16 Eylül’de başladı. 16 Eylül’de açılan, İnönü Üniversitesi kampusu içinde bulunan Hacı Hafize Özal Yarı Özel Kız Yurdu’nda, yemek kuponlarımızı 1 hafta sonra kullanabileceğimizi öğrendik. Yazın yurtta kalmamamıza rağmen üç ayın parasını toplu olarak ödemiştik. Ama döndüğümüzde ‘yemek yok’ dediler.
FİKS MENÜ FİKS FİYAT
Bunun nedenini sormak için yurt müdüresinin yanına gittik. Okulumuzun akademik takvime göre 16 Eylül’de açıldığını, bununla birlikte yemeklerin verilmesi gerektiğini, verilmediği için hakkımızın yendiğini söyledik. Genel merkezin tarihi, üniversitelerin ortalama açılış tarihine göre belirlediğini, durumun yurt idaresiyle bir alakası olmadığını ifade ettiler. Durumdan şikâyetçi olduğumuzu genel merkeze ileteceklerini söylediler.
Türkiye genelinde durumdan şikâyet edilmiş olmalı ki; nihayet 3. gün yemek hakkımızı kullanabileceğimizi söylediler. Sorunlar bitmedi. Akşam saat 20.00 civarında yemekhaneye gidiyoruz ve karşımızda içi boş yemek kaplarını buluyoruz! Gece 23.00 a kadar kupon kullanma hakkımız var ama saatler öncesinden yemek bitmiş. Kalan tek şey su ve biz bu yemek kuponumuzu kantinde kullanamıyoruz. 50 Kr’luk suyu da 1 TL’lik ara yemek yerine satıyorlar. İtiraz ettiğinde de “fiks menü bu” deyip geçiştiriyorlar. Fiks menüde ise 2 TL olan ana yemekle 1,5 TL olan kutu kolayı eşit sayıyorlar. Kutu koladan arta kalan para ise, avantadan yemek hizmeti veren taşeron firmanın cebine giriyor.
PROSEDÜR BÖYLE
Durumdan geçen seneden beri şikâyetçiyiz ama şikâyetlerimiz dikkate alınmıyor. Buna tepki veren arkadaşlarımız ise yemekhane sahibi tarafından ‘provokatör’ olmakla suçlanıyor. Yani taşeron şirketi ve Suat Kılıç el ele verip bizlere kendi düzenledikleri yemek listesini dayatıyor.
O hafta KYK genel müdürü yemekhanedeyken bizleri ziyarete geldi. Sorun olup olmadığını sorduğunda, hakkımızın yenmesine bir açıklık getirmesini istedim. Prosedürün böyle olduğunu hak yenme durumu olmadığını söyledi. O halde prosedürün yanlış olduğunu ve değişmesini ifade etmeye çalıştığımda ise sinirlenip, sözümü bitirmeme izin vermeden başka tarafa yöneldi. Öğrenciyi dinlemeyi beceremeyen bir şahsın neden KYK genel müdürü yapıldığını anlamakta güçlük çekiyorum.
MÜDÜRÜN AKLI ŞORTTA
Bu olayqwedan birkaç gün sonra yurt müdüresi yanıma geldi. Genel müdür üzerimde kısa şort olmasından rahatsız olmuş. Öğrencilerin kıyafetine müdahale edilmesi gerektiğini düşünmüş. Yani müdür bey anlattığımdan çok şortuma takılmış. Müdür bay öğrencilerin kıyafetini kapatmaya çalışana kadar zihniyetini açmaya çalışsa sorunların daha kolay çözüleceğine inanıyorum.l
Öğrencilerin sorunlarını bir türlü çözemeyen müdüre hanım ise; odasına kimse gelip bir şey demesin diye, kapısına güvenlik koyuyor. Müdüre hanım istediği zaman dinliyor istemediği zaman dinlemiyor. Ama biz öğrenciler istesek de istemesek de yurt sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Böyle bir tavrı da kabul etmiyoruz. Müdüre hanım yurt sorunlarından kaçmak yerine sorunları çözmeye çalışmalıdır.
DİLEKÇELER KAYIP
Öğrencisine yapılan haksızlığa sessiz kalan yurt idaresi bir türlü sorunlarımızı çözmemekte. Geçen sene kaldığı odada kalmak için dilekçe veren arkadaşlarımız, geldiklerinde kendilerini ayrı odalarda buldu. Personeller dilekçelere sahip çıkamayıp kaybetmişler. Onca devlet personelinin çalıştığı yerde dilekçeler nasıl oluyor da kayboluyor? İdarenin dilekçeleri kaybetmesiyle, birçok arkadaşımız sürekli oda değiştirmek zorunda kaldı. Yurdun inşaat çalışmaları ise öğrencilerin gelmesini beklemiş. Yurt 3 ay boşken yapılmayan çalışmalar şimdi yapılıyor. Tatil günlerimizde bile çalışma seslerinden dolayı uyuyamıyoruz.
*Malatya İnönü Üniversitesi