09 Ekim 2013 06:00

AKP'nin savaş sevdası

Dün Esad’la kol kola gezen Erdoğan’ın, bugün Esad’a zalim demesi bizde “Zalime karşı duran adaletli bir başbakan” intibası bırakmıyor.

AKP\'nin savaş sevdası
Paylaş

Aysel Ebru Ökten

Son zamanlarda Türkiye’nin ve Dünya’nın en acil konularından birisini oluşturuyor savaş. Suriye’ye yapılmak istenen müdahale konusunda devletler birbiriyle yarışır konumdayken, Rusya’nın Suriye’ye müdahaleyi meşru görmemesi, ABD’yi hevesli yolundan şimdilik de olsa alıkoymuş bulunuyor.
Gün içinde siyasetle ilgilensin ilgilenmesin televizyonu her açtığında savaş naraları atan bir başbakanı görmek, insanda neler hissettirir, nelere yol açar bunu sosyologlar tanımlasın. Fakat dış politikayla ilgilenen her insan (eğer biraz Dünya’ya insani bağlarla bağlıysa) “Bu kadar da olmaz.” dedirtecek şeyler yaşıyor.

HÜKÜMET SAVAŞ İSTİYOR

Suriye’ye müdahale fikrinin ilk ortaya çıktığı zamanlarda tarafını ilk elden belli etti iktidar. Sonrası için de Özgür Suriye Ordusu’na açıktan yaptığı yardımlarla, hiçbir soru işaretine mahal bırakmadı. Dünya ölçeğinde de kendisini “Zalim Esed’e karşı cihat savaşı” verdiklerini dile getiren ordunun maddi ihtiyaçlarını karşılayarak bu imajı baki kıldı.
Suriye’de hala devam eden savaşta insanlar evlatlarını yitiriyor, anneler her gün ağlıyor. Rojava’da kadınlar tecavüzden kaçıyor, insan kalabilmek için öncelikle bu savaşın son bulmasını haykırıyorlar. Kandan ve gözyaşından yorulmuş, egemenlerin iki dudağının arasından çıkacak bir lafla hayatları sönebilen insanlardan bahsediyorum.
Özellikle son haftalarda, kimyasal gaz kullanıldığı ile alakalı Dünya’yı alarma geçiren Suriye’de; BM incelemeleri sonucu Esad yönetiminin böyle bir kimyasal kullandığına dair kanıt yok. Fakat ülkemiz başbakanı kendinden emin bir şekilde kimyasal kullanıldığını dile getiriyor.

TEZKERE  SÜRESİ UZATILDI

Bu yazıyı yazıyor olduğum günde Suriye’ye ilişkin hükümete verilen yetkinin süresinin bir yıl daha uzatılmasını öngören Başbakanlık Tezkeresi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.Yani özcesi; Suriye’ye müdahale için gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için hükümete verilen yetki bir yıl daha uzatılmış oldu.
Savaşı desteklemek ve bu savaşta belirleyici aktör olmak için bu kadar çabalayan bir hükümetin, aslında ne istediğini anlamaya çalışmak yine bize düşüyor.AKP’nin Yeni Osmanlıcı bakış açısıyla mezhep savaşlarını desteklemesi, bölge içerisinde model ülke olmaya çalışması, Türkiye’de yaşayan halklara zarardan başka bir şey getirmiyor.
Dün Esad’la kol kola gezen Erdoğan’ın, bugün Esad’a zalim demesi bizde “Zalime karşı duran adaletli bir başbakan” intibası bırakmıyor. Dün, çıkarları uğruna can ciğer olanların, bugün çıkarları ters düşünce düşman olması halkları savaşın, müdahalelerin haklı olduğuna inandırmaz. İnsanların yaşamları üzerinden kar zarar hesabı yapanlar hem kendi ülkesinde yaşayan halklar hem de diğer ülkeler nezdinde meşruluklarını yitirirler. Suriye’de 3. yol olan halkın kendi iktidarını kurması savaşa nihai bir çözüm yaratırken, savaş naraları atan tüm ülkelere de iyi bir cevap olabilir.

HÜKÜMET ÜZGÜN!

Esad’ın kimyasal gaz kullanma durumu, Dünya devletleri açısından paha biçilemez bir müdahale durumu. Fakat ABD şu aşamada Rusya’nın da etkisiyle, bir çıkarının olmadığını düşünerek müdahaleyi gerekli görmediğini açıkladı. İngiltere ülkesinde yaşayan halkını ikna edemediği için bu müdahalede çok istekli durumda olan Türkiye’nin yanında olamadı.
ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye müdahalede bulunmayacaklarını açıkladıktan sonra hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın; “Kerry’nin kimyasal silahların teslimiyle ilgili sözü maalesef müdahale imkanını ortadan kaldırdı.” demesi, kendisinin ve partisinin müdahale olmadığı için üzüntülü olduğunu gösteriyor.

*Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler

ÖNCEKİ HABER

Sorunlar hazır, dönem başlasın!

SONRAKİ HABER

Biz bu oyunda yokuz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa