Suya, havaya, doğaya özgürlük
Topluluğumuz; henüz meslek tanımı dahi olmayan ve bu nedenle meslek odası kuramayan biyologların haklarını aramayı ve savunmayı ilke edinen, ekoloji mücadelesinin içinde ‘Suya, havaya, doğaya özgürlük’ sloganı ve mesleki sorumluluk bilinciyle yer alan ve bilimsel düşünceyi savunan bir öğrenci topluluğudur.
Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Topluluğu
Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Topluluğu, aktif olarak 1999 yılından bu yana etkinliklerini yürütmektedir. Topluluğumuz; henüz meslek tanımı dahi olmayan ve bu nedenle meslek odası kuramayan biyologların haklarını aramayı ve savunmayı ilke edinen, ekoloji mücadelesinin içinde ‘Suya, havaya, doğaya özgürlük’ sloganı ve mesleki sorumluluk bilinciyle yer alan ve bilimsel düşünceyi savunan bir öğrenci topluluğudur.
Biyoloji topluluğu düzenlediği birçok etkinlikle biyoloji öğrencilerine olduğu kadar farklı alanlardaki birçok öğrenciye de ulaşmıştır. Topluluk bu süreçte zaman zaman bölüm yönetimi ve/veya üniversite yönetimi tarafından etkinliklerini yürütmesini aksatacak şekilde engellemelerle karşılaşmıştır. Bu baskılara karşın bizler giderek kalabalıklaşarak karşılarında daha da güçlü durmaya devam ediyoruz.
Yönetimin öğrenci topluluklarına karşı bu tutumu sadece Biyoloji Topluluğu’na değil Hacettepe Üniversitesi’ndeki diğer topluluklara da yöneliktir. Bütçesi yetersiz olduğu için etkinlik yürütemeyen veya sakıncalı bulunduğu için birçok engelle karşılaşan öğrenci topluluklarının varlığı üniversitedeki antidemokratik yönetimin bir yansımasıdır.
ÜNİVERSİTEYE DEMOKRASİ UĞRAMADI
Topluluk olarak; üniversitelerin özerkliği ve bilimsel düşüncenin önündeki engeller, güvencesiz ve geleceksiz çalışma koşulları, doğanın metalaştırılarak sömürülmesi gibi sorunları bir arada düşündüğümüzde; AKP hükümetinin demokratikleşmeye dair hazırlayacağı bir paketin sorunları çözmeye yönelik olmayacağı öngörüsündeydik. Paketin açıklanması ile görüyoruz ki; üniversiteye polisin girmesini önlemeye, YÖK’ün kapatılmasına, eşit ve parasız eğitime, bilimsel düşüncenin geliştirilmesine yönelik hiçbir madde pakette yer almamaktadır. Kısaca üniversitelere demokrasi uğramamıştır.
Biz bir bilim topluluğu olarak her zaman bilimin üstünlüğünü, üniversitelerde ifade özgürlüğünü, eşit ve parasız eğitimi savunduk ve savunmaya devam
edeceğiz.
Ayak altında
Kara kış
Bağlantılar | Yapay zekâ köleleri, veri işçileri, platform proletaryası
Mücadele ile neler kazanılmaz!
Ortadoğu: Bataklığın kan gölüne dönüştürülmesi
Savaşı belgelemek: Adli mimarlık
Çocukları çevrimiçi tehlikelerden kim koruyacak?
