İlerleme Raporu’nda Hükümet eleştirildi

Avrupa Birliği’nin (AB) İlerleme Raporu’nda Gezi sürecinde polisin arışı güç kullanımına dikkat çekilirken, Türkiye ifade ve basın özgürlüğü konularında da eleştirildi.
Dün açıklanan raporda, Gezi Parkı direnişine özel bir vurgu yapılarak, İstanbul’un merkezindeki bir projeye karşı başlayan protestoların daha geniş taleplerle diğer şehirlere yayıldığı aktarıldı.  Türkiye’de büyüyen ve aktif bir sivil toplumun olduğunun belirtildiği raporda, “Mayıs-haziran döneminde İstanbul’da ve diğer şehirlerdeki Gezi Parkı protestoları aktif ve canlı vatandaşlık olgusunun ortaya çıkışını gösterdi” denildi.

‘AŞIRI GÜÇ KULLANIMI’ ELEŞTİRİSİ

Avrupa Birliği, güvenlik birimlerinin olaylar sırasında aşırı güç kullandığını vurgularken, insan hakları ihlalleri iddialarıyla ilgili olarak görevden uzaklaştırma ve idari soruşturma uygulamalarının devreye sokulduğunu söyledi.

BASIN ÖZGÜR DEĞİL

İfade ve basın özgürlüğü alanındaki gelişmeler İlerleme Raporu’nda eleştirilen unsurlar arasında yer aldı. Gazeteciler aleyhine devlet yetkililerince açılan davaların ve farklı sektörlerde yoğunlaştıkları için bilginin serbest dolaşımının çok ötesinde çıkarları olan medya sahiplerinin yaygın otosansüre neden olduğu belirtildi.
Raporda, “Hükümetin daha fazla demokratikleşme ve siyasi reformlara yönelik taahhüdünü koruduğu” mesajının verilirken, Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı “demokratikleşme paketi”ne de atıf yapıldı. Raporda paketin Avrupa standartları göz önünde bulundurularak uygulanmasının önem arz ettiği söylendi.
Yargı reformu paketlerine geniş yer ayrılan belgede 3. ve 4. yargı paketlerinin Avrupa standartlarıyla uyumlu bir şekilde uygulanması halinde Türkiye’deki ifade özgürlüğüne olumlu katkıda bulunacağı iddia edildi.

YENİ ANAYASADA UZLAŞMA YOK

Yeni anayasa hazırlama çalışmalarının sürdüğü ancak uzlaşıya varılan madde sayısının sadece 60’la kaldığına dikkat çekilen raporda, kuvvetler ayrılığı, etnik referans içermeyen vatandaşlık tanımı gibi önemli konularda uzlaşı sağlanamadığını da raporda not etti. Ayrıca AB, anayasa hazırlık sürecinde netliğin ve şeffaflığın eksik olduğunu da söyledi.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Çözüm sürecine de değinilen raporda, Hükümetin ülkeyi terk eden PKK üyelerine güvenli geçiş sağlama konusunda kararlı hareket ettiği ifadelerine yer verilirken, belgede, AB de dahil olmak üzere uluslararası toplumun çözüm sürecine destek verdiği ve bu sürece kamuoyu desteğinin arttığı belirtildi.

YARGI SİSTEMİNDE EKSİKLİK VAR

Ergenekon davasıyla ilgili “Karar, demokratik yollardan seçilmiş hükümeti yıkmak amacını güden bir suç ağının varlığını tescil etmiştir” denilirken, yargı sistemindeki eksikliklerin bu davada da gözlendiğine de dikkat çekildi.

BAĞIŞ: BAYRAMDA KONUŞMAYACAĞIM

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “ Bu ülke tarihinin en şeffaf dönemini yaşamaktadır. Ama sorunlarımız yok değildir. Avrupa Birliği bugün İlerleme Raporu’nu yayımlayacak. Israrımıza rağmen bizim bayramımızda yayımladığı için ben bayram sonrasına kadar raporla ilgili yorum yapmama kararı aldım” diye konuştu.

‘TÜRKİYE STRATEJİK ORTAK’

Komisyon tarafından raporla açıklanan Strateji Belgesi’nde de dış politika alanında Türkiye’yle sürmekte olan iş birliği ve diyaloğun önemine dikkat çekildi.
Türkiye’nin, enerji güvenliği açısından da stratejik bir konuma sahip olduğu ve önemli bir bölgesel rol oynadığının belirtildiği belgede, “Türkiye geniş ve dinamik ekonomisiyle AB’nin önemli bir ticaret ortağı ve gümrük birliği sayesinde AB’nin rekabet edebilirliğinin değerli bir tamamlayıcısı” denildi.
İlerleme Raporu’nda dış politikada Türkiye’nin özellikle geniş komşuluk alanında önemli bir rol oynadığının altı çizilirken, “Daha birleşik bir muhalefet oluşturulmasını destekleyerek ve ülkelerinden kaçan Suriyelilere yaşamsal insani destek sağlayarak Suriye konusunda özellikle önemli bir rol oynadı” ifadeleri kullanıldı. (HABER MERKEZİ)