23 Ekim 2013 06:00

Ekipmanı giyince Superman olamıyorsun

Amerikan Futbolu çok komplike bir spor yani basit bir spor değil. Gücü ve zekayı aynı anda kullanmak gerekiyor. Bu yüzden satranç ve güreşin birleşimi derler bu spor için. Amerikan Futbolu’nun asıl felsefesi takım oyunu ve dayanışma. Şöyle söyleyeyim; çarklar gibi... Yani bir tanesi düzgün işlemezse tüm sistemin çökeceği bir oyun. Amerikan futbolunda da bir oyuncunun yaptığı hata tüm takımın çöküşüyle de sonuçlanabilir.

Ekipmanı giyince Superman olamıyorsun
Paylaş

Eren Yurt / Ömer Sayın

Üniversitelerde kulüp, topluluk, takım tanıtımları için açılan stantlara alışkınızdır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde de birçok kulüp, topluluk ve takım tanıtım için stant açtı. Bunlardan birisi de İstanbul Üniversitesi Amerikan futbol takımı İstanBulls’un standıydı. Toplumda çok bilinmeyen bu sporu tanımak ve tanıtmak amacıyla İstanBulls takımının kaptanı Erkut Sütçü ve kaptan yardımcısı Taylan Özgür Önemli ile sohbet ettik. Takımda defansın bel kemiği anlamına gelen linebacker pozisyonunda oynayan Erkut aynı zamanda Amerikan Kültürü ve Edebiyatı 1. sınıf öğrencisi. Takımda son adam yani safety pozisyonunda oynayan Taylan ise Su Ürünleri Bölümü 1. sınıfta okuyor.

Ömer: Öncelikle Amerikan futbolundan bahsedelim. Ne zaman kuruldu, bir takım kaç kişiden oluşur, takıma seçilmek için kriterler var mı?
Erkut: İstanbul Üniversitesi’nin takımı 2011 yılında İstanbul Conquerers adıyla kuruldu. Avcılar’da ilk idmanına başladı. Biz de o zaman merak edip seçmelere katılmıştık. Ondan sonra pek çok oyuncu geldi geçti. Bu spor için belli başlı kriterler; güç, zeka, yeterlilik, dayanışma, azim... Amerikan futbolunu diğer sporlardan öne çıkaran daha pek çok gereklilik var. Ama tabi en önemlisi dostluk, kardeşlik ve güven duygusu. Tabi her spordaki gibi bireysel yetenek önemli ama asıl önemli olan takım olarak bir şeyler yapabilmek.

NEREDEYSE HER ÜNİVERSİTEDE VAR

Ömer: Bir takım kaç kişiden oluşuyor?
Erkut: Bir takım yedeklerle birlikte en az 50 kişiden oluşuyor. 11 kişilik bir hücüm takımı ve 11 kişilik bir defans takımı var. Rakibin hücum takımı içerideyken bizim defans takımımız içeride oluyor. 11 kişilik özel takımlar var, bunlar tabi değişiyor; vuruş takımı, dalış takımı gibi. Toplamda 6 takım kuruluyor ama bu takımlar genelde aynı oyunculardan oluşuyor. Takımdaki oyuncu sayısı Amerika’da 200 kişiye kadar çıkabilirken, Türkiye’de 100, 80, 70 hatta takımın ve sporcunun kalitesine göre 30 kişi olabiliyor.
Ömer: Türkiye’de Amerikan futbolundan bahsedecek olursak; üniversitelerde yaygın mı, üniversite takımları oluşturuluyor mu? Üniversite takımları dışında Amerikan futbolu’nun durumu ne?
Erkut: Amerikan futbolu ilk defa 90’larda Türkiye’ye geldiğinde pek fazla takım yoktu. Boğaziçi ve Bilkent vardı. Daha sonra farklı takımlar kuruldu. Şimdi neredeyse her üniversitenin bir tane üniversiteler, bir tane de profesyonel lig takımı mevcut.
Üniversite Ligi, Üniversiteler 1. Ligi, Profesyonel Süper Lig ve Profesyonel 1. Lig olmak üzere 4 tane lig var. Üniversite Ligi’nde yalnızca üniversite takımının üniversiteli oyuncuları oynayabiliyor,  Pro Lig’de ise oynamak isteyen herkes oynayabiliyor.


ÖNÜNDEKİ SENİ SATARSA DAHA ÇOK DARBE ALIRSIN

Ömer: Peki Amerikan futbolunun felsefesi nedir? Hangi koşullarda ortaya çıktı? Örneğin uzak doğu sporlarına doğu medeniyetlerinin getirdiği bir çok şeyle anlamlar yükleniyor. Amerikan futbolu için de böyle bir şey var mı?
Erkut: Çoğu kişi Amerikan futbolunun 1900’lerin başlarında basketbol oynayanların birbirlerini kovalamasıyla ortaya çıktığını düşünür ya da Rugby’nin biraz daha sertleştirilmiş bir versyonu olarak oluştuğunu iddia eder. Hangisinin doğru olduğu kesin değil tabi. Her kafadan bir ses çıkıyor bu konuda. Ama Amerikan Futbolu’nun asıl felsefesi takım oyunu ve dayanışma. Şöyle söyleyeyim; çarklar gibi... Yani bir tanesi düzgün işlemezse tüm sistemin çökeceği bir oyun. Amerikan futbolunda da bir oyuncunun yaptığı hata tüm takımın çöküşüyle de sonuçlanabilir. Amerikan futbolunda gücün ve zekanın yanında önemli olan dayanışma ve güvendir.
Taylan: Güçlü ve korkusuz olduğun sürece takım arkadaşını satmazsın. Bu oyun zaten satmamak üzerine kurulu. Bu oyunu takım arkadaşınla değil kardeşinle oynamak zorundasın. Eğer önündeki seni satarsa sen daha çok darbe alırsın ama satmazsa takım kazanır.

KOÇUMUZ EVLENDİ HALA BIRAKAMADI

Ömer: Peki siz neden Amerikan futbolu oynamak istediniz?
Erkut: Türkiye’de çok bilinmeyen bir spor. İlgi çekici. Diğer sporlardan daha farklı. Özellikle fimlerde görünce insan meraklanıyor, yapmak istiyor. Türkiye’de bu imkana ulaşınca denemek istedik. Bir kez oynayınca bundan daha iyi bir spor olmadığını anlıyorsunuz ve bırakamıyorsunuz.
Taylan: Amerikan Futbolu çok komplike bir spor yani basit bir spor değil. Gücü ve zekayı aynı anda kullanmak gerekiyor. Bu yüzden satranç ve güreşin birleşimi derler bu spor için. Bu nedenle başlayan bırakamıyor. Bizim koçumuz evlendi ama hala bırakamadı.

Ömer: Üniversitede nasıl bakılıyor Amerikan futboluna? Siz sene başında yeni katılımlar için bir şeyler yaptınız. İnsanların ilgisi nasıldı?
Erkut: Üniversitede daha doğrusu Türkiye’de insanlar bu sporu filmlerden gördükleri kadar bildikleri için kaba bir spor olarak nitelendiriyorlar. “20-30 tane adam birbirinin üstüne yığılıyor, bundan ne zevk alıyorsunuz?​” diye düşünüyorlar. Ancak işin taktik boyutu, spor boyutu, güvenlik boyutu, güç boyutu ve zeka boyutu çok göz ardı ediliyor. Amerikan futbolu insanların saha içinde birbirine vurması olarak nitelendiriliyor. Bu yüzden Amerikan futboluna hak ettiği değer verilmiyor.

GÖSTERİ AMAÇLI OLSA DA İLGİYİ ARTTIRIYOR

Ömer: Peki kadınların ayrı bir ligi veya takımları var mı?
Erkut: Kadınların Amerikan futboluna benzer daha kolay yapabilecekleri bir spor var. Bu sporda da kadınların bellerinde kuşak-bayrak tarzı bir ekipman var. Onu tutup çektiğin zaman oyunu durdurmuş, oyuncuyu yakalamış oluyorsun. Amerikan futboluna yakın tabi. Onun dışında Amerika’da gösteri amaçlı oyunlar oluyor. Tabi görsellik amacıyla yapılan bir şey ancak bu oyunlarda sert darbeler de vuruluyor. Her ne kadar gösteri amaçlı yapılmış olsa da bu tür şeyler ilgiyi arttırıyor.

Ömer: Sizin de bu sporu yapmak için belli ihtiyaçlarınız oluyor. Özel kıyafetleri var, deplasmanı var. Bunun gibi bir sürü ihtiyaç... Peki bu ihtiyaçlarınızı nasıl karşılıyorsunuz?
Erkut: Biz İstanbul Üniversitesi Spor Birliği’ne bağlıyız. Her şeyimizi onlar karşılıyor. Formaların yaptırılması, deplasman için yol parası, kalacak yer... Biz okulun kulübü olduğumuz için hepsini onlar karşılıyor. Bunların dışında tabi su gibi ihtiyaçları öğrenciler kendi ceplerinden karşılamak durumunda.

BARBARLIK DEĞİL SPOR

Ömer: Peki bu sporun belli bir istikrarı var mı? Hani sert bir spor olmasından kaynaklı, bir sene takıma giren sonraki sene de oynuyor mu?
Erkut: Özellikle takım halinde yapılan idmanlar dışında kondüsyon ve ağırlık çalışmaya çok önem verilmeli. Bunu herkes yapmıyor tabi. Türkiye’de insanlar ağır sporlara çok alışık olmadığı için, çoğu insan haftada bir saat halı sahada maç yaptığı için Amerikan futbolunun bu ağır antreman temposuna ayak uyduramıyorlar. Ağır idmanı gördükleri zaman “Ben çok yoruldum.” diyorlar. Hemen pes ediyorlar. Beş tane düzgün nizami şınav çekemeyen insanlar geliyor. İnsanlar filmlerde gördükleri gibi hemen o ekipmanı giyince Superman’e dönüşeceklerini düşünüyor ancak öyle olmuyor. Bu sporun ciddi bir fiziksel gerekliliği var. Biraz canı acıyan bırakıyor, bir idmana gelen bir sonrakine gelmiyor.
 

Ömer: Peki bu spora olan ilgiyi arttırmak için ne gibi şeyler yapıyorsunuz ya da neler yapmayı planlıyorsunuz?
Erkut: Bunun için önemli olan bizim uğraşımızdan çok insanların bunu istemesi. Kimseyi buraya zorla getiremezsin çünkü. Genelde insanlar bu sporu ekipman giymek, adam dövmek ve fotoğraf çektirip facebookta profil resmi yapmak olarak görüyor ama öyle değil. Böyle olmayınca insanların hevesi kırılıyor. Bunu yıkmak için seçmeler yapıyoruz, arkadaşlarımızı çağırıyoruz, rakip takımın maçlarına gidiyoruz, Amerikan futbolunu sevdirmeye çalışıyoruz.. Bu tür etkinlikler arttırılmalı. Turnuvalar yapılmalı, yarışmalar olmalı, bu spor hakkında bilgi verilmeli. Amerikan futboluna barbarlıktan çok spor gibi bakılmalı.
 

Ömer: Son olarak eklemek istediğin başka bir şey var mı?
Erkut: Amerikan futbolu gittikçe gelişiyor Türkiye’de ama hak ettiği yere gelmesi için daha çok zaman geçmesi gerekiyor.


İSTANBULLS

İstanBulls takımı maçlarını İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü’nde oynuyor. Bu sene antremanlara yaklaşık 2 hafta önce başladılar. Ligler ise Şubat ayında başlayacak. İşte size Amerikan futboluna dair birkaç terim.
En sert darbelerle karşılaşan defansın bel kemiği:
Linebacker
Uzun pasları kesen ya da linebacker’dan kurtulanları durduran:
Safety
Gol:
Touchdown
Pas atan ve gol çizgisine gitmeni sağlayan oyun kurucu:
Quarter back
Defans oyuncularının içeri girmesini engellemeye çalışan:
Offansive line
Offansive line’ın sağında ve solunda dizilen:
Reserver
Gol bölgesi:
End zone

'İstanbul Üniversitesi'

ÖNCEKİ HABER

Bu sistem devamsızlıktan kalır

SONRAKİ HABER

Bu liseliler sağlığımızı bozar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa