23 Ekim 2013 06:00

Sana rantın yolları bana egzos dumanı

Yüzüncü Yıl Mahallesi, ODTÜ kurulduktan birkaç yıl sonra oluşan ve gelişen bir mahalledir ve o yıllardan bu yana ODTÜ bileşenleri bu mahallenin parçasıdır. Melih Gökçek ile yola çıkılmayacağı bir kez daha kanıtlandı. Gökçek'in de dediği gibi arkadaşlar sürpriz yapmışlar, bir gecede ODTÜ yolunu açmışlardı, Ankara'mıza hayırlı olsundu.

Sana rantın yolları bana egzos dumanı
Paylaş

Eda Başoğlu / Cansu Özyapıcıel

Bayram tatilinden döndük, AŞTİ'deyiz. Biz memleketteyken önceki gün ODTÜ ormanının malum yol güzergahındaki kısmı bir gecede dümdüz edilmişti. Ankara'mızın muhteşem ulaşım imkanları o saatte elvermediğinden taksiye binmek durumunda kaldık. Taksici amca kampüse girerken A1 kapısında gördüğü manzara karşısında öfkelendi. "Ne işe yarayacakmış bu yol, neyi çözecekmiş?" diye sitem etti.
Yurda vardığımızda, oda arkadaşımızın da bindiği takside aynı tepkiyle karşılaştığını öğrendik. Gününün büyük bir kısmını trafikte geçiren insanların bu sitemi, aylardır söylenen 'Trafiği rahatlatacak' söylemlerinin ne oranda gerçek olduğunu yansıtıyordu. Peki ODTÜ'den geçecek yol konusunda bu noktaya nasıl gelindi?

KAMPÜS MAHALLENİN, MAHALLE KAMPÜSÜN BİR PARÇASI

Otoban tarzı bir yolun kampüsünüzden ve mahallenizden geçtiğinde yapacağı etkileri hayal etmek çok zor değil. Yol ayrıca kampüs ve mahallenin bağını koparacak. Yüzüncü Yıl Mahallesi, ODTÜ kurulduktan birkaç yıl sonra oluşan ve gelişen bir mahalledir ve o yıllardan bu yana ODTÜ bileşenleri bu mahallenin parçasıdır. Kampüs yurtlarında, lojmanlarında yaşayanların bile mahalleyle güçlü bir bağları vardır.
Öğrencilerin ekonomilerinin -son birkaç yıldır zor da olsa- yetebildiği 5 katlı binalar, bahçelerdeki meyve ağaçları, büyük markaların fazla yer edinmediği sokaklar, caddeler, yok olmamış komşuluk ilişkileri, öğrenciye yardıma sürekli hazır aileler ve birbiriyle dayanışma halindeki öğrenciler etrafa rant gözlükleriyle bakanları rahatsız etmiş olacak ki yol projesiyle birlikte semtte bir kentsel dönüşüm de planlanmaktadır.

ÜNİVERSİTEDEN DEĞİL MAHALLELİDEN ÖĞRENDİK

Yazın ortasından beri mahallede forumlar yapılarak bu mesele tartışıldı ve mahallede bir kamuoyu yaratmakta başarılı olundu. Fakat yol çalışması kanun tanımadı ve hızla devam etti. Öğrencilerin tatil nedeniyle üniversitede olmaması ve güzergahtaki viyadüğün tamamlanması mahallelinin başarı inancını törpüledi. Mahallelinin umudu okulun başlamasına bağlandı.
Aylar önce rektörlüğün Ankara Büyükşehir Belediyesi'yle anlaşmaya vardığı ODTÜ yolu, kampüste hiçbir şekilde tartıştırılmadı. Yolun kampüsün içinden geçeceğini okuldan değil mahalleliden öğrendik diyebiliriz. Demokratik ve bilimsel üniversite tanımının Türkiye'deki en 'ileri' temsilcisi sayabileceğimiz üniversitenin yönetiminin bu tavrı beklenmedik bir şeydi. Çünkü rektörlük; 20 yıl önce imzalanmış, bugünün koşullarında gerekliliği olmayan yola sessiz sedasız, okulun birkaç konuyla ilgili akademisyenine danışarak izin vermişti. Bunu "En az zararla" hallolmuş bir mesele olarak görüyordu.

'ARKADAŞLAR SÜRPRİZ YAPMIŞLAR'

Rektörün sırtını dayadığı nokta; projede 'Düzenleme ortaklık payı' (DOP) olmayacağı konusunda belediye ile anlaşmış olmasıydı. Bu, yolun etrafındaki araziden kamuya açılmak üzere pay alınamayacağı anlamına geliyordu. Fakat bayramdan önce proje açıklandığında projenin DOP'u da içerdiği görüldü.
Rektörlük itirazı yetiştirememiş, bayramdan sonraya kalmıştı. Belediyeden de bayram sonrasına kadar çalışmaya başlanmayacağına dair söz almıştı. Melih Gökçek ile yola çıkılmayacağı gizli bir gece operasyonuyla bir kez daha kanıtlandı. Gökçek'in de dediği gibi arkadaşlar sürpriz yapmışlar, bir gecede ODTÜ yolunu açmışlardı, Ankara'mıza hayırlı olsundu.
Gece yarısı operasyonu hesapların aksine bir fitili ateşledi. Yurt odalarında dersten kafasını kaldırmamasıyla ünlü öğrenciler, rektörün konuşmalarıyla kafaları karışanlar, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin çıkardığı broşürlerle, burjuva medyanın çarpıtmalarıyla yanıltılmış halk tepkisini dile getirmeye başladı. Şimdi bir araya gelme ve mücadele etme zamanı. Çünkü yaşam alanlarımızı ve bizleri doğrudan etkileyecek değişikliklere dair sözümüzü söylemek ve bunların etkisinden kurtulmak için başka çözüm seçeneğimiz yok.


REKTÖR ENGEL OLDU

Okul açıldığında konuyla ilgili forumlar almaya, ODTÜ nüfusunu bilgilendirme çalışmaları yapmaya başlayan öğrencisiyle, öğretim elemanıyla, çalışanıyla azımsanmayacak bir grup vardı. Zaten bilimsel bir kurum olarak ODTÜ'nün buradaki görevi halkın yararına bu değerlendirmeleri yapmak ve kamuoyuna tartışmaya açtırmaktı. Rektör ise, gerek okulun açılış konuşmasında yaptığı konuşmayla gerek tüm ODTÜ nüfusuna gönderdiği e-postalarla yolun zarar değil bir kazanım olduğu iddialarıyla geniş çaplı bir direniş başlatılmasına büyük ölçüde engel oldu.


YALNIZCA BİR YOL DEĞİL

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, ODTÜ yolu yalnızca bir yol değildi. Gezi Parkı'nda şehrin son nefes alınabilecek yerlerinden birine saldıran rantsal dönüşümcülerin, gözlerini artık bilim yuvalarına da diktiğinin, bu beton açlığının uçsuz bucaksızlığının bir kanıtıydı. Ayrıca Ankara'nın ve buradan doğru Türkiye'nin ucube ulaşım planını, kısa vadeli çözümlerle göz boyamak için yapılan yolları ve köprüleri, bunların yarattığı krizleri göz önüne serdi.

'ODTÜ'

ÖNCEKİ HABER

Ne siz sorun ne ben söyleyeyim

SONRAKİ HABER

Konteyner kentte patlama: 2 yaralı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa