Bekir Kaya: İlk deprem afetti ikincisi cinayet

Umut Yeğin

Van depreminin ikinci yılında gazetemize konuşan Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya, aradan geçen 2 yıla rağmen depremin acılarının taze olduğunu ve bir çok alanda mağduriyetin sürdüğünü belirterek, “Depremin daha az acıyla atlatılamamasında hükümetin tavrının önemli payı var. Eğer süreç iyi yönetilseydi, sosyal devletin gerekleri yerine getirilseydi daha az acı yaşanırdı” dedi. 23 Ekim’deki depremden sonra bir çok eve oturulabilir raporu verildiğini ve bu evlerdeki insanların da 9 Kasım’daki depremde enkaz altında kaldığını dile getiren Kaya, “İlk deprem bir afetti ama ikincisi cinayetti” dedi. Kaya, afet dönemimde Türkiye ve dünyanın dört bir tarafından halkların yardım elini uzattığını da hatırlatarak, “Çığlığımızı duyan tüm halklara bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

‘HÜKÜMET KİMSEYİ DİNLEMEDİ’

“Bu acıyı sadece biz yaşamadık. Kocaeli’den, Türkiye’nin başka bölgelerinden, dünyanın çeşitli yerlerinde de bu acıları yaşayan bir çok insan, bilim insanı Van’a geldi. Bir yol haritası oluşturmak üzere önerilerde bulundular ama maalesef hükümet hep yan çizdi” diyen Kaya, “Hükümet süreci olabildiğince kapalı götürmeye çalıştı. Örneğin, kentin Mimarlar ve Mühendisler Odası hasar tespit çalışmalarında gönüllü olarak çalışmak istedi. Bu talep de kabul edilmedi ve ikinci depremde oturulabilir raporu verilen bir çok yapı yıkıldı, bir çok vatandaşımızı da o depremde yitirdik” dedi. “Birinci deprem doğal bir afetti, ancak ikinci deprem bir cinayetti” diyen Kaya, Van halkının ekonomik anlamda da iki yılın sonunda hâlâ ciddi sorunlar yaşadığını söyledi. Kaya, ekonomik ve sosyal alanda depremin izlerinin devam ettiğini dile getirdi.

‘BU KIŞI DA KONTEYNERDE GEÇİRMESİNLER’

Konteyner kentte yaşayanların açlık grevini sürdüğünü hatırlatan Kaya, “Bu insanların talepleri bir an önce karşılanmalı. Yetkililerin depremin ilk gününden beri yaşadığımız her şeyi kapalı kapılar ardından yürütme zihniyeti hâlâ işbaşında. Umarım bir an önce bu hatadan dönülür. Bu insanların acılarına ortak olmak gerek. Mağduriyetleri belki yüzde yüz giderilmez ama bu insanlar en azından bu kış konteynerlerde yaşamak zorunda kalmaz” dedi.

‘GEREKİRSE KARDEŞ AİLE KAMPANYASI YAPACAĞIZ’

Depremzedelerin barınma talebinin sosyal hukuk devletinin temel görevi olduğuna dikkat çeken Kaya, konteyner kentteki depremzedelerin taleplerinin karşılanmaması durumunda çeşitli alternatifler geliştireceklerini ve depremzedeleri kış koşullarında konteyner kente mahkum etmeyeceklerini belirtti. “Yerel yönetim olarak hükümet nezdinde bir şeyler yapma çabası içindeyiz. Sivil toplum örgütleriyle de ne yapabileceğimizi konuşuyoruz” dedi. Depremzedelerin en acil talebinin barınma hakkı olduğunu söyleyen Kaya, “Bu da sosyal hukuk devletinin en temel görevi. Biz bu talepleri gölgelemek istemiyoruz. Ama kurum olarak da bütçemiz ve olanaklarımız dahilinde ya da bir kampanya ile alternatif tedbirler almayı düşünüyoruz. Eğer o noktaya gelirse, talepler karşılanmazsa gerekirse kardeş aile kampanyasıyla evlerimizi paylaşacağız bu ailelerle” dedi. Başbakan’ın Van’a yapacağı ziyareti bekleyeceklerini söyleyen Kaya, “O zamana kadar bir çözüm olmazsa biz bu insanları bu konteynerlere mahkum etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

‘VALİ BAŞBAKANI ÖRNEK ALIYOR’

Van Valisi Aydın Nezih Doğan’ın açlık grevindeki depremzedelerin taleplerini ‘ideolojik talepler’ olarak değerlendirmesine tepki gösteren Kaya, “Vali Bey de suçlu değil aslında. Çünkü bu ülkenin Başbakan’ı, en doğal demokratik bir tepkiye ‘marjinal, çapulcu’ gibi yakıştırmalar yapıyor. Tepedeki yöneticinin görüşleri yereldekine de yansıyor maalesef” dedi. Konteyner kentte yaşayanların, en kısa zamanda insan onuruna yakışır barınma olanaklarına kavuşturulmaları gerektiğini söyleyen Kaya, “Ama bırakın barınmayı bu insanlar artık konteyner kente sadece elektrik isteme noktasına getirildi. Bunun kabul edilir bir tarafı yok. Devlet istese kısa sürede bu 200 ailenin sorunlarını çözebilecek olanaklara sahip” dedi. (Van/EVRENSEL)