Filiz TALİ
Güvencesiz, düşük ücretli, ağır çalışma koşullarından söz ediyoruz nicedir. En çok da kadın işçiler bu koşulların çarkları arasında örseleniyor. Özellikle de 16 saate varan 10 saatin altına da pek düşmeyen çalışma saatleriyle vardiyalı çalışıyorlarsa. Bursa’da farklı fabrikalarda çalışan kadınlara, vardiyalı çalışma sisteminden nasıl etkilendiklerini sorduk.
Lear fabrikasında 6 yıldır çalışan Neşe bu yıl okula başlayan kızıyla ilgilenemediğinden yakınıyor. “Her gün işe gidip gelirken onu düşünüyorum. Vardiyalı çalışan bütün kadınlar sürekli olarak gergin ve stresli oluyor. İşyerinde baş ağrısı, iştahsızlık, hazımsızlık gibi rahatsızlıkları yaşıyoruz. İşyerinde yaşadığımız sıkıntıları eve de yansıtıyoruz ve zaman zaman evde eşimle de tartışıyorum. Tüm bu yaşadıklarım bende sürekli olarak bir mutsuzluğa yol açıyor.”
Nil, Demirtaş Organize Sanayide fantezi iplik üretimi yapan Fistaş fabrikasında dört yıldır çalışıyor. Fabrikada üç vardiya olmak üzere, çoğu kadın bin kişi çalışıyor. 20 yıllık işçiler dâhil herkese asgari ücret uygulanıyor. Sadece 2 ay hiç izin yapılmaz ve rapor alınmazsa 50 TL’lik bir çek veriliyormuş. Nil, “Ben iki haftadır akşam sekiz sabah sekiz arası 12 saat çalışıyorum. Gündüzleri uykumu alamıyorum. İnsan sürekli yorgun ve sinirli oluyor. Sürekli başımız ağrıyor, bu nedenle doktora gidiyoruz. Fistaş içerisinde taşeron çalışan arkadaşlarımız var. Aynı işi yapmamıza rağmen, bu arkadaşlarımız fabrikaya gelen doktordan yararlanamıyor” diyor.
SOSYAL HAYAT SIFIR
Nur: “Lear Trim’de 8 yıldır çalışıyorum. Vardiyalı sistemde 8 saat çalışmak, iki vardiya olduğu için iyi; fakat gece vardiyası biz kadınları çok zorluyor. Gece çalışırken iş kazaları, gündüze göre daha fazla yaşanıyor. Vardiyalı çalışan bir kadın olarak sosyal hayatım nerdeyse sıfır.”
Aslı ise Gemlik Serbest Bölgede araba kablo üretimi yapan Yazaki’de 6 yıldır çalışıyor, evli ve bir kızı var. “Üç vardiya çalışıyoruz” diyor ve ekliyor, “Yetmezmiş gibi bir de iki saat mesai kalıyoruz, yol da dâhil on iki saati buluyor çalışma süremiz. Ayakta çalışıyoruz. Bir de işyerinin stresi var, en küçük hatada dâhi tutanak tutuyorlar. İzin istiyorsun geçerli bir gerekçe yaz diyorlar. Ya Pazar mesaiye gelirsin, ya on altı saat çalışırsın, sen seç diye şart koşuyorlar. Eve geliyorsun yorgun, inanın kadınlığımı unuttum. Kızımla hiç ilgilenemiyorum, her vardiya değişiminde dengem alt üst oluyor.”
Gülben; “Bulgaristan göçmeniyim, 45 yaşındayım. Çocuğumun birini orada doğurdum, 2 yıl doğum izni verdiler, çocuk parası verdiler. Türkiye’ye geldiğimde Lear Trim’de işe başladım. 10 yıldır çalışıyorum, ikinci çocuğumu burada doğurdum. Çalışma sisteminden dolayı çok zor büyüttüm. Biz Avrupa’ya üretim yapıyoruz ama Avrupa standartlarında çalışmıyoruz. Akşam 17.00’da işbaşı yapıp, gece 03.00’da bırakıyorum. Bunun dışında, işe gelip giderken de iki saatim yolda geçiyor. Çocuklarımla ilgilenmeye vaktim kalmıyor. Duyduğum kadarıyla gece çalışan işçilerin gece zammı alması gerekirken, biz bu zammı almıyoruz.”
Evrensel'i Takip Et